- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 03 October 2022, Monday 11:21
- 1321 kez okundu
Ermenistan’ın başkenti Erivan’ın sokaklarını arşınlarken, Eylül ayının çıldırtıcı güzelliğini de yaşıyoruz. Erivanlıların ‘Altın Sonbahar’ olarak isimlendirdiği bu dönem, şehrin altın sarısından kızıl kırmızıya, portakal renginden yeşil rengin her tonuna bürünmesine tanıklık ediyor. Solan yaprakların bu büyülü kışkırtıcılığına ise, mimarisinde büyük rol oynayan volkanik pembe tüf taşının pembeliği ekleniyor. Bu mimari de Erivan’ın ‘pembe şehir’ olarak anılmasını sağlıyor. Ağrı Dağı’nın gölgesindeki Erivan şehri, hem kültürel hem de tarihsel olarak çok büyük bir zenginliği cömertçe sunuyor.
Sovyetler Birliği’nden kalma çok geniş caddelerini arşınlarken adeta açık hava müzesinde dolaşıyor duygusunu yaşamak oldukça olağan oluyor.
Aynı duyguya Ermenistan’ın ikinci büyük şehri Gümrü’de de tanık oluyoruz.
Erivan’a yaklaşık bir buçuk saat uzaklıkta olan Gümrü, daha heybetli yapılara, kiliselere ev sahipliği yapıyor. Bazalit taşının yoğun kullanılmış olması mimarisini şekillendiriyor.
Çok geniş kent meydanına bağlanan cadde ve sokaklar, bu mimarinin özgün eserlerini barındırıyor. Ahşap kapı ve pencerelerin dikkati çektiği bu özgünlüğün içinde kaybolup gidiyorsunuz. Faytonları çeken atların taş döşeli sokaklardan geçerken çıkardığı nal sesleriyle kendimize geliyoruz.
Böylesine geçmişin izlerini taşıyan Gümrü’de sokaklar iki katlı taş bir evin önüne çıkarıyor bizi.
1800’lü yıllardan kalma bu çok odalı ev, günümüzde Gümrü Kent Müzesi olarak hizmet veriyor.
Şehrin tarihsel geçmişinin görsel olarak sergilendiği salonu geride bırakıp, odaların içinde kayboluyoruz.
Her oda şehrin geçmişindeki ayrıntıları sergiliyor.
Bazı odalarsa yapının eski sahibi tüccarın geçmişinden izleri barındırıyor. Elbette bu izler de zenginliğin oluşturduğu görsel bir şölene tanıklık ediyor.
- tavanlı konağın salonuna açılan odaların pencerelerini örten atlas perdeler, işlemeli ceviz masalar ve bu masaların üzerinde kesme kristalden hokka takımları, sararmış kâğıtlar, bir köşede sessizce eski günlerini özleyen piyano, porselen tabakların içinde sabundan yapılmış meyveler, sapları ahşap pirinç Rus semaverler, maroken ciltli kitaplar, seramik küpler, altın yaldızlarla bezenmiş yemek takımları, gümüşten mamul kaşık çatal takımları, Kutzesnov fincan takımları, kadife kaplı koltuklar, ipek şal örtülü divan, şimşir ağacından üretilmiş beşik, beyaz güderiden gümüş nakışlı terlikler, üstü beyaz mermerle kaplı şifonyer gibi birçok obje ipek halılarla döşeli odalarda karşımıza çıkıyor.
Görsel bir şölen yaşadığımız bu konağın her odası müthiş bir duygu seline sokarken, bir odanın önünde öylesine kalakalıyorum.
Bu kalış dakikalarca sürüyor.
Bu oda da diğer odalar gibi lüks ve pahalı eşyalarla döşeli olsa da bir sadelik hakim ya da ben öyle düşünmek istiyorum.
İlk dikkati çeken orta yerdeki üzeri beyaz saten yatak örtüsü serili tek kişilik ceviz yatak takımı oluyor. Hemen yanındaki ceviz komodin ve aynalı gürgen makyaj masası da karenin içine giriyor. Gaz lambası, çerçeve ve aplik gibi küçük ayrıntıların ötesinde de en dikkati çeken bir başka ayrıntı sallanan koltuk.
Deyim yerindeyse tam anlamıyla tek kişilik bir oda.
İki pencereyi örten sütlü kahverengi perdelerin ortadan ayrılıp kuşakla duvara tutturulmuş olmasıyla içeriye süzülen dışarıdaki ışık, loş odayı aydınlatıyor.
