- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 24 June 2016, Friday 19:28
- 3962 kez okundu
(Ya da: Otoparklardan ‘çıkış güvenliği’ sorunumuz)
soru/yorum - A. Kemal KAŞKAR
18 Haziran Cumartesi günü saat 14 sıralarında, Salı günleri dışında ‘ücretsiz’ otopark olarak kullanılmakta olan ‘Kapalı Pazaryeri’ne aracımı parkederken, yaklaşık yarım saat sonra başıma geleceklerden habersizdim.
Pazaryeri olarak kullanılmak üzere işaretlenmiş zemininde ve zeminin üstünde araç parkedişlerini yönlendirecek ve bazı yerlere park yapılmamasını sağlayacak herhangi bir işaret-işaretleme ve işaretçi bulunmayışı yüzünden, kimbilir daha önce kaç hemşehrimin başına gelmiş ama duyulmamış-duyurulmamış büyük bir sorun yaşayacağımı –doğrusu ya- hiç düşünmemiştim.
“Bu kadarı da olmaz!” dedirtecek bir şeydi ve birdenbire ‘olmuştu’!
Aracımı otoparktan çıkarabileceğim herhangi bir ‘geçit/yol’ bırakılmayacak şekilde parkedilmiş ‘en az iki araç’ nedeniyle kilitlenip kalmıştım. Çaresiz.
-Alo 153!
-Buyrun.
-Kapalı Pazaryerinden çıkamıyorum bana yardımcı olun lütfen.
-Biz bişey yapamayız beyefendi, durumu 155’e bildirin.
-(Alo Zabıta’ya söylemedim ama ‘Gazeteciyim ya’, biliyorum) Ya onlar da ‘biz ilgilenmiyoruz’ Zabıta’yı arayın derlerse?
-Bizim de yapacak birşeyimiz yok. Emniyet, plaka bilgisinden araç sahibinin telefonuna ulaşabiliyor ... Ama biz yine de bir arkadaşımızı oraya yönlendiriyoruz ...
-Teşekkürler ...
Gelecek olan görevli arkadaşı beklerken, -‘boş duranı Allah sevmez’ deyip- 155’i aradım bu kez.
-Alo 155!
-Alo!
-Kapalı pazaryerinde aracımla mahsur kalmış durumdayım. Tahmini çıkış yolu üzerine parketmiş iki aracın plakalarını versem ...
-Beyefendi Zabıtayı arayın biz birşey yapamayız...
-Aradım, görüştüm ve Zabıta görevlisi bana az önce size söylemeye çalıştığım yolla araç sahibine ulaşılabileceğini söyledi ... Sizin görev alanınıza giriyormuş ...
-Değil kardeşim, yalan söylüyorlar. Oranın sorumlusu Zabıta ...
-Peki ben Zabıtaya ‘yalan söylüyorsunuz’ desem, Zabıta da bana kızıp üzerime yürüse; bana yardımcı olur musunuz?
155 görevlisi arkadaş, o an aklıma geliveren bu sorum üzerine bir an sustu ve:
-Oluruz, deyip sustu.
Ve “teşekkürler, iyi günler” deyip telefonu kapattıktan kısa süre sonra ‘Kurtarıcı Zabıtamız’ geldi.
Önce park alanında motosikletiyle kısa bir tur atıp çıkış yeri kontrolu yaptı. ‘Tanıdık’ bir araç buldu. Araç sahibine haber vermeye gitti.
Geldiğinde, “sol yap gel - topla gel - öyle gel - hiç sağ sol yapma - tamam abi kurtarıyor - gel gel - doğru gel” yönlendirmeleriyle zar-zor çıkabildim. Aracını çeken Çağdaş Manav’a ve Zabıta arkadaşa ‘teşekkür’ edip çıktım kapalı otoparktan...
Daha sonra kimbilir neler oldu?
...
Sevgili hemşehrilerimin; bir gazeteci olarak yaşamış olmamın imkanlarından yararlanmaları anlamında bu sorunu bir güzel duyurup çözümüne katkıda bulunmak istedim.
İzninizle birkaç basit önerimi de not etmek istiyorum:
Öncelikle (ya da hemen) ‘yönlendirici-engelleyici işaretlemeler’ yapılmalı.
Otopark’tan çıkış güvenliğini sağlayacak yerlere araç park edilmesini önleyecek ve çıkış yönünü gösteren uyarı işaretleri şart.
Yoksa, bazı yurttaşlarımız hiç sağlarına sollarına bakmaksızın, “Ben aracımı nereye parkettim? Birilerinin çıkışını engelliyor muyum? Çevreye rahatsızlık veriyor muyum?” gibi gibi kaygıların tümüyle dışında araçlarını parkedebiliyorlar.
Araçlarının görünür bir yerine kendilerine ulaşılabilecek telefon numaralarını koyma gibi bir ‘kent davranışı’ da henüz akıl edilemediği için, işler iyice içinden çıkılmaz hâl alıveriyor bir anda...
Uzun lafın kıssası:
Bu konuda da hep beraber “Bi’şeyler yapmalı”yız!
“Ben nereye park ettim”!?...
(Ya da: Otoparklardan ‘çıkış güvenliği’ sorunumuz)
soru/yorum - A. Kemal KAŞKAR
18 Haziran Cumartesi günü saat 14 sıralarında, Salı günleri dışında ‘ücretsiz’ otopark olarak kullanılmakta olan ‘Kapalı Pazaryeri’ne aracımı parkederken, yaklaşık yarım saat sonra başıma geleceklerden habersizdim.
Pazaryeri olarak kullanılmak üzere işaretlenmiş zemininde ve zeminin üstünde araç parkedişlerini yönlendirecek ve bazı yerlere park yapılmamasını sağlayacak herhangi bir işaret-işaretleme ve işaretçi bulunmayışı yüzünden, kimbilir daha önce kaç hemşehrimin başına gelmiş ama duyulmamış-duyurulmamış büyük bir sorun yaşayacağımı –doğrusu ya- hiç düşünmemiştim.
“Bu kadarı da olmaz!” dedirtecek bir şeydi ve birdenbire ‘olmuştu’!
Aracımı otoparktan çıkarabileceğim herhangi bir ‘geçit/yol’ bırakılmayacak şekilde parkedilmiş ‘en az iki araç’ nedeniyle kilitlenip kalmıştım. Çaresiz.
-Alo 153!
-Buyrun.
-Kapalı Pazaryerinden çıkamıyorum bana yardımcı olun lütfen.
-Biz bişey yapamayız beyefendi, durumu 155’e bildirin.
-(Alo Zabıta’ya söylemedim ama ‘Gazeteciyim ya’, biliyorum) Ya onlar da ‘biz ilgilenmiyoruz’ Zabıta’yı arayın derlerse?
-Bizim de yapacak birşeyimiz yok. Emniyet, plaka bilgisinden araç sahibinin telefonuna ulaşabiliyor ... Ama biz yine de bir arkadaşımızı oraya yönlendiriyoruz ...
-Teşekkürler ...
Gelecek olan görevli arkadaşı beklerken, -‘boş duranı Allah sevmez’ deyip- 155’i aradım bu kez.
-Alo 155!
-Alo!
-Kapalı pazaryerinde aracımla mahsur kalmış durumdayım. Tahmini çıkış yolu üzerine parketmiş iki aracın plakalarını versem ...
-Beyefendi Zabıtayı arayın biz birşey yapamayız...
-Aradım, görüştüm ve Zabıta görevlisi bana az önce size söylemeye çalıştığım yolla araç sahibine ulaşılabileceğini söyledi ... Sizin görev alanınıza giriyormuş ...
-Değil kardeşim, yalan söylüyorlar. Oranın sorumlusu Zabıta ...
-Peki ben Zabıtaya ‘yalan söylüyorsunuz’ desem, Zabıta da bana kızıp üzerime yürüse; bana yardımcı olur musunuz?
155 görevlisi arkadaş, o an aklıma geliveren bu sorum üzerine bir an sustu ve:
-Oluruz, deyip sustu.
Ve “teşekkürler, iyi günler” deyip telefonu kapattıktan kısa süre sonra ‘Kurtarıcı Zabıtamız’ geldi.
Önce park alanında motosikletiyle kısa bir tur atıp çıkış yeri kontrolu yaptı. ‘Tanıdık’ bir araç buldu. Araç sahibine haber vermeye gitti.
Geldiğinde, “sol yap gel - topla gel - öyle gel - hiç sağ sol yapma - tamam abi kurtarıyor - gel gel - doğru gel” yönlendirmeleriyle zar-zor çıkabildim. Aracını çeken Çağdaş Manav’a ve Zabıta arkadaşa ‘teşekkür’ edip çıktım kapalı otoparktan...
Daha sonra kimbilir neler oldu?
...
Sevgili hemşehrilerimin; bir gazeteci olarak yaşamış olmamın imkanlarından yararlanmaları anlamında bu sorunu bir güzel duyurup çözümüne katkıda bulunmak istedim.
İzninizle birkaç basit önerimi de not etmek istiyorum:
Öncelikle (ya da hemen) ‘yönlendirici-engelleyici işaretlemeler’ yapılmalı.
Otopark’tan çıkış güvenliğini sağlayacak yerlere araç park edilmesini önleyecek ve çıkış yönünü gösteren uyarı işaretleri şart.
Yoksa, bazı yurttaşlarımız hiç sağlarına sollarına bakmaksızın, “Ben aracımı nereye parkettim? Birilerinin çıkışını engelliyor muyum? Çevreye rahatsızlık veriyor muyum?” gibi gibi kaygıların tümüyle dışında araçlarını parkedebiliyorlar.
Araçlarının görünür bir yerine kendilerine ulaşılabilecek telefon numaralarını koyma gibi bir ‘kent davranışı’ da henüz akıl edilemediği için, işler iyice içinden çıkılmaz hâl alıveriyor bir anda...
Uzun lafın kıssası:
Bu konuda da hep beraber “Bi’şeyler yapmalı”yız!
-
31.05.2021 Yaklaşık çeyrek yüzyıl …
-
01.11.2019 Hepimiz!
-
19.10.2019 Muğla’nın çevre sorunları Milas’ın umurunda mı değil?
-
18.09.2019 ‘Kendi basınınız’ mı?
-
02.07.2019 Bir ‘yer’ bulamayacak mıyız Milas Kan Merkezi için?
-
18.04.2019 Bu, ‘ezberlerin bozulduğu’nun mu göstergesi acaba?
-
12.03.2019 ‘Son Şiir’ diye bir şey yoktur!
-
06.03.2019 Birikmiş sorularım …
-
12.02.2019 ‘Ağa Belediyeciliği’!
-
10.01.2019 ‘Çalışan Gazeteciler Haftası’ mı olsa!!? …
-
05.12.2018 Yaşarkenki gibi!
-
23.11.2018 “Aday olmak ya da olmamak!” Bütün mesele bu mudur?
-
07.11.2018 Kömürün gerçek bedeli ne kadar ağır?
-
24.10.2018 Endüstri Meslek ve Kız Meslek Liselerinin yeni binalarında her şey yolunda mı?
-
02.10.2018 'Hedef az sayfalı az okunan gazeteler midir?'
-
25.07.2018 Keşke ‘bayram’ edebilsek!
-
20.06.2018 Oldu mu ya Hulusi Bey? Olmadı, hem de hiç olmadı!
-
11.05.2018 ‘Büyük İnsanlık’ soru/yorum
-
01.05.2018 Tarihte “Üsküdar”ın rolü ve önemi!
-
07.02.2018 Başka bir Ortadoğu mümkün değil mi?
-
10.01.2018 ‘Hatıra Fotoğrafları’
-
30.12.2017 Bir varmış, bir yokmuş …
-
29.11.2017 Adaletin halleri hakkında küçücük bir not
-
25.11.2017 ‘Zeytin Hasat Şenliğimiz’ bugün başlıyor …
-
14.10.2017 Demokrasi tarihimiz ya da ‘Talihsiz Demokrasimiz’ için kritik öneme sahip bir soru: Kadir Topbaş neden istifa etti?
-
02.10.2017 ‘ÜNAL ABİ’ için …
-
30.08.2017 Çok mu zor?
-
11.08.2017 Kimi bağlar?
-
01.08.2017 ‘Yüksek Vicdan Sahibi’ Dr. Mete Ersoy’a Saygıyla …
-
26.07.2017 Ben bunu hep yapıyorum …
-
12.07.2017 Milas İlçe İnsan Hakları Kurulu’na ne oldu?
-
11.07.2017 “Neden Yürüdük?” ve “Maltepe/Adalet Çağrısı”
-
04.07.2017 unutMADIMAKlımda!
-
20.06.2017 ‘Sağlıklı bir Demokrasi’ için ya da ‘Sevgili Demokrasimizin Sağlığı’ için Yürümek iyidir!
-
05.06.2017 Ne yapacakmışız zeytinlikleri?
-
31.05.2017 “MAYBİR Milas Şubesi” için bir anımsatma yazısı!
-
30.05.2017 “Tutuklandık Ey Halkım! …”
-
29.05.2017 Yaşar Yılmaz’a saygıyla …
-
06.05.2017 Tarihi tarih yapan tüm devrimcilere saygıyla … Var mısınız, Yok musunuz!?
-
02.05.2017 Artık rahatlıkla, ‘yazısız köşeler’ de ‘GEÇERLİ’ sayılabilir!..
-
18.04.2017 Referandum sonrasına ilişkin birkaç söz …
-
15.04.2017 ‘16 Nisan Bayram Olsun’ diye …
-
27.03.2017 ‘Kıdemli’ hemşehrilerimiz için daha daha neler neler yapabiliriz?
-
25.03.2017 Dursun Girgin’in sesini ne zaman duyacağız?
-
23.03.2017 Bir ‘yer’ bulamayacak mıyız Milas Kan Merkezi için?
-
14.03.2017 ‘Milas Fuar ve Kongre Merkezi’
-
11.03.2017 Ayhan Çıkın’a “veda”!
-
01.03.2017 “Daha başka ne/neler yapabilirim?”
-
22.02.2017 ‘Ortak akıl’ derken?
-
14.02.2017 ‘HAYIR’ deme hakkı!
-
06.02.2017 “Kimse yok mu?!..”
-
30.01.2017 ‘Doğrudan Demokratik Parlamenter Rejim’ için bir fırsat!
-
04.01.2017 Su gibiydi sözleri …
-
30.12.2016 2016’yı uğurlama ve 2017’yi karşılama niyetine ... “Milas’a doğalgaz neden gelmedi?”
-
06.12.2016 Nasıl yorumlayıp nerelere çeksek bilemedik?
-
25.11.2016 Zeytine ve Zeytin Dostlarına saygıyla …
-
17.11.2016 ‘Demokratik-Özerk Üniversite’!..
-
31.10.2016 ‘Bilen’ bilmiyorsa?
-
10.10.2016 Hacıapti’de OHÂL?!..*
-
03.10.2016 Sorular ... Sorular ...
-
05.09.2016 ‘Arıza Kayıt Servisi’ de arızalıysa!?
-
24.08.2016 İnadına düğün, inadına barış!
-
20.08.2016 Ceylanpınar’ı aydınlatmak!
-
09.08.2016 ‘Muhalefet etmek’ üzerine birkaç söz ...
-
05.08.2016 Siz affediyor musunuz?
-
29.07.2016 ‘Yüzleşmek’ şart!
-
21.07.2016 ‘Ortaklaştırıcı’ siyasi hamleler şart!
-
13.07.2016 ‘Yelki’ diye bir yerde ...
-
20.06.2016 Teşekkürler ...
-
13.06.2016 Yolumuz ve yumruğumuz ...
-
06.05.2016 Geçmiş zaman resimleri ...
-
04.05.2016 “Beçin Kalesi yanındaki arazi”ye mi?
-
28.04.2016 Yazılacak onca konu varken ...
-
23.04.2016 Devrimler bayramlarımdır benim!
-
20.04.2016 Babek Zencani’nin “komisyon verdiği kişiler”in kimler olduğuyla ilgilenen var mı?
-
07.04.2016 ‘Panama Belgeleri’ni merak ediyor musunuz? Yoksa, bu konuyla da ilgilenmiyor musunuz?
-
25.03.2016 Zarrab’ın yaptıkları sizi ilgilendiriyor mu?
-
18.03.2016 Becerebilirseniz, ‘istifa’yı düşünsenize bir de!..
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.