• 10 August 2021, Tuesday 10:44
İlkayKumtepe

İlkay Kumtepe

Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,

“Çok heyecanlıyım” diye göreve başlayan bir bakanın istifa ederek görevden ayrılması sonrasında herkesin kafasında “Neden?” sorusu belirdi.

Nedenleri tartışmadan önce durumun bana hatırlattığı benzerliklerden örnek vermek isterim. Her öğretim yılı başında “çok heyecanlıyım” diye başlayan öğretmenlerin birkaç ay sonra “bir an önce emekli olsam ya da başka yerlere tayin istesem” düşüncelerine dönüşümü geldi aklıma. Onları yıldıran, heyecanlarını söndüren amirleri konumundaki liyakatsiz kişiler olmaktadır çoğunlukla. Ancak bir bakanın böyle bir acizlik içinde olmasını düşünmek bile “kim, kimler, neden, nasıl” sorularını getiriyor akla.

Ziya Selçuk göreve geldiğinde yeni bir öğretmen gibi heyecanlıydı. Çünkü eğitim üzerine bir bakışı vardı. İdealleri, yapmak istedikleri vardı. Hiç değilse güler yüzü vardı. Bizim insanımız önemser güler yüzü. Toplumda farklı siyasi görüşlerden destek almıştı çünkü onun siyasi görüşü değil eğitime bakışı umut olmuştu. Ancak siyasete kurban gitti.

N’oldu Ziya öğretmene? İstediklerini yapabildi mi? Derdini anlatabildi mi? Eğitim alanında dişe dokunur bir iyileştirme gerçekleştirebildi mi?

Eğitim, olmaması gerektiği kadar siyasi yapıya teslim edilmiş durumda. Böyle bir yapıda kim olsa istediklerini yapamaz. Yıllardır söyleriz; eğitim siyasetten bağımsız olmalı. Ülke çıkarları için laik, bilimsel, herkes için adil bir eğitim sistemi şarttır. Adında “Milli” ifadesi bulunan eğitim, Tevhid_i Tedrisat Kanununa uygun şekilde hiçbir kuruma emanet edilmeyecek kadar değerlidir.

Pek çok eleştiri yazısı yazdığım Ziya Selçuk’tan bize kalan; öğretmenlik bakış açısıdır. Çocuğa çocuk gözüyle bakan, her yönüyle gelişimini destekleyen, anlatmaya değil anlamaya çalışan bir bakış açısı. Ancak bu bakış açısını bir bakan olarak sisteme yerleştirememiş, köklü değişiklikleri hayata geçirememiştir. Yaptıkları bazı öğretmenlere rol model olabilir ancak. Bu da Ziya öğretmen olarak ortaya koyduğudur bir bakan olarak değil. Bizim insanımız amirin izinden gitmeyi sever. Ziya öğretmenin yerine gelen amir başka türlüsünü yapsın bu sefer de onun yaptıklarının peşinden giderler. Yani kalıcı bir davranış oluşturamamıştır.

Gelelim Bakan Ziya Selçuk’a; karnesi bayağı kötüdür. Başaramadığı çok ders vardır. Öğretmene vaat ettiği 3600, atanamamış öğretmenler, sözleşmeli öğretmenler, eğitime erişememiş milyonlarca çocuk, okulları yüz yüze eğitime açamamak, cemaat-tarikat yuvalarına teslim edilmiş çocuklar, sınav merkezli eğitimden ayrılamamak, liyakat esasına dayanmayan atama ve görevlendirmeler…

Ziya öğretmenin heyecanı bakan olduktan sonra söndü. Çünkü kısa bir süre sonra gerçekte hiçbir isteğini hayata geçiremeyeceğini anladı. Ancak belli etmeden yapmak için uğraştı. Söylemek istediğim onun yerinde kim olsa aynı başarısızlığı gösterecekti. Aynı bizim çocuklarımızın başına gelen geldi onun da başına. Farklı bir çocuk okula başladığında sistemin kendinden beklentilerini yerine getirmediğinde başarısız olarak kabul ediliyor ya tam da öyle oldu. Yaşanacakları öngöremediği ve görevi kabul ettiği için neden istifa etmiş diye sormaya gerek yok.

Siyasetin içinde erimiş olan milli eğitimin içinde farklılık oluşturmaya çalışan orada eridi gitti. Milli eğitimin çarkları arasında çomak sokması gereken yerler oldu. İşleyişe müdahale etmesi gereken yerler. Oralarda hiç sesini duymadık. Çomağını salladığını görmedik.

Aynı partinin iktidarında değişen bu kaçıncı bakan? Ne fark eder maksat insanları sil baştan oyunlarla oyalamak değil mi? Kimin gelip kimin gittiği çok da önemli değil.

Eğitim, iktidardan bağımsız olmadıkça da kimin geldiği önemli olmayacak. Hele ki tek adam iktidarı varsa, siyasi çürümüşlük almış başını gitmişse.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık