- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 17 October 2022, Monday 9:46
- 1531 kez okundu
Bu soru yıllar önce birinci sınıf öğrencimin söylediği bir sözden beri aklımda durur. Sınıfta açmaya çalıştığımız bir video bir türlü açılmamış, web sayfasına erişmek için biraz uğraşmıştım. Öğrencilerden biri oturduğu yerden “akılsız tahta, neresi akıllı bunun” dedi. O günden beri sık sık aklıma gelir gerçekten akıllı olan tahta mı?
Aslında adı etkileşimli tahta ama biz ona kullanım kolaylığından sanırım akıllı tahta demeyi uygun görmüşüz. Tahtanın aklı onu kullanan kadardır.
Ülkemizde okulların neredeyse vazgeçilmezi haline gelen teknolojik aletlerden biridir etkileşimli tahtalar. Eğitim sistemimize girişi FATIH projesi ile başlamıştır. Proje kapsamında akıllı tahta teknolojisi ile tanışan okulların yanında henüz proje kapsamına girmemiş okullar ve sınıflar da çeşitli kaynaklar bularak bu teknolojiyi edinmişler, edinmeye çalışmaktadırlar.
Sınıflarda teknoloji kullanımını destekleyen, teknoloji ile barışık, eğitime katkısını savunan biriyim. Ancak görmezden geldiğimiz ya da fark etmediğimiz şeyler olduğunu düşünüyorum ve bu konuda okullarda bir teknoloji bağımlılığı oluşturup oluşturmadığımızı sorgulamak istiyorum.
Teknoloji bağımlılığı dedim. Uzaktan eğitim sürecinde de gördük ki fazlasıyla bir ekran bağımlılığımız oluştu. Okullara yeniden geri döndüğümüzde çocuklarda ciddi davranış ve dikkat sorunları tespit ettik. Çocukların evde kapanma yüzünden telefon, tablet gibi teknolojik araçlara fazlaca yönelmesinin olumsuz sonuçlarını görüyorduk. Kontrolsüz teknoloji kullanımı davranış sorunlarının yanında sağlık sorunlarını da getirmişti. Dikkate değer sayıda göz bozukluklarında artış vardı.
Evlerde kontrolsüz teknoloji bağımlılığının olumsuz sonuçlarını söylerken ve öğretmenler olarak aileleri, çocukları teknolojik araçlardan uzak tutmaları gerektiği konusunda uyarırken okullarda akıllı tahta/projeksiyon cihazı kullanımını en üst seviyede tutmanın yanlış bir tarafı olmalı.
Akıllı tahta/projeksiyon gibi araçlar sınıfta öğretenin işini kolaylaştırabilir. Öğrencinin başka şekilde ulaşamayacağı pek çok araca ulaşmasını sağlayabilir. Öğrenmeyi eğlenceli, kalıcı hale dönüştürebilir. Daha fazlası da söylenebilir. Ancak öğrencinin içsel motivasyonunu tetiklemez. Öğrencinin aktif olarak öğrenmeye katıldığını da göstermez. Dolayısı ile çocukları zorla ve daha fazla ekran karşısına bağlamış ve öğreten anlatır, öğrenen dinler not alır yöntemini uygulamış oluruz. Sadece sınıftaki öğretmen yerine ekran anlatır, sınıftaki öğretmen de aracı olur rolüne bürünmüş oluruz. Zaman zaman bu da gereklidir. Farklı bir anlatıcının varlığı, bir video izleme, bir film yorumlama, dersin asıl bölümüne hazırlık ya da sonuç için gereklidir. Ancak dersin asıl bölümünde öğrenci aktif olmalıdır. Gerek zihni ile gerek bedeni ile yanındakilerle etkileşim içinde ve öğrenmenin ortasında olmalıdır. Yoksa az önce söylediğim gerekli olan şeyleri basit bir projeksiyon cihazı ve bir internet bağlantısı ile yapmak daha verimli ve ucuzdur. Etkileşimli tahta etkileşim yaratmayacaksa gereksiz masraftır.
Öğrencinin aktif olmadığı öğrenme yolları artık çöpe gitmelidir. Yoğun bir müfredatın dayatıldığı, dayatılan müfredatın ölçümünün testlerle yapıldığı sistemler kullanım ömrünü çoktan doldurmuştur. Artık lütfen öğrencinin zihinsel olarak aktif katıldığı derslere yönelelim. Bir deneyi ha akıllı tahtadan izlemiş ha öğretmen masasında öğretmenin göstermesi ile izlemiş fark etmez. Hatta sınıfta öğretmenin gösterdiği daha etkilidir. Çünkü en azından fiziksel olarak malzemeyi görür. Diğerinin sanal olduğunun farkındadır. Onlar sanal dünyanın yerlisi. Onlar, çoğunlukla sanal dünyanın turisti olan öğretmenler kadar olağanüstü karşılamıyorlar ekran deneylerini.
Zihinsel olarak ve fiziksel olarak öğrenme sürecinin içine giren çocuk öğrenme duvarını aşar. Yeni ve farklı şeyler öğrenir. Yaptığı işten çıkarımlar elde eder ve bu çıkarımların her biri kendisine deneyim/beceri olarak geri döner.
Söylemek istediğim akıllı tahtaların aklına güvenmeyelim. Aklımızı kullanalım ve çocukların aklını kullanmalarına izin verelim. Bazen hiç ummadığımız kadar basit bir araç beklemediğimiz öğrenme deneyimi kazandırabilir. Önceliğimiz öğretmek değil, yöntemimiz anlatmak değil. Öğretmenin işi beyinlere akıl koymak değil, öğretmenin işi öğrenme ortamları tasarlamak. Kimi zaman gerçek kimi zaman sanal ortamlar. Eğitim sisteminde dönüşüm/değişim söylemlerini bile geride bıraktık ama bu dönüşümü sağlamazsak gelecek yüzyıl bize gelmeyecek.
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
13.10.2022 ÇOCUKLAR VE SORUMLULUK
-
04.08.2022 UZMAN ÖĞRETMEN BAŞÖĞRETMEN
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
21.05.2021 Okul ve Çocuklar 3
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
19.05.2021 OKUL VE ÇOCUKLAR
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
29.09.2020 UZAKTAN EĞİTİMİN DİYETİ
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
20.11.2018 Okullar ve Kurumsallık
-
30.10.2018 Mesele ‘ders saatleri’ mi?
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
23.05.2018 Sevgi
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.