• 20 June 2017, Tuesday 19:27
A.KemalKaşkar

A.Kemal Kaşkar

‘Sağlıklı bir Demokrasi’ için ya da ‘Sevgili Demokrasimizin Sağlığı’ için Yürümek iyidir!

soru/yorum - A. Kemal KAŞKAR

Yürümek iyidir!

Yürümek, sağlıklı bir yaşam sürmemiz için sıkça önerilir ve bir tür yaşam biçimi olarak görülür, gösterilir.

Dolayısıyla ‘yürümek’e çok yaygın olarak olumlamayla bakarız.

Siyaset tarihimiz bakımından da, “Yollar yürümekle aşınmaz”* gibi ‘bir tür hoşgörü hali’miz söz konusudur yürüyüşlerle ilgili olarak.

Ben de naçizane, ‘Sağlıklı bir Demokrasi’ için ya da ‘Sevgili Demokrasimizin Sağlığı’ için yürümenin yararlarına inananlardanım.

Ve her ne kadar bin bir türlü başarısız -ama her nasıl oluyorsa birçoğu “UZMAN” (!)- muhalif tarafından eleştirilip durulsa da, ‘ülkemde, yürüyüşe geçen bir ANA MUHALEFET’in varlığından büyük hoşnutluk duyduğumu belirtmeliyim.

Bu tablo içinde, siyaset tarihimizin önde gelen isimlerinden Süleyman Demirel’in ‘tarihî söz’ünün sonuna ‘ama’ eklemenin de Recep Tayyip Erdoğan’a nasip olduğuna dikkat çekmek istedim.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi 24. Genel Kurulu ve İhracat Şampiyonları Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başlatılıp sürdürülmekte olan ve toplumumuzun çok geniş bir bölümünde sempatiyle karşılanıp desteklenen ‘Adalet Yürüyüşü’ne şu sözlerle tepki göstermiş:

“Rahmetli Demirel’i burada tabii anmadan geçemeyeceğim; ‘Yollar yürümekle aşınmaz’. Bunlar da yürüyerek eğer aşındıracaklarını zannediyorlarsa bu mümkün değil. İki eğer bu yolla hukuk elde edeceklerini zannediyorlarsa bu da mümkün değil. Çünkü hukukta böyle bir kaide yok. Yasalarda da böyle bir kaide yok.

Şimdi bütün bu olaylar olurken bazı STK’ların kalkıp da yargının bu zatla ilgili vermiş olduğu karara adeta destek çıkıyormuş gibi, anayasanın 138. maddesini çiğniyor olmasının hiçbir izahı yoktur. Eğer yargı bu tür baskılar altında kalırsa biz yargıdan adaleti nasıl bekleyeceğiz. Ve ürkeklik, yargıya baskı kusura bakmayın adaletin gelişini sağlamaz … Kuvvetler ayrılığına bizler saygı duymazsak, sivil toplum kuruluşlarımız saygı duymazsa o zaman biz bir yere varamayız. Ve bu konuda söylenecek bir şey varsa bunu söylersiniz. Ama baskı unsuru olma gayreti içerisine girerseniz unutmayın ki 138. madde sadece siyasetçiler için çalışmaz. 138. madde A’dan Z’ye herkes için çalışır. Ve yargı yarın eğer sizi de bir yerlere davet ederse şaşmayın.”

Niyetim, siyaset tarihimizde, özellikle son on-on beş yıldır bolca verdiği “bir dediği diğerini tutmaz” örneklerle anılacağı -bence- kesinleşen R.T. Erdoğan’ın, örneğin yukarıda aktardığım konuşmasında yaptığı ‘Kuvvetler Ayrılığı’na ilişkin “saygı” çağrısı başta olmak üzere bir değerlendirme yazısı yazmak değil …

Sadece ve sadece, siyaset tarihimizin sayfalarındaki “Yollar yürümekle aşınmaz” özlü sözünün yanına “Yollar yürümekle aşınmaz (ama) … yargı yarın eğer sizi de bir yerlere davet ederse şaşmayın” özlü sözünün eklenmiş olduğunu belirtmeye çalıştım.

‘Adalet Yürüyüşü’ ile ilgili olumlu düşünceler içinde olduğumu ve bu yürüyüşün başarıyla sona ermesi ve sonuç almasının sevgili demokrasimize çok iyi geleceğine olan inancımı belirterek noktalamış olayım.

(*“Yollar yürümekle aşınmaz” kalıbı ile ilgili olarak, onun mana ve ehemmiyeti bakımından sonucu değiştirmese de, Faruk Bildirici tarafından ‘bildirilen’ şu önemli ayrıntıyı da şuracığa eklemeliyim:

Yıl 1968. Demirel Başbakan ve Adalet Partisi Genel Başkanı. Partisinin Ankara İl Kongresi’nde, öğrenci eylemleri ve yürüyüşleri konusundaki eleştirileri yanıtlarken söylüyor bu sözü. 9 Kasım 1968 tarihli Hürriyet’teki haberin başlığı: “Demirel, birtakım yürüyüşler oluyor diye asabınız bozulmasın”. Kısa bir haber. Bu cümlenin öncesinde söylenenler ve devamı verilmemiş.

Aynı gün Milliyet’te çıkan haber daha ayrıntılı. Başlıkta, “Demirel: Sokaklar eskimez. Takati olan yürür” denilmiş. Konuşmadaki o bölüm ise şöyle aktarılmış:

“Kudretli iktidar eline sopa alan ve her önüne gelenin başına vuran iktidar değil, vatandaşın hak ve hukukunu gözeten iktidardır. Memleketin huzura, sükuna ihtiyacı vardır. Memleketimiz hareketlenmiştir. Bu sebepten bazı rahatsızlıklar olacaktır. Gösteriler yapılıyor diye asabımız hiçbir zaman bozulmamalıdır. Sokaklar eskimez, takati olan yürür.”

Vurguladığım gibi: Bu ‘düzeltme’yle, Demirel’in bu sözlerinin, demokrasi kültürümüze ‘bir tür hoşgörü hali’ olarak verdiği katkıya halel gelmiyor!..)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık