A.Kemal Kaşkar

A. Kemal KAŞKAR

Düğün de tıpkı bayram gibi bir yerlerdedir yaşamımızda.

Yani hep en güzel yerlerde durur, bulunur.

Düğünlere gülmeler, neşeli kahkahalar, eğlencenin dorukları yakışır.

Coşkudur, coşkulandırır düğün.

Mutluluklar katar içimize.

Mutlulukların coşkuyla paylaşılması için bulunmaz nimettir.

Sevgilerin dillerinin çözülmesidir.

İnsanlaşmaktır.

Barışmaktır.

Güzelleşmektir.

Güzelleştirir düğünler.

Hepbirlikteliktir.

Omuz omuzalıktır düğün ...

Yeniden doğmaktır.

Doğumdur!

Ama ...

..

Biliyorsunuz, Gaziantep Şahinbey ilçesinin Akdere mahallesinde bir sokak düğününe yönelik insanlık dışı terör saldırısı sonucunda 54 yurttaşımız yaşamını yitirdi.

Aralarında halâ yaşamsal tehlikesi bulunan ağır yaralıların da olduğu çok sayıda yaralı yurttaşımız var ...

Ve yine aynı şeyi söylüyoruz birbirimize:

Acımız çok büyük!

...

Bu saldırının ayrıntılarıyla ilgili çok az resmi açıklama yapılabilmiş durumda henüz.

Ancak saldırıyı, 12-14 yaşlarında ‘canlı bomba haline getirilen bir çocuk’un yapmış olduğu yönünde bilgiler dillendiriliyor. Bu ise, IŞİD terörünün, sevgili ülkemiz ve dünyamız için ne büyük bir kâbus olduğuna, oluşturduğuna ilişkin başlıbaşına bir göstergedir. Bir çocuğu bir düğün yerindeki kalabalığın içinde “patlatarak” çoğu çocuk olmak üzere 54 yurttaşımızı katlediyorlar...

‘O Çocuk’un arkasındaki güçleri ve böylesi kanlı tabloları destekleyen zihniyetleri, zaman yitirilmeksizin ortaya çıkarılıp deşifre edilmesi dileklerimle lanetliyorum.

Yaşamını yitiren yurttaşlarımın büyük acılarını paylaşıyor, ailelerine ve ülkemize başsağlığı ve sabırlar, yaralı yurttaşlarıma da acil şifalar diliyorum.

Diliyorum ama ...

Yüreğim soğumuyor artık. Çocuklarla çocukları öldürüyorlar!

İçim cayır cayır yanıyor. İçim içimi yiyor.

Kafamın içinde kocaman bir tatsızlık.

Çaresiz ...

...

Uzunca süredir Gaziantep’in IŞİD’in yuvalandığı bir kent olduğu söyleniyor, biliniyor.

Bunun çok daha ötesinde ve ne acıdır ki, Gaziantep’te bir “düğününe saldırı” hazırlığı içinde olunduğunun IŞİD iddianamesinde yeraldığı ve buna rağmen iktidarın bu konuda hiçbir önlem almadığı belirtiliyor.

Ülkemiz siyasetine egemen olan nefret dilinin, demokratik siyaset alanında bomba etkisi yapan ayrımcılıkları beslediği ve bütün bu insanlık dışı saldırıların böylesi bir ortamda beslenip büyüdüğüne, büyütüldüğüne dikkat çekmek gerekiyor.

Bu saldırı sonrasında barış, demokrasi, eşitlik, özgürlük ve adalet için mücadelenin ülkemizin geleceği bakımından taşıdığı çok büyük önem bir kez daha ve ne yazık ki çok acı biçimde ortaya çıkmıştır.

Böylesi saldırıların barış mücadelesinin başarıya ulaşmaması için yapılmakta olduğu gerçeğinden hareketle artık daha yaygın bir şekilde ve hatta ‘inadına’ barış için, barışmak için mücadele yükseltilmelidir.

Ölüme karşı yaşam mücadelesi yükseltilmelidir.

Düğünlerimize saldıracak denli gözü dönmüş IŞİD terörü başta olmak üzere yaşamımızı tehdit eden terörle mücadelede en geniş birlikteliklerle yürümeliyiz.

“İnadına düğün, inadına barış” diye diye ...