- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 14 June 2019, Friday 15:54
- 4810 kez okundu
Zap Suyu’nun eşliğinde geçen yolculuğumuz boyunca ardımızda bıraktığımız irili ufaklı onlarca dağın görkemli görüntüsünün yarattığı sarsıntılar, bu dağı fark etmemi geciktiriyor. Yoksa Mayıs ayının ortasında olmamıza rağmen gövdesi hâlâ karla kaplı olan Sümbül Dağı’nı fark etmemek ne mümkün.
Sümbül Dağının gölgesinin düştüğü, dağların tam ortasında yer alan Hakkari’yi yani bu yalnız kenti ardımızda bırakıp, yine Zap Suyu’nun eşliğinde yollara düşüyoruz.
Silüetlerinin birbirine karıştığı dağ görüntüleri eşliğinde süren yolculuğumuz, bir başka dağa yani Gölgeli Dağı’na ulaşmak için oluyor.
‘Dağlar kenti ‘ tanımlamasının uygun olacağı Hakkari, bahar ayının kışkırtıcı güzelliğini bünyesine taşıyor. Artık erimeye başlayan karların oluşturduğu irili ufaklı şelaleler yine irili ufaklı derelere dökülüyor ve buralardan da Zap Suyu ile buluşuyor. Bu buluşma olana kadar su, dağların zirvelerinden süzülüp ulaştığı eteklerine değin dokunduğu her yeri yeşile boyuyor. Boyanmış bu yeşilin içine serpilen farklı renklerdeki endemik bitkiler ise, yöreyi eşsiz bir güzelliğe beziyor.
İşte, şu an böylesine canlı bir coğrafyanın içinde kıvrıla kıvrıla aşağıya doğru inen aracımız, bizi bu endemik bitkilerden birine ulaştıracak yani ‘Ağlayan Gelin’e..
Bazı yerleşimlerde de yetiştiği bilinen Ağlayan Gelin çiçeğinin Hakkari ile bütünleştiği yadsınamaz.
Gündüzleri dışarı attığı suyun yapraklarından aşağıya doğru süzüldüğü bilinen bu soğansı çiçek, yöre halkı tarafından ‘sevgilisine kavuşamayan gelinin ağlamasına’ benzetildiği için ‘Ağlayan Gelin’ olarak tanımlanıyor. Yine çiçeklerinin görsel konumundan dolayı bir başka tanımlama da ‘Ters Lale’ olur bu çiçek için.
Araç, Hakkari – Çukurca karayolu üzerinde bulunan Çimenli Köyünde duruyor. Hakkari’ye 14 km uzaklıkta olan bu köye geliş nedenimizi Ağlayan Gelin’i görme isteğimiz oluşturuyor. Zira içinde olduğumuz Mayıs ayı, bu çiçekle tanışabilmek için en uygun zaman dilimi. Belki de bu yüzden baharın müjdecisi olarak algılanıyor bu çiçek. Öyle ya, dağlar karlı elbisesini yavaş yavaş çıkarırken, Ağlayan Gelin kırmızımsı rengiyle gün yüzüne çıkıveriyor.
Çimenli Köyü, bu çiçekle karşılaşmak isteyen heyecanlı ve içi kıpır kıpır olan bizleri konuk ediyor.
Açıkçası Hakkari’de olsanız da bu çiçekle tanışmak sanıldığı kadar kolay değil. Zira Ağlayan gelin dağların zirvelerine yakın yükseltilerinde boy gösteriyor. Göğe doğru uzanan Gölgeli Dağı’nın eteğinde heyecanla bekliyor olmamız bu yüzden. Nihayet beklenilen araç geliyor ve bir çırpıda kasasına doluşuyoruz. Sadece bir aracın yol alabileceği stabilize yol, döne döne dağın eteklerinden zirveye doğru ilerliyor. Bu heyecanlı yolculuğumuzun, araç durana kadar süreceğini tahmin etmek zor değil. Yükseldikçe dağın görsel konumu daha da zenginleşiyor. Farklı renklerdeki endemik bitkiler coğrafyanın zenginliğine zenginlik katıyor.
Ne kadar süredir aracın içindeyiz bilmiyorum.
Bildiğim sadece bulunduğumuz noktadan görülen karayolunun küçük bir çizgiye dönüştüğünü görmek ve Ağlayan gelini sabırsızlıkla bekleyen yüreklerin telaşı.
Aracın son dönemeçten sonra hızını kesmesi ve dağın zirvesinin elimizi uzatsak tutacakmışız gibi yakınlaşmış olması umutlandırıyor. Zirvede görülen kar, aracın yol aldığı düzlüğün sonuna kadar gelmiş. Bu demek oluyor ki, yol bitiyor.
‘işte şurda’ diye bağıran aşina sese başka aşina seslerin eklenmesiyle birlikte ‘Ağlayan gelin’in bulunduğu bölgeye geldiğimizi anlıyoruz
Çimenli Köyü’nde karşılaştığımız yaşlı amcanın ‘Oo ora dolu’’ dediği bölgedeyiz şu an. Zaten araç bulmamıza yardımcı olan da o yaşlı amca oluyor.
Araçtan iniyoruz.
Gerçekten de içinde olduğumuz hafif eğimli arazi ağlayan gelinlerle dolu. İlk gördüğümüz çiçeğe başka çiçek görüntüleri eklenince keyfimize keyif ekleniyor.
Ağlayan gelin, yaklaşık seksen cm yüksekliğindeki bir dalın tepe noktasında güzelliğini sergiliyor. Kırmızı,sarı,turuncu renklerin karışımından oluşan 5-6 lale görünümlü çiçek, ters bir şekilde yere doğru bakıyor.
Derler ki; İsa çarmıha gerilmeye giderken geçtiği yoldaki tüm çiçekler saygı ve üzüntüyle eğilir, bir tek Ters Lale boyun eğmez ve mağrurluğunu korur. Sonra İsa’nın ona bakışlarından ve ardından çarmıha gerilmesinden son derece etkilenen bu çiçek, üzüntü ve utançtan boynunu eğer ve ağlamaya başlar.
Bu sebeble olsa gerek ki ‘Ağlayan gelin’ çiçeği Hriistiyan inanışında kutsal olarak görülür.
Tıpkı ayaklı bir lambaya benzeyen bu çiçek, sahip olduğu bütün görsel güzelliğe rağmen bir şekilde hüznü çağrıştırıyor.
Yaklaşık iki saate yakın bulunduğumuz bu bölgede, zamanın akmasını istemiyoruz.Açıkçası muhteşem bir coğrafyanın içinde, bir başka muhteşem görüntüyle beraberiz.
Ama zaman akıyor ve Ağlayan gelinleri biraz ötesi karla kaplı eğimli arazide bırakıp geldiğimiz yoldan dönüşe geçiyoruz.
Toplanması, soğanının taşınması yasak olan bu güzel çiçeği, ona yakışan dağlarda bırakıyoruz.
Yüzümüze bir gülümseme yerleştiğinin farkına vararak.
-
24.06.2024 BUTİK MURAT
-
14.11.2023 KADDAK DEVE BAYRAMI / PINARCIK KÖYÜ
-
03.10.2023 RUM MAHALLESİ’NDEKİ ‘OSMANLI ÇEŞMESİ’
-
28.07.2023 YENİ MİLÂS HALKEVİ DERGİSİ 1936-1937
-
07.07.2023 MİLAS HALKEVİ
-
04.07.2023 TİFTİK ETİ
-
20.06.2023 ESKİ MEZARLIK
-
09.06.2023 ÇAPUTCU HANI’NDA BİR ODA
-
06.06.2023 SABİHA TEYZEM
-
30.05.2023 ÇAPUTCU HANI
-
23.05.2023 SAKARYA İLKOKULU’NUN KUZEY CEPHESİ. YIL 1938
-
06.10.2022 MİLAS ‘KIZ MEKTEBİ’
-
04.10.2022 MİLAS ‘ERKEK MEKTEBİ’
-
03.10.2022 ERMENİSTAN’DAKİ PENCERE…
-
29.11.2021 KIBRIS’TA BİR MARONİT KÖYÜ ; KORUÇAM / GİRNE
-
23.10.2021 NİYAZİ YALÇINKAYA’YI UĞURLARKEN…
-
14.10.2021 YAHUDİ HALKASI
-
06.10.2021 ANADOLU’NUN SON ERMENİ KÖYÜ; VAKIFLI / ANTAKYA
-
06.08.2021 CO MEHMET, öldü.
-
28.07.2021 BAHADDİN AĞA KONAĞI’NDAN EMİN AĞA KONAĞI’NA; DUVAR RESİMLERİ
-
06.07.2021 Güneydoğu’daki ‘Süryani’ Köylerinden; HABERLİ KÖYÜ / İDİL
-
22.06.2021 ANADOLU’NUN UNUTULAN KAVMİ ‘NASTURİLER’İN PEŞİNDE; ÇUKURCA / ŞIRNAK
-
15.06.2021 YALNIZLIĞA TERK EDİLMİŞ BİR EZİDİ YERLEŞİMİ; MAĞARA KÖYÜ / İDİL
-
08.06.2021 KATO DAĞI’NIN ZİRVESİNDE BİR ‘KELDANİ ‘ KÖYÜ; CEVİZAĞACI / BEYTÜŞŞEBAP
-
23.10.2020 TARİHİ AYAKKABICILAR ARASTASI / ÇORUM
-
01.01.2020 ŞİİLİĞİN KUTSAL KENTİ ; MEŞHED
-
30.12.2019 ÖMER HAYYAM’IN NİŞABUR’U
-
24.12.2019 LUT ÇÖLÜ’NÜN GÜZEL İNSANLARI…
-
18.12.2019 İran’da Bir Dünya Yurttaşı; ALİ AMCA
-
16.12.2019 İRAN’DA BİR EMANETÇİ
-
23.09.2019 KROMNİ VADİSİ / GÜMÜŞHANE
-
21.09.2019 SANTA / GÜMÜŞHANE
-
16.09.2019 SARIÇİÇEK KÖY ODALARI / GÜMÜŞHANE
-
09.09.2019 EKMEĞİN PEŞİNDEN - 4 KÜRTÜN HARÇ EKMEĞİ / GÜMÜŞHANE
-
02.09.2019 15 AĞUSTOS MERYEM ANA PANAYIRI / GÖKÇEADA
-
27.08.2019 GÖKÇEADA’NIN (ESKİ) RUM KÖYLERİ…
-
12.06.2019 AĞLAYAN GELİN ( TERS LALE) / HAKKARİ
-
22.01.2019 Güllük’ün Geçmişinde Kalan Bir Kültür; GECE PAZARI
-
16.08.2018 Açılışı gerçekleşen Milas Uzunyuva’dan ilk izlenimler …
-
12.07.2018 Keçiborlu’nun Kuyucak Köyünde Lavanta Zamanı
-
06.07.2018 Zampara Altını
-
28.02.2018 Noussa Karnavalı (İskeçe / Yunanistan)
-
18.12.2017 Hikâyesi Olan Şeyler Dükkânı / 2 - ‘Devrim Yüzüğü’
-
12.12.2017 Ekmeğin Peşinden – 3 / Taban Gevreği (Gölcük / ÖDEMİŞ)
-
23.11.2017 Hikâyesi Olan Şeyler / 1 - Zeytin Jetonları
-
15.11.2017 Ulu Cami’nin güney cephesi
-
24.10.2017 Kentin ileri gelen zevatı, 30 Ağustos’ta …
-
19.10.2017 Bazen... / fotoğrafların peşinden ...
-
06.10.2017 ‘Vitrindeki Kaplan’ın peşinden Samos’a …
-
12.09.2017 Terzizadelerin Evi’nin balkonundan Sakarya İlkokulu
-
06.09.2017 Ekmeğin Peşinden -2- / İslamköy Ekmeği / Isparta
-
29.08.2017 Karahöyük Ekmeği / Acıpayam
-
06.05.2017 6 Mayıs ve Anneler ...
-
19.04.2017 Menderes Yolu’nda 3 gün …
-
07.03.2017 Bodrum’un geçmişinde kalan bir yerleşim: Girelbelen Köyü
-
28.02.2017 “Ütopya Hayallerin Prensesidir”
-
12.01.2017 Allahuekber Dağı’nda Üç Gün / Sarıkamış - Kars
-
10.01.2017 Milas’ın geçmişinde kalan şerbet: Sübye
-
02.12.2016 Kuruyunca içini gözler önüne seren Mumcular Barajı
-
24.11.2016 Manolya ve Nail Şaylan
-
16.11.2016 Bakkal Cavit
-
11.11.2016 Belen Camii ile Bütünleşmiş Bir Müezzin: Yılmaz Hoca (SİDAL)
-
09.11.2016 Terkedilmiş Tarihi Bir Mekân: ‘Eğirdir Garı’
-
03.11.2016 Tarih Öncesi Kaya Resimleri için; Latmos’un emanetlerinin peşinde bir yolculuk
-
28.10.2016 Phaselis Antik Kenti (Antalya)
-
20.10.2016 Geçmişten Geleceğe uzanan 800 yıllık Kültür: Pınar Pazarı
-
18.10.2016 Gelidonya Feneri’nde bir gece
-
23.09.2016 Bir ritüelin peşinden: Eren Günü (Sandras Dağı)
-
09.09.2016 Salda Gölü’nde zaman / Burdur
-
18.08.2016 Sırtçantamdakiler / H. Avni KUNDURACIOĞLU
-
08.06.2016 ‘Milas Arastası’nın 70’li yıllarına güzellemeler / 2 - Tüccar Terzi Hasan Budakoğlu
-
27.05.2016 Tarih 15 Nisan 1933; Milas’ın ‘Umumi Kuşbakışı Manzaralı’ Fotokartı
-
12.05.2016 2. Latmos Doğa Şenliği’nden izlenimler …
-
28.04.2016 İncirliin Mağarası ve Yarasalar
-
19.04.2016 Şefik Seren’in ‘Fotoğrafla Milâs’ının gölgesinde; BARDAK
-
31.03.2016 ‘Bodrum Leleg Yolu’ açılırken …
-
28.03.2016 PTT Memuru mührü basar: MİLÂS 26 EYLÜL 1967
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.