- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 23 November 2017, Thursday 18:40
- 7553 kez okundu
Bazen... / Hüseyin Avni KUNDURACIOĞLU
Zeytin kentleri, ilk yağmurlarla birlikte kendine özgü bir hareketliliğe tanık olur.
Zira, yıl boyunca; gübreleme, budama, yabancı ot temizliği, aşılama, zirai mücadele gibi aşamaları geride bırakan zeytin ağaçlarından ürün alma zamanı gelmiştir.
Bu hareketliliğin kaynağını, elbette zeytin toplama sürecinin bir nevi zamanla yarış gibi olması oluşturur.
Sonbaharla birlikte soğumaya başlayan havalar, zeytin meyvelerini dalında olgunlaştırmaya başlatır. Olgunlaşan zeytinler rüzgârla, yağmurlarlarla yere düşerse değerinden kaybeder. Üreticinin çabası zeytinleri kendiliğinden yere dökülmeden toplayabilmektir.
Ekim-Kasım aylarında yeşil zeytinle başlayan bu hareketlilik, sofralık zeytin, hasat, dip zeytin derken neredeyse Mart ayına kadar sürer.
Bu süreci belirleyen en önemli unsur elbette hava koşulları olur. Kuzey Ege’den Güney Ege’ye doğru uzanan coğrafyada, bazen günlerce süren yağmurlar hasatta zorunlu aralar yaratır.
Küçük ölçekli zeytin üreticileri ya da aile işletmeleri, belki bu süreci sıkıntısız atlatabilir ama büyük zeytinlik sahipleri için bu süreç hiç de kolay değildir.
Zira bu büyük zeytinliklerin, geçimini zeytin işinden sağlayan insan gücüne gereksinimleri vardır.
Elle tek tek toplanan sofralık zeytinler ya da sıyırma denilen zeytin toplama sürecinde genellikle kadın işçiler bulunur. Sırıklarla zeytini ağaçtan düşürmek daha çok erkek işçilerin üstlendiği iş görevidir.
Demem o ki, hasat, çeşitli iş bölümlerinde yer alan kadın ve erkek işçiler ve hatta kâhyalar ile birlikte, bir çok insan için gelir kaynağıdır. Bu duruma taşıyıcıları da eklediğimiz zaman, hatırı sayılı bir iş gücü ortaya çıkar.
Özellikle Ayvalık yöresi, bu mevsimlerde yüzlerce zeytin işçisini ağırlarmış. Zeytin işçiliği hem kadınlara hem de erkeklere iş olanağı tanıdığı için, ailece çalışma ortamı yaşanırmış. -Sonraki yıllarda bu ailelerin köylere ve hatta beldelere dönüşmesi ayrı bir konudur-.
İşte fotoğrafta gördüğünüz jetonlar, Ayvalık’ın o yıllarından.
Zeytin toplama işinde çalışanlara, alacakları para karşılığında verilen bu‘yevmiye jetonları’ iş bitiminde paraya çevrilirmiş.
Zeytin jetonu sistemi, Osmanlı Döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına değin kullanılan bir yöntem. Zeytin hasat süreci, uzun bir dönemi kapsadığı gibi, iklimsel nedenlerle bazen sekteye uğradığından, toplanan zeytinler kısa vadede paraya dönüşemez. Bu yüzden de çalışanların emeklerinin karşılığı, para yerine bu jetonlarla ödenirmiş. Jetonlu sistemin doğmasının bir başka gerekçesi de -söze dayalı olan bu sistemde- çalışanın işe gelmesini sağlamak ya da hasat bitmeden daha fazla ödeme yapana kaçmasını engellemektir.
Zeytin hasadında çalışan kâhya, sırıkçı, toplayıcı, taşıyıcı ve sepetçi gibi iş bölümlerinin farklı yevmiye ücretleri olduğunu ve kâhyaların gün sonunda yevmiyeleri bir deftere işlediğini belirtelim. Anlaşmaya göre haftalık, aylık veya mevsimlik ödemeler, Osmanlı’dan gelen âdete göre Cuma günleri gerçekleşirmiş. Cuma gününden Cuma gününe bu jetonlar paraya dönüşürken, son yıllarda ‘kontmarklı jeton’un devreye girdiği de biliniyor. Kontmarklı jeton, Ayvalık içinde para karşılığı esnaflarda kullanılabiliyormuş. Zeytinlik ya da fabrika sahiplerinin aynı zamanda kent ticaretini yönlendiren dükkânların sahipleri de olduğu düşünüldüğünde, bu kapalı ekonomi sistemi anlaşılabiliyor.
Zeytin jetonlarının alüminyum, karton, sarı metalden ve altı çeşit üretildiği tespit edilmiş. Bu jetonlar da zaman içinde yıldızlı, sayılı, logolu olarak darp edilmiş.
Fotoğrafta gördüğünüz iki çeşit zeytin jetonları kişisel koleksiyonumdan.
Ortası üçgen delikli olan alüminyum zeytin jetonlarının üzerinde Osmanlıca “Ali Rıza Behzade - Mehmed Sezai” yazıyor. Anlaşılan o ki, jetonlar bu iki ismin oluşturduğu şirkete ait. Sarı metalden yapılmış zeytin jetonuysa, erken Cumhuriyet döneminden. Üzerinde Türkçe “M. Sezai Arkök – Edremit” yazıyor.
Binlerce yıl boyunca insanlık tarihinin vazgeçilmezi olan zeytinin, derin bir kültürel miras taşıdığını biliyoruz.
Bu hafta sonu gerçekleşecek olan 4. Milas Hasat Şenliği’ne, bu kültürel mirasın içinde yer alan ‘zeytin jetonları’ ile katılmak istedim.
Zeytinin, ülkemizdeki farklı bir kültürel konumuna tanıklık etmek için ...
-
24.06.2024 BUTİK MURAT
-
14.11.2023 KADDAK DEVE BAYRAMI / PINARCIK KÖYÜ
-
03.10.2023 RUM MAHALLESİ’NDEKİ ‘OSMANLI ÇEŞMESİ’
-
28.07.2023 YENİ MİLÂS HALKEVİ DERGİSİ 1936-1937
-
07.07.2023 MİLAS HALKEVİ
-
04.07.2023 TİFTİK ETİ
-
20.06.2023 ESKİ MEZARLIK
-
09.06.2023 ÇAPUTCU HANI’NDA BİR ODA
-
06.06.2023 SABİHA TEYZEM
-
30.05.2023 ÇAPUTCU HANI
-
23.05.2023 SAKARYA İLKOKULU’NUN KUZEY CEPHESİ. YIL 1938
-
06.10.2022 MİLAS ‘KIZ MEKTEBİ’
-
04.10.2022 MİLAS ‘ERKEK MEKTEBİ’
-
03.10.2022 ERMENİSTAN’DAKİ PENCERE…
-
29.11.2021 KIBRIS’TA BİR MARONİT KÖYÜ ; KORUÇAM / GİRNE
-
23.10.2021 NİYAZİ YALÇINKAYA’YI UĞURLARKEN…
-
14.10.2021 YAHUDİ HALKASI
-
06.10.2021 ANADOLU’NUN SON ERMENİ KÖYÜ; VAKIFLI / ANTAKYA
-
06.08.2021 CO MEHMET, öldü.
-
28.07.2021 BAHADDİN AĞA KONAĞI’NDAN EMİN AĞA KONAĞI’NA; DUVAR RESİMLERİ
-
06.07.2021 Güneydoğu’daki ‘Süryani’ Köylerinden; HABERLİ KÖYÜ / İDİL
-
22.06.2021 ANADOLU’NUN UNUTULAN KAVMİ ‘NASTURİLER’İN PEŞİNDE; ÇUKURCA / ŞIRNAK
-
15.06.2021 YALNIZLIĞA TERK EDİLMİŞ BİR EZİDİ YERLEŞİMİ; MAĞARA KÖYÜ / İDİL
-
08.06.2021 KATO DAĞI’NIN ZİRVESİNDE BİR ‘KELDANİ ‘ KÖYÜ; CEVİZAĞACI / BEYTÜŞŞEBAP
-
23.10.2020 TARİHİ AYAKKABICILAR ARASTASI / ÇORUM
-
01.01.2020 ŞİİLİĞİN KUTSAL KENTİ ; MEŞHED
-
30.12.2019 ÖMER HAYYAM’IN NİŞABUR’U
-
24.12.2019 LUT ÇÖLÜ’NÜN GÜZEL İNSANLARI…
-
18.12.2019 İran’da Bir Dünya Yurttaşı; ALİ AMCA
-
16.12.2019 İRAN’DA BİR EMANETÇİ
-
23.09.2019 KROMNİ VADİSİ / GÜMÜŞHANE
-
21.09.2019 SANTA / GÜMÜŞHANE
-
16.09.2019 SARIÇİÇEK KÖY ODALARI / GÜMÜŞHANE
-
09.09.2019 EKMEĞİN PEŞİNDEN - 4 KÜRTÜN HARÇ EKMEĞİ / GÜMÜŞHANE
-