O sıra sağdaki pencerenin solundan dışarıya baktığı için sırtı bize dönük, saçları omzunda tepeden tırnağa beyaz bir elbisenin içindeki mankeni görüyoruz. Hikâyeyi bilmeseniz bile bu tablo garip bir şekilde hüzne boğuyor.
Kendi çapında bir konfora sahip odaya sırtını dönmek.
O kalabalık ve zengin odanın içinde, gözlerini dışarıdan alamayan bir genç kız.
Aslında hikâye tanıdık.
Genç kız karşı evlerdeki bir delikanlıya sevdalanır. Aile bu ilişkiyi onaylamadığı için de oda hapsine kapatılır. Pencerelere demir korkuluk taktırılır. Genç kız ömrünü bu evde o pencerenin önünde geçirir. Sabah akşam hep karşıyı izler. Odanın içinde hapis olmasının ötesinde o, duygularına hapis olmayı seçer.
Sonu nasıl bitmiştir bilmiyoruz ama Gümrü’de bu evi müzeye dönüştüren yetkililer o kızın duygularına kayıtsız kalmazlar ve bu canlandırmayı yaparak günümüze taşırlar.
İyi de yapmışlar.
Böylelikle o genç kızın saf sevdası günümüze taşınmış. Ve o sevda 1800’lü yılların sonundan günümüze hâlâ yaşıyor.
Biz tanık olduk.
-
24.06.2024 BUTİK MURAT
-
14.11.2023 KADDAK DEVE BAYRAMI / PINARCIK KÖYÜ
-
03.10.2023 RUM MAHALLESİ’NDEKİ ‘OSMANLI ÇEŞMESİ’
-
28.07.2023 YENİ MİLÂS HALKEVİ DERGİSİ 1936-1937
-
07.07.2023 MİLAS HALKEVİ
-
04.07.2023 TİFTİK ETİ
-
20.06.2023 ESKİ MEZARLIK
-
09.06.2023 ÇAPUTCU HANI’NDA BİR ODA
-
06.06.2023 SABİHA TEYZEM
-
30.05.2023 ÇAPUTCU HANI
-
23.05.2023 SAKARYA İLKOKULU’NUN KUZEY CEPHESİ. YIL 1938
-
06.10.2022 MİLAS ‘KIZ MEKTEBİ’
-
04.10.2022 MİLAS ‘ERKEK MEKTEBİ’
-
29.11.2021 KIBRIS’TA BİR MARONİT KÖYÜ ; KORUÇAM / GİRNE
-
23.10.2021 NİYAZİ YALÇINKAYA’YI UĞURLARKEN…
-
14.10.2021 YAHUDİ HALKASI
-
06.10.2021 ANADOLU’NUN SON ERMENİ KÖYÜ; VAKIFLI / ANTAKYA
-
06.08.2021 CO MEHMET, öldü.
-
28.07.2021 BAHADDİN AĞA KONAĞI’NDAN EMİN AĞA KONAĞI’NA; DUVAR RESİMLERİ
-
06.07.2021 Güneydoğu’daki ‘Süryani’ Köylerinden; HABERLİ KÖYÜ / İDİL
-
22.06.2021 ANADOLU’NUN UNUTULAN KAVMİ ‘NASTURİLER’İN PEŞİNDE; ÇUKURCA / ŞIRNAK
-
15.06.2021 YALNIZLIĞA TERK EDİLMİŞ BİR EZİDİ YERLEŞİMİ; MAĞARA KÖYÜ / İDİL
-
08.06.2021 KATO DAĞI’NIN ZİRVESİNDE BİR ‘KELDANİ ‘ KÖYÜ; CEVİZAĞACI / BEYTÜŞŞEBAP
-
23.10.2020 TARİHİ AYAKKABICILAR ARASTASI / ÇORUM
-
01.01.2020 ŞİİLİĞİN KUTSAL KENTİ ; MEŞHED
-
30.12.2019 ÖMER HAYYAM’IN NİŞABUR’U
-
24.12.2019 LUT ÇÖLÜ’NÜN GÜZEL İNSANLARI…
-
18.12.2019 İran’da Bir Dünya Yurttaşı; ALİ AMCA
-
16.12.2019 İRAN’DA BİR EMANETÇİ
-
23.09.2019 KROMNİ VADİSİ / GÜMÜŞHANE
-
21.09.2019 SANTA / GÜMÜŞHANE
-
16.09.2019 SARIÇİÇEK KÖY ODALARI / GÜMÜŞHANE
-
09.09.2019 EKMEĞİN PEŞİNDEN - 4 KÜRTÜN HARÇ EKMEĞİ / GÜMÜŞHANE
-
02.09.2019 15 AĞUSTOS MERYEM ANA PANAYIRI / GÖKÇEADA
-
27.08.2019 GÖKÇEADA’NIN (ESKİ) RUM KÖYLERİ…
-
14.06.2019 AĞLAYAN GELİN ( TERS LALE) / HAKKARİ
-
12.06.2019 AĞLAYAN GELİN ( TERS LALE) / HAKKARİ
-
22.01.2019 Güllük’ün Geçmişinde Kalan Bir Kültür; GECE PAZARI
-
16.08.2018 Açılışı gerçekleşen Milas Uzunyuva’dan ilk izlenimler …
-
12.07.2018 Keçiborlu’nun Kuyucak Köyünde Lavanta Zamanı
-
06.07.2018 Zampara Altını
-
28.02.2018 Noussa Karnavalı (İskeçe / Yunanistan)
-
18.12.2017 Hikâyesi Olan Şeyler Dükkânı / 2 - ‘Devrim Yüzüğü’
-
12.12.2017 Ekmeğin Peşinden – 3 / Taban Gevreği (Gölcük / ÖDEMİŞ)
-
23.11.2017 Hikâyesi Olan Şeyler / 1 - Zeytin Jetonları
-
15.11.2017 Ulu Cami’nin güney cephesi
-
24.10.2017 Kentin ileri gelen zevatı, 30 Ağustos’ta …
-
19.10.2017 Bazen... / fotoğrafların peşinden ...
-
06.10.2017 ‘Vitrindeki Kaplan’ın peşinden Samos’a …
-
12.09.2017 Terzizadelerin Evi’nin balkonundan Sakarya İlkokulu
-
06.09.2017 Ekmeğin Peşinden -2- / İslamköy Ekmeği / Isparta
-
29.08.2017 Karahöyük Ekmeği / Acıpayam
-
06.05.2017 6 Mayıs ve Anneler ...
-
19.04.2017 Menderes Yolu’nda 3 gün …
-
07.03.2017 Bodrum’un geçmişinde kalan bir yerleşim: Girelbelen Köyü
-
28.02.2017 “Ütopya Hayallerin Prensesidir”
-
12.01.2017 Allahuekber Dağı’nda Üç Gün / Sarıkamış - Kars
-
10.01.2017 Milas’ın geçmişinde kalan şerbet: Sübye
-
02.12.2016 Kuruyunca içini gözler önüne seren Mumcular Barajı
-
24.11.2016 Manolya ve Nail Şaylan
-
16.11.2016 Bakkal Cavit
-
11.11.2016 Belen Camii ile Bütünleşmiş Bir Müezzin: Yılmaz Hoca (SİDAL)
-
09.11.2016 Terkedilmiş Tarihi Bir Mekân: ‘Eğirdir Garı’
-
03.11.2016 Tarih Öncesi Kaya Resimleri için; Latmos’un emanetlerinin peşinde bir yolculuk
-
28.10.2016 Phaselis Antik Kenti (Antalya)
-
20.10.2016 Geçmişten Geleceğe uzanan 800 yıllık Kültür: Pınar Pazarı
-
18.10.2016 Gelidonya Feneri’nde bir gece
-
23.09.2016 Bir ritüelin peşinden: Eren Günü (Sandras Dağı)
-
09.09.2016 Salda Gölü’nde zaman / Burdur
-
18.08.2016 Sırtçantamdakiler / H. Avni KUNDURACIOĞLU
-
08.06.2016 ‘Milas Arastası’nın 70’li yıllarına güzellemeler / 2 - Tüccar Terzi Hasan Budakoğlu
-
27.05.2016 Tarih 15 Nisan 1933; Milas’ın ‘Umumi Kuşbakışı Manzaralı’ Fotokartı
-
12.05.2016 2. Latmos Doğa Şenliği’nden izlenimler …
-
28.04.2016 İncirliin Mağarası ve Yarasalar
-
19.04.2016 Şefik Seren’in ‘Fotoğrafla Milâs’ının gölgesinde; BARDAK
-
31.03.2016 ‘Bodrum Leleg Yolu’ açılırken …
-
28.03.2016 PTT Memuru mührü basar: MİLÂS 26 EYLÜL 1967
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.