H.Avni Kunduracıoğlu

Bazen... / fotoğrafların peşinden ... - Hüseyin Avni KUNDURACIOĞLU

Fotoğraf, ilk karşılaşmada bile resmiyetin izlerini sunmakta gecikmiyor.

Siyah beyaz fotoğrafın bu ilk bıraktığı izlenimi izleyen başka bir ayrıntıysa, eski bir fotoğrafla karşı karşıya oluşumuz. Eski ve resmiyet birleşince, fotoğraf kendiliğinden ‘kentin ileri gelen zevatı’nı sunduğunu ele veriyor.

Yılın kaç olmasının ne önemi var ki.

Bir duvar kenarına sıralanmış şekilde kadraja girmiş olan bu ‘ileri gelen zevat’ın bir kısmı sivil otoriteyi temsil ederken, bir kısmının da askeri erkânı temsil ettiğini giysileri belli ediyor. Arkalarındaki erken Cumhuriyet bayraklarının varlığı da, ülke için önemli bir günün yaşandığının habercisi oluyor.

Olasılıkla 1930 ile 38 arası olmalı.

Fotoğrafı sol taraftan bakmaya başladığımızda, üçüncü sırada yer alan din adamının varlığı dikkat çekiyor. Mehmet Sadık Oğuz olduğunu bildiğimiz bu din adamını, kadrajın içindekilerle buluşturan, sahip olduğu ‘Milas Müftüsü’ sıfatı.

Bu fotoğrafın sahibi, fotoğrafın sağ alt köşesine gayet şık bir Osmanlıca ile notlar düşmüş. İyi ki düşülmüş bu notlar. Zira bu notların sayesinde, fotoğrafın ‘kimliği’ ortaya çıkıyor.

‘30 Ağustos’ diye düşülen not, günün anlam ve önemini önümüze seriyor. Demek ki, sivil ve resmi erkânı bayrakların gölgesinde bir araya getiren bir kutlama töreniymiş.

‘Belediye önü’, ‘Milas hatırası’ diye devam eden Osmanlıca notlar sayesinde, fotoğrafın ön kısmında göze çarpan düzgün taş döşemeli yolun, belediye binasının bulunduğu sokağa ait olduğunu öğreniyoruz.

Fotoğraf, farkında olmadan bizi Arasta’nın sokaklarına götürüyor.

Günümüzde Hisarbaşı’nda bulunan belediyenin, daha önce Arasta’daki bir yapıda hizmet verdiğini biliyoruz. Bugün Türk Sanat Musıkisi Derneği olarak kullanılan ikinci kattaki bu yapı, Türkocağı Sokak’ta yer alır. Zaten taş döşemeli yolun ortasında görülen yağmur suyu eğimi, bir sokağın içinde olduğumuzu gösteriyor.

İkinci bayrağın bitiminde görülen asma kütüğünün de, yukarıya doğru açılan sokağın hemen köşesinde olduğu seçilebiliyor.

Zaman, mekân ve yer tespitlerinden sonra, sokak boyunca oturmuş ‘ileri gelen zevat’a dönelim. Sivil erkânın hepsinin takım elbise ve kravattan oluşan giyimlerini, ellerinde tuttukları fötr şapkalar tamamlıyor. Tabii ikinci sıradaki melon şapkanın fark edildiğini de not düşelim. Bütün yüzler, adeta fotoğrafçıya doğru kilitlenmiş.

Yaklaşık 85 - 90 yıl öncesinden bir an, günümüze kalan.

Bir din adamının da aralarında bulunduğu sivil ve askeri erkân, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlamak için toplanmış.

Günümüzde 30 Ağustos’un takvimlerden silinmeye çalışıldığı göz önüne alındığında, Milas’ta belediye önünde toplanan ‘ileri gelen zevat’tan bizlere kalan bu fotoğraf, daha da önem kazanıyor.

Haksız mıyım?