02.09.2019 15 AĞUSTOS MERYEM ANA PANAYIRI / GÖKÇEADA
-
27.08.2019 GÖKÇEADA’NIN (ESKİ) RUM KÖYLERİ…
-
14.06.2019 AĞLAYAN GELİN ( TERS LALE) / HAKKARİ
-
12.06.2019 AĞLAYAN GELİN ( TERS LALE) / HAKKARİ
-
22.01.2019 Güllük’ün Geçmişinde Kalan Bir Kültür; GECE PAZARI
-
16.08.2018 Açılışı gerçekleşen Milas Uzunyuva’dan ilk izlenimler …
-
12.07.2018 Keçiborlu’nun Kuyucak Köyünde Lavanta Zamanı
-
06.07.2018 Zampara Altını
-
28.02.2018 Noussa Karnavalı (İskeçe / Yunanistan)
-
18.12.2017 Hikâyesi Olan Şeyler Dükkânı / 2 - ‘Devrim Yüzüğü’
-
12.12.2017 Ekmeğin Peşinden – 3 / Taban Gevreği (Gölcük / ÖDEMİŞ)
-
15.11.2017 Ulu Cami’nin güney cephesi
-
24.10.2017 Kentin ileri gelen zevatı, 30 Ağustos’ta …
-
19.10.2017 Bazen... / fotoğrafların peşinden ...
-
06.10.2017 ‘Vitrindeki Kaplan’ın peşinden Samos’a …
-
12.09.2017 Terzizadelerin Evi’nin balkonundan Sakarya İlkokulu
-
06.09.2017 Ekmeğin Peşinden -2- / İslamköy Ekmeği / Isparta
-
29.08.2017 Karahöyük Ekmeği / Acıpayam
-
06.05.2017 6 Mayıs ve Anneler ...
-
19.04.2017 Menderes Yolu’nda 3 gün …
-
07.03.2017 Bodrum’un geçmişinde kalan bir yerleşim: Girelbelen Köyü
-
28.02.2017 “Ütopya Hayallerin Prensesidir”
-
12.01.2017 Allahuekber Dağı’nda Üç Gün / Sarıkamış - Kars
-
10.01.2017 Milas’ın geçmişinde kalan şerbet: Sübye
-
02.12.2016 Kuruyunca içini gözler önüne seren Mumcular Barajı
-
24.11.2016 Manolya ve Nail Şaylan
-
16.11.2016 Bakkal Cavit
-
11.11.2016 Belen Camii ile Bütünleşmiş Bir Müezzin: Yılmaz Hoca (SİDAL)
-
09.11.2016 Terkedilmiş Tarihi Bir Mekân: ‘Eğirdir Garı’
-
03.11.2016 Tarih Öncesi Kaya Resimleri için; Latmos’un emanetlerinin peşinde bir yolculuk
-
28.10.2016 Phaselis Antik Kenti (Antalya)
-
20.10.2016 Geçmişten Geleceğe uzanan 800 yıllık Kültür: Pınar Pazarı
-
18.10.2016 Gelidonya Feneri’nde bir gece
-
23.09.2016 Bir ritüelin peşinden: Eren Günü (Sandras Dağı)
-
09.09.2016 Salda Gölü’nde zaman / Burdur
-
18.08.2016 Sırtçantamdakiler / H. Avni KUNDURACIOĞLU
-
08.06.2016 ‘Milas Arastası’nın 70’li yıllarına güzellemeler / 2 - Tüccar Terzi Hasan Budakoğlu
-
27.05.2016 Tarih 15 Nisan 1933; Milas’ın ‘Umumi Kuşbakışı Manzaralı’ Fotokartı
-
12.05.2016 2. Latmos Doğa Şenliği’nden izlenimler …
-
28.04.2016 İncirliin Mağarası ve Yarasalar
-
19.04.2016 Şefik Seren’in ‘Fotoğrafla Milâs’ının gölgesinde; BARDAK
-
31.03.2016 ‘Bodrum Leleg Yolu’ açılırken …
-
28.03.2016 PTT Memuru mührü basar: MİLÂS 26 EYLÜL 1967
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.