• 25 July 2018, Wednesday 19:22
A.KemalKaşkar

A.Kemal Kaşkar

Keşke ‘bayram’ edebilsek!

soru/yorum            A. Kemal KAŞKAR

 

Yaygın kullanımıyla “24 Temmuz Basın Bayramı”, ancak son dönemlerde yaygınlaşan adlandırmayla “24 Temmuz: Basının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” nedeniyle yazıyorum bu kez …

Sağolsunlar, gazetecilerle-gazetecilikle ilgili bazı önemli gün ve haftalarda çok güzel açıklamalar yapıyorlar. Bizleri gururlandıran, coşturan cümlelerden oluşan bu açıklamaları okumak elbette hepimize iyi geliyor …

İyi geliyor gelmesine de …

Sonra? …

Dün ve önceki gün, ÖNDER’e iletilen mesajlardan ‘aktarma haberleri’ oluştururken o mesajları okudukça içimden, aklımdan geçenleri siz sevgili okur-yazarlarım için şöyle özetleyeyim:

Sevgili arkadaşlar, (Bu sesleniş ya da serzenişimi, esasen, “Merkezi ve Yerel iktidar sahibi Siyasi Arkadaşlar” olarak okuyun) her şey iyi hoş da, peki ya biz niye yıllardır bunca zorluklar içinde yaşatılıp çalışıyoruz … Bizi gerçekten de hoş tutacak, hoşnut edecek -çok değil- bir iki hamle yapsanız, birkaç adım atsanız da, biz de gerçekten ‘daha iyi gazetecilikler yapsak’, ‘çok daha verimli olsak’ … Olmaz mı?

Çok yönlü, hatta çok boyutlu sorunlarımıza bir türlü bulunamayan çözümlerin nedenlerinin ‘ideolojik’ olduğu düşünülebilir ve bu ‘ezber’, sevgili ülkemizin siyaset kültürü bakımından şaşırtıcı olmayan bir durumdur.

Ama nereye kadar?

Bu ülkenin yurttaşları olarak, saygıda kusur etmeden severek yapmaya çalıştığımız mesleğimizi çok para kazanmak için değil ama çok daha iyi yapabilmek için bize gerekli olan en önemli şey ne biliyor musunuz:

İşimize yoğunlaşabilmek!

Kafamızda onlarca kaygı verici düşünceyle yeterince verimli olabilmek mümkün mü?

Elbette ki değil …

Sizin için bazı bölümlerini seçtiğim mesajlarla inişe geçiyorum …

Aktardığım mesajlar ve de mesaj sahipleriyle ilgili herhangi bir eleştiride bulunmak için değil, sadece ve sadece, madem ki herkes gazeteciliğin-gazetecinin öneminin bu denli farkında ve biz yere-göğe sığmaz bir büyük iş görmekteysek, bunca eziyet neden!?

Bırakın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çok yerinde ifadesiyle “milletin müşterek sesi” olma iddiamızdan da güç alıp beslenerek işimizi özgürce yapalım …

Yine Atatürk’ün “Basın hürriyetinden doğan mahsurların yegane izale vasıtası yine basın hürriyetidir” sözleriyle güçlendirilmiş bir demokrasimiz olsun.

Bunu yapabiliriz.

Açık ve içten bir ifadeyle: Kapitalizmle birlikte tarih sahnesinden silinip gideceğine inandığım bir şey var: İktidar başta olmak üzere her şeyi “ele geçirme vahşiliği”!..

Yasamayı, Yürütmeyi, Yargıyı, Basını … Her şeyi, evet her şeyi ‘ele geçirmek’! Ona sahip olmak!

Böyle böyle yürünüp varılabilecek bir istikbâl ve korunabilecek bir iktidar yok ki …

24 Temmuz ‘Ülkemizde Basının Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü’ dolayısıyla bizleri anan, anımsayan, açıklamalar yapan, ikramlarda bulunan herkese teşekkürlerimi(zi) de ekleyip sözü bazı mesajlardan yapacağım aktarmalara bırakıyorum …

“Türk basınından sansürün kaldırılışının 110’uncu yıldönümünde, halkın doğru bilgilendirilmesi noktasında önemli bir kamu görevi yapan ve büyük sorumluluklar üstlenerek zor şartlarda gece gündüz demeden vatandaşlara haber ulaştırmaya çalışan basın mensubu arkadaşlarımıza, gösterdikleri gayret ve çabalarından dolayı teşekkür ederim.”

“Basın yayın kuruluşları, toplumumuzun haber alma ihtiyacını karşılamaları açısından son derece önemli kurumlarımızdır. Bu kurumları ayakta tutan ve onların işlevlerini yerine getirmesini sağlayan basın - yayın çalışanları ise bu kurumların isimsiz kahramanlarıdır.”

“Kuşku yok ki gazeteci meslektaşlarımızın icra ettiği görev, her türlü sorumluluğa haiz, doğru ve gerçek haberlerle toplumu aydınlatma görevinin bilincinde olunduğu sürece kutsal olarak nitelediğimiz görevler arasındandır. Meslektaşlarımızın ve basın kuruluşlarının, kendi yaşadıkları her türlü sıkıntıya rağmen, halkın haber alma hakkı doğrultusunda icra ettikleri görevlerinde başarılar diliyorum.”

“Hızla gelişen dünyamızda etkinliği her geçen gün artan medyanın güçlü olması, gerek ifade özgürlüğü, gerek kamuoyunun istek ve taleplerinin doğru yansıtılması açısından hayati önem taşır. Demokrasinin işlerlik kazanması, iyi işleyen bir medya yapısıyla mümkündür. Basın, meslek ilkelerini ve etiğini gözeterek, doğru ve gerçek haberlerle kamuoyunu aydınlatma, hızlı haber verme, kamu yararını ilgilendiren konu ve olaylarda kamuoyu oluşturma ve toplumu aydınlatma işlevinde bulunmaktadır.

 

Bu düşüncelerle; zor şartlarda ve büyük bir özveriyle kamuoyunu aydınlatan, bilgilendiren ve her koşulda sorumluluk duygusu ile hareket ederek topluma haber verme görevini yerine getiren tüm basın mensuplarımızın 24 Temmuz Basın ve Gazeteciler Bayramı’nı kutluyorum.”


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık