• 18 February 2020, Tuesday 8:21
FikretÇoban

Fikret Çoban

Açların Gözbebekleri !

Değil birkaç

değil beş on

otuz milyon

bizim!

Onlar

bizim!

Biz

onların!

Dalgalar

denizin!

Deniz

dalgaların!

Değil birkaç

değil beş on

Açlar dizilmiş açlar!

Ne erkek, ne kadın, ne oğlan, ne kız

sıska cılız

eğri büğrü dallarıyla

eğri büğrü ağaçlar!

Ne erkek, ne kadın, ne oğlan, ne kız

açlar dizilmiş açlar!

...

Kim demişti, kral mı kreliçe mi Fransız ihtilali patlak verdiğinde, açlar ordusu büyük sarayın önünü doldurduğunda 'açız aç' diye bağıran alt sınıfın öfkeli kalabalığına, balkondon ‘ne bağırıyor bunlar, ekmek bulamamışlarsa pasta yesinler' diye?..

Kim demişse demiş, tarihte böyle rivayet var.

Tabi Fazıl Say’ın ‘Nazım Orotoryosu’ olarak müzikalleştirdiği ‘Açların Gözbebekleri’ şiiri, müthiş bir anlatı ve sanat görselidir. Kim ne derse desin, hangi dine ve ideolojiye inanırsa inansın, tarihteki bütün devrimlerin yönünü belirleyen en alttakilerin tavrı, açlar ordususun hareketi, beliryeci olmuştur. Bu klasik marksist gerçeği de tekrar etmiş olalım.

2001 krizinin sokağa yansımasının sembolü, iflas eden bir yurttaşın yazar kasasını Ecevit meclise girerken önüne fırlatması olmuştu. Ondan sonra sokak hareketleri, kitlesel basın açıklamaları, emek platform, yanyana gelmez denilen siyaset ve emek kesimlerini biraraya getirmişti. O zamanın 3'lü hükümeti de IMF patentli Kemal Derviş'i kurtarıcı olarak getirmişti. Sonrası malum.

Şimdi de insanlar ‘açız’ diyerek benzin döküp bedenlerini ateşe veriyor, kibrit çakıp yakıyor, siyanürle zehirliyorlar. Durum çok daha vahim. Kurtuluşu kendi hayatlarnı sonlandIrmakta buluyorlar, oysa sonlanması gereken Kapitalizmin kendisi. Bu gibi çaresiz durumlarda insan, yetişmenin verdiği bilinç ve ahlaksal davranışla, Kendini dünyanın merkezi görüyor, dar dünya görüşü içinde kendine bu sonu hazırlıyor. Ama onun bilinç dünyasını, neden bu duruma düştüğünü anlatacak, onu o dar dünyadan bulup çıkaracak bir dayanışmaya, devrimci bir dostluğa ihtiyacı olduğunu gösterecek bir örgüte ihtiyacı var. Mesele bunlar gibi zor durumda olan insanlarla buluşabilmek. Siyaset tuzu kuru olanlarla değil esas bu insanların derdine deva olursa bir işe yarar.

Nazım Hikmet'in Açların Gözbebekleri şiiriyle başladık, yine Nazım ustanın Açlık Ordusu Yürüyor şiirinden bir bölümle bu yazıyı tamamlayalım.

Açlık ordusu yürüyor

yürüyor ekmeğe doymak için

ete doymak için

kitaba doymak için

hürriyete doymak için.

Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin

yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak

yürüyor ayakları kan içinde.

Açlık ordusu yürüyor

adımları gök gürültüsü

türküleri ateşten

bayrağında umut

umutların umudu bayrağında.

...


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık