- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 18 March 2016, Friday 9:52
- 4079 kez okundu
soru/yorum - A. Kemal KAŞKAR
Yine çok kötü bir haber geldi!
Yine Ankara’da terör saldırısı olmuştu ve sevgili yurttaşlarımız feci şekilde ölmüştü.
Çok sayıda yaralılar vardı.
Yine çok ağır yaralanmıştık.
Ölümden beter durumumuz!
...
İyi haberler verebilmek, güzel konulardan söz edebilmek ne mümkün biz bize!
Örneğin ‘hemşehrimiz leylekler’ gelmiş Milas’a diye, ayvalar çiçek açmış diye durup dururken mutluluk nedenleri uydurabilmek ne mümkün kendimize!?..
...
Yitirdiğimiz canların büyük acısı içindeyiz.
Hepimiz.
İçimizde dayanılmaz bir sancıyla, başımızda bulanık bir ağrıyla yaşıyoruz.
Bu ‘nasıl bir yaşamak’sa!?..
“Ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara da acil şifalar dileme”nin yetersizliğinin uçurumlarında yankılanıyor çığlıklar!
Çığlıklarımız!
Hıçkıra hıçkıra kan ağlıyoruz, KAN!
...
Yaşamını yitiren pırıl pırıl gençlerimizden biri olan Destina Peri Parlak’ın bir yakınının “Yerin dibine batsın!” haykırışları kulaklarımızda ...
O yurttaşımızı o duruma getiren nedenleri; görev ve sorumluluklarını ölümleri durduracak bir insani-siyasi beceriyle yerine getiremeyenleri tümüyle unutturmak gibi bir görevleri olduğunu düşündüğüm –örneğin- Yeni Akit gazetesi, “Kim bu adam” diye sormuş!
En başta, örneğin “kim o istifa etmeyen bakan” gibi gibi sorulabilecek o kadar çok soru ortalıkta durupdururken şunların sorusuna bakın hele!
Yazık, gerçekten çok yazık!
O “soru”ya (!), kısacık bir yanıt vermek istiyorum: O, bir İNSAN!
...
Bir başka “inci” de (!) Yeni Şafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi’den gelmiş. Kahredici terör saldırısının hemen ardından yayınına katıldığı bir tv kanalında, “Bir süre, terörle yaşamaya alışmalıyız” demiş Selvi ... (Yazımı hazırlarken, birinin daha ‘benzer’ bir “yorum”da bulunduğunu öğrendim. Doğrusu bunu yazımın neresine not düşeceğimi uzunca süre bilemedim. Nihayet bulduğum yer burası: Yargıtay Başkanı da “Bu terörle ülkemiz yaşamak durumunda” demiş ...)
Bu da bir tür ‘sağduyulu değerlendirme’ ya da ‘sağduyulu öngörü’ olarak pazarlanmak istenecek herhalde!
Son yıllarda, artık kabak gibi ortayla çıkmıştır ki, sevgili ülkemde ‘teslimiyet’in adı olmuştur ‘sağduyu’ ...
Ya da başka bir deyişle: adeta ‘teslim ol’ çağrısı niteliği kazanmıştır ‘sağduyu çağrıları’ ...
Çok büyük sorunlarımızdan biridir bu da.
‘Yerin dibine batasıca’ tepkisizliklerimizin en yaygın tabelalarından biridir.
Elbette, gerçek anlamda ‘sağduyu’yu tenzih ediyorum. İçten bir şekilde sağduyulu olmanın yaşamımıza çok iyi geldiğini, geleceğini biliyorum, kabul ediyorum ama, AKP hükümetlerinin ülkemizi yönetemez hallerinden kaynaklı bir dizi sorun karşısında kimilerinin böylesi ifadelerine de kesinlikle tahammül edemiyorum.
“Bir süre, terörle yaşamaya alışmalıyız” türü, sözüm yabana “reel konuşma” gösterisi yapıp sorunlarımızın gerçek kaynaklarını gözlerimizden saklama, gizleme, tartıştırmama çabaları içinde debelenip duran yandaşlara asla tahammülüm yok ...
Bütün bunları yazdıktan sonra sormak isterim: “Ne kadar bir süreden söz ediyorsunuz?”
Ya da “hırsızın hiç mi suçu yok” savunularıyla hep sorumluluktan kaçan sağ siyaset kültürünün “ölen öldü” gevşekliği ile biriktirdiği olumsuz hallerle daha ne kadar süre öldürülmeye devam edeceğiz Allah aşkına?
Yine hükümette, başımıza bu gibi belalar gelmemesini sağlamakla görevli-sorumlu olanlar istifa etmeyecek!
Yine, “sorumlular bulunulup en ağır şekilde cezalandırılacak”tan ibaret hikayeler dinleyeceğiz birkaç gün? Ya da ‘bir süre’!
Kimsenin aklına, bu denli can yakan terör saldırılarına hep maruz kalıp mağdur edildikten ve yüzlerce-binlerce öldükten hemen sonra ‘tanıdık-bildik açıklamalar’ yapılıp geçilmesinden ibaret bir sorumsuzluğu yerin dibine batırıp yaşadığımız olumsuz tabloların çizilmesine engel olabilecek bir siyasi yönetişim becerisine duyduğumuz büyük gereksinim gelmez mi yahu?
İNSANLAR ölüyor efendiler!
Bunun ne denli ağır bir fatura olduğunun farkında olanlar farkında olmayanlara anlatsın.
Bağıra bağıra “Yerin dibine batsın” vurgularıyla ya da her nasıl anlatacaksa işte!
Yeter ki anlatsın!
Bu dayanılmaz acılara daha ne kadar dayanırız?
Ölüyoruz ve önleyemiyorsunuz.
Artık açıkça ortaya çıktı ve ne yazık ki beceremiyorsunuz.
Madem çare de bulamıyor, olamıyorsunuz; becerebilirseniz, ‘istifa’yı düşünsenize bir de!..
-
31.05.2021 Yaklaşık çeyrek yüzyıl …
-
01.11.2019 Hepimiz!
-
19.10.2019 Muğla’nın çevre sorunları Milas’ın umurunda mı değil?
-
18.09.2019 ‘Kendi basınınız’ mı?
-
02.07.2019 Bir ‘yer’ bulamayacak mıyız Milas Kan Merkezi için?
-
18.04.2019 Bu, ‘ezberlerin bozulduğu’nun mu göstergesi acaba?
-
12.03.2019 ‘Son Şiir’ diye bir şey yoktur!
-
06.03.2019 Birikmiş sorularım …
-
12.02.2019 ‘Ağa Belediyeciliği’!
-
10.01.2019 ‘Çalışan Gazeteciler Haftası’ mı olsa!!? …
-
05.12.2018 Yaşarkenki gibi!
-
23.11.2018 “Aday olmak ya da olmamak!” Bütün mesele bu mudur?
-
07.11.2018 Kömürün gerçek bedeli ne kadar ağır?
-
24.10.2018 Endüstri Meslek ve Kız Meslek Liselerinin yeni binalarında her şey yolunda mı?
-
02.10.2018 'Hedef az sayfalı az okunan gazeteler midir?'
-
25.07.2018 Keşke ‘bayram’ edebilsek!
-
20.06.2018 Oldu mu ya Hulusi Bey? Olmadı, hem de hiç olmadı!
-
11.05.2018 ‘Büyük İnsanlık’ soru/yorum
-
01.05.2018 Tarihte “Üsküdar”ın rolü ve önemi!
-
07.02.2018 Başka bir Ortadoğu mümkün değil mi?
-
10.01.2018 ‘Hatıra Fotoğrafları’
-
30.12.2017 Bir varmış, bir yokmuş …
-
29.11.2017 Adaletin halleri hakkında küçücük bir not
-
25.11.2017 ‘Zeytin Hasat Şenliğimiz’ bugün başlıyor …
-
14.10.2017 Demokrasi tarihimiz ya da ‘Talihsiz Demokrasimiz’ için kritik öneme sahip bir soru: Kadir Topbaş neden istifa etti?
-
02.10.2017 ‘ÜNAL ABİ’ için …
-
30.08.2017 Çok mu zor?
-
11.08.2017 Kimi bağlar?
-
01.08.2017 ‘Yüksek Vicdan Sahibi’ Dr. Mete Ersoy’a Saygıyla …
-
26.07.2017 Ben bunu hep yapıyorum …
-
12.07.2017 Milas İlçe İnsan Hakları Kurulu’na ne oldu?
-
11.07.2017 “Neden Yürüdük?” ve “Maltepe/Adalet Çağrısı”
-
04.07.2017 unutMADIMAKlımda!
-
20.06.2017 ‘Sağlıklı bir Demokrasi’ için ya da ‘Sevgili Demokrasimizin Sağlığı’ için Yürümek iyidir!
-
05.06.2017 Ne yapacakmışız zeytinlikleri?
-
31.05.2017 “MAYBİR Milas Şubesi” için bir anımsatma yazısı!
-
30.05.2017 “Tutuklandık Ey Halkım! …”
-
29.05.2017 Yaşar Yılmaz’a saygıyla …
-
06.05.2017 Tarihi tarih yapan tüm devrimcilere saygıyla … Var mısınız, Yok musunuz!?
-
02.05.2017 Artık rahatlıkla, ‘yazısız köşeler’ de ‘GEÇERLİ’ sayılabilir!..
-
18.04.2017 Referandum sonrasına ilişkin birkaç söz …
-
15.04.2017 ‘16 Nisan Bayram Olsun’ diye …
-
27.03.2017 ‘Kıdemli’ hemşehrilerimiz için daha daha neler neler yapabiliriz?
-
25.03.2017 Dursun Girgin’in sesini ne zaman duyacağız?
-
23.03.2017 Bir ‘yer’ bulamayacak mıyız Milas Kan Merkezi için?
-
14.03.2017 ‘Milas Fuar ve Kongre Merkezi’
-
11.03.2017 Ayhan Çıkın’a “veda”!
-
01.03.2017 “Daha başka ne/neler yapabilirim?”
-
22.02.2017 ‘Ortak akıl’ derken?
-
14.02.2017 ‘HAYIR’ deme hakkı!
-
06.02.2017 “Kimse yok mu?!..”
-
30.01.2017 ‘Doğrudan Demokratik Parlamenter Rejim’ için bir fırsat!
-
04.01.2017 Su gibiydi sözleri …
-
30.12.2016 2016’yı uğurlama ve 2017’yi karşılama niyetine ... “Milas’a doğalgaz neden gelmedi?”
-
06.12.2016 Nasıl yorumlayıp nerelere çeksek bilemedik?
-
25.11.2016 Zeytine ve Zeytin Dostlarına saygıyla …
-
17.11.2016 ‘Demokratik-Özerk Üniversite’!..
-
31.10.2016 ‘Bilen’ bilmiyorsa?
-
10.10.2016 Hacıapti’de OHÂL?!..*
-
03.10.2016 Sorular ... Sorular ...
-
05.09.2016 ‘Arıza Kayıt Servisi’ de arızalıysa!?
-
24.08.2016 İnadına düğün, inadına barış!
-
20.08.2016 Ceylanpınar’ı aydınlatmak!
-
09.08.2016 ‘Muhalefet etmek’ üzerine birkaç söz ...
-
05.08.2016 Siz affediyor musunuz?
-
29.07.2016 ‘Yüzleşmek’ şart!
-
21.07.2016 ‘Ortaklaştırıcı’ siyasi hamleler şart!
-
13.07.2016 ‘Yelki’ diye bir yerde ...
-
24.06.2016 “Ben nereye park ettim”!?...
-
20.06.2016 Teşekkürler ...
-
13.06.2016 Yolumuz ve yumruğumuz ...
-
06.05.2016 Geçmiş zaman resimleri ...
-
04.05.2016 “Beçin Kalesi yanındaki arazi”ye mi?
-
28.04.2016 Yazılacak onca konu varken ...
-
23.04.2016 Devrimler bayramlarımdır benim!
-
20.04.2016 Babek Zencani’nin “komisyon verdiği kişiler”in kimler olduğuyla ilgilenen var mı?
-
07.04.2016 ‘Panama Belgeleri’ni merak ediyor musunuz? Yoksa, bu konuyla da ilgilenmiyor musunuz?
-
25.03.2016 Zarrab’ın yaptıkları sizi ilgilendiriyor mu?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.