• 01 November 2019, Friday 11:24
A.KemalKaşkar

A.Kemal Kaşkar

Hepimiz!
Milas İkizköy, Çamköy, Karacahisar köyleri ile Yatağan Turgut’tan bir grup yurttaşımın TBMM’nde gerçekleştirdiği temaslara ve de Latmos Dağlarında adım adım yok edilen tarih ve doğa zenginliklerimize ilişkin haberleri okuyunca, 19 Ekim tarihli ÖNDER’de yayınlanan “Muğla’nın çevre sorunları Milas’ın umurunda mı değil?” başlıklı yazımla dikkat çekmek istediğim konuya yine değinme gereği duydum. Bu tablo içinde, Milas’ın tüm sivil toplum ve gönüllü örgütlenmesiyle sahip çıkacağı bir gündem oluşturulabileceğine dikkat çekmek istedim yine ... Hemen yazmalıyım: Bu; karnemizde Milas Kent Konseyi ve Milas Belediyesi’nin ilgileriyle sınırlı kaldığı için ‘çevre sorunlarıyla mücadelede kötü hâl ve gidiş notumuz’u yükseltebilmek için önemli bir fırsat! Bu haberlerin, bilgisi olan her hemşerimi rahatsız eden, endişelendiren haberler olduğu kesin! Bu hemşerilerimizin de tüm meslek gruplarından duyarlı yurttaşlar olduğuna şüphe yok. İşçi, çiftçi, doktor, sanayici, öğretmen, tüccar, şoför, memur, esnaf, veteriner, mimar, diş hekimi, mühendis, hemşire ve diğer mesleklerden yurttaşlarımdan söz ediyorum. Tümüne yakını, doğallıkla, kişisel-bireysel olarak yapabilecekleri fazla bir şey olmadığını düşünüyorlar. Bu anlamda, bu yurttaşlarımızı temsil eden Milas’ın istisnasız tüm sivil-mesleki-gönüllü örgütlenmelerinin, elbette öncelikle mesleki sorunlarının yanı sıra, aralarında çevre sorunlarımız da olmak üzere, bugün-yarın-öbürgünle sınırlı günlük yaşamımızın ötesinde ‘geleceğimiz’i, yani çocuklarımızı, torunlarımızı, ülkemizi, dünyamızı yok oluşa sürükleyen sorunlara gündemlerinde daha çok yer vermeleri gerektiğini düşünüyorum, öneriyorum … Bu bir görev-sorumluluk olarak görülmeli, asla ve asla ‘siyaset yapma’ olarak tanımlayıp da “biz siyaset üstüyüz, uzak dururuz” savunmalarıyla bu yaşamsal önemdeki görev ve sorumluluklarımızdan kaçmaktan artık vazgeçilmelidir. Farkındaysanız, kaçarak kurtulunacak bir tablo değil çizmeye çalıştığım… Çünkü sözünü ettiğim sorunlar, doğrudan ‘geleceğimiz’ ile ilgilidir, ölümcüldür. Bu anlamda artık ‘vekaletçi model’den vazgeçip hepimiz, tüm sivil-mesleki-gönüllü toplum örgütlerimiz ellerini ‘o taşlar’ın altına koymalıdır. Bu yönde, yaygın bir farkındalık oluşturulmasına çalışmalı, bu yöndeki çaba-çalışmalara omuz vermelidir … Özellikle sık sık ‘tüm’ diyor ve altını çiziyorum. Kastettiğim, MİTSO’dan Musiki Cemiyeti’ne, MİZO’dan Yörük derneklerimize, ESO’dan MİSAD’a, ADD, CKD Milas Şubelerinden Gıda Maddeleri Yapanlar ve Satanlar Esnaf Odamıza kadar geniş bir eksen oluşturmanın kaçıp kurtulamayacağımız büyük sorumluluğudur. Tüm sivil-mesleki-gönüllü kuruluşlarımızın, örneğin İkizköy, Çamköy, Karacahisarlı hemşerilerimizin, seslerini duyarak, seslerine ses katarak, kendilerini günden güne daha bir kuşatan, giderek boğacak olan ‘kömür karası’na karşı yerlerini yurtlarını koruma mücadelelerini destekleyerek, bu mücadelenin ilimizin, bölgemizin, ülkemizin, dünyamızın tarih, kültür, doğa zenginliklerinin korunması olduğuna da dikkat çeke çeke ‘geleceğimizi birlikte kurabiliriz’ … Latmos’ta 8 bin yıllık bir yaşam kültüründen, bunun oluşturduğu birikimlerimizden söz ediyorum. Karacahisar’da, İkizköy’de, Çamköy’de, Turgut’ta tarihsel, kültürel, doğal zenginliklerimizden söz ediyorum … Bu zenginliklerimiz hiçbir “yeraltı zenginliği” ile kıyaslanamaz! Kaynak temini için Cumhuriyetimizin tırnaklarıyla kurduğu, yaşattığı, aralarında ‘stratejik öneme haiz’ olanları da dahil hemen hemen tüm kamu kurumlarını satısatıverilen, bu gidişte “okulların isimlerini satma” düzeyine kadar düşülmüş bir tablo içinde maden alanlarına yönelik bir fütursuzlukla karşı karşıya olduğumuz açık! Her şeyden önce madenler için, ezberden “yeraltı zenginliği” nakaratını yinelemekten vazgeçmeli, ‘yerüstü zenginliklerimiz’e kararlılıkla sahip çıkmalıyız! Hızla yok edilenin ‘geleceğimiz’ olduğunu görmeli, göstermeliyiz. Geleceğimize sahip çıkmalı, geleceğimizi hep birlikte kurmalıyız! Hepimiz.

MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık