- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 07 October 2025, Tuesday 10:59
- 360 kez okundu
Okula yeni başlayan mini mini birlerle ilgili bu değerlendirme yazım. Henüz okullar açılalı bir ay kadar oldu. Yeni okula başlayan birinci sınıf öğrencilerinin yaşadığı ve yaşaması olası sorunlar üzerine bir değerlendirme yapmak istedim.
Öncelikle okula alışamayan çocuklar ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Zira okula alışamayan çocuk okula başlayamıyor. Okula alışamamanın farklı sebepleri vardır. Okul öncesi eğitime devam etmemiş ve birinci sınıfla birlikte ilk kez okul ortamı ile karşılaşan çocuklar okula başlamakta zorluk çekenlerin başında geliyor. Yaş itibariyle okula başlama yaşı normalinde olan bir çocuk bile ilk kez ayrıldığı evinden, ailesinden, geldiği kalabalık ve tanınmaz bir ortamda bocalayabiliyor. Okul öncesi eğitim almış olsa oyun ağırlıklı ortamda eğitim kurumuna bir aşinalık, kabullenme ve uyum sağlamış olur. Bu nedenle okul öncesi eğitim her çocuk için elzemdir.
Okulun ilk günlerinde hiç okula girmek istemeyen, ailesini bırakmayan, ağlayan çocuklar vardır. Bunlar da okul öncesinde aile tarafından okula hazırlanmamış çocuklardır. Bazıları okulda neler yaşayacakları konusunda en ufak bir fikre sahip değildir. Bu nedenle ortama girmekten korkarlar, güvenli yer olarak gördükleri aile yanından ayrılmak istemezler ve çoğunlukla annelerini sınıf önünde, okul bahçesinde günlerce bekletirler. Bu sürede sınıfta dururlar ama gözleri camda, kapıda akılları teneffüs saatinde annelerine kavuşmaktadır.
Bu söylediklerimden başka bir grup daha vardır; onlar da ilk günlerde sakin bekleyiş içindedir ve en çok bir hafta sonra okula gitmek istememe davranışı gösterirler. Diğerleri ile ilgili konuşmadan önce bunlara değinmek istiyorum. Bunlar genellikle ev ortamında sıkı kuralları olmayan, canlarının her istediğini ailesine yaptırabilen, daha doğrusu evde sözü geçen çocuklardır. İşte bunlar okul ortamına başladıklarında kurallarla karşılaşırlar. Onlar için kurallara ve yaptırımlarına uymak zordur. Hem yeni şeyleri öğrenmek hem yeni kurallara uyum sağlamak onları zorlar ve zorlandıkları bu ortamdan uzaklaşma eğilimi gösterirler. Evde her istediklerini rahatça yaptırabildikleri için okula gitmeme ısrarını da bir süre sürdürürler. Dediklerini yaptırabilmek için direnirler. Bu durumdaki çocuklar için ailenin dirençli olması ve “ne olursa olsun okula gitmek zorundasın” düşüncesini kabul ettirmeleri gerekir. Yoksa bu sancılı süreç en çok aileleri yıpratır. Bu dönemde okula gitmek istememe davranışına etki eden bir neden de okuma yazma sürecinin zorluğudur. Çocuk bu zorlu süreçten kaçmanın yollarını arar. Öğretmene düşen görev; bu dönemi biraz daha eğlenceli hale getirip çocukların stres ve kaygı seviyelerini düşük tutmaktır. Okulun ilk yıllarında yaşanan bıkkınlık hissi bütün çocuklar için gelecek eğitim yaşamının sekteye uğramasına neden olabilir.
Şimdi bir de annelerini kapıda bekleten çocukların durumuna bakalım. Bu çocuklarda gözlenen sorun çocuktan değil anneden (genellikle ama bazen hem anne hem baba) kaynaklanmaktadır. Bu tür çocukların çok korumacı anneleri olduğunu görebiliyoruz. Çocukların kendi başlarına yaptıkları işler çok azdır. Onların her şeylerini anneleri halleder ve çocuklarının kendi başlarına bir şeyleri başarmalarına izin vermezler. Bilinçli yapılan bir davranış değildir. Her şeyin düzenli, tertipli olmasını isteyen anneler çocuğun yeterince iyi yapamadığını düşünerek onun yerine her şeyi yapar. Çocuğun başarısız olması gibi bir şansı yoktur. Oysaki başaramamak en iyi öğrenme şeklidir. Bu çocuklar düşmeyi bilmez, kalkmayı öğrenemez. Okula başladığında düşmek ve kalkmak zorundadır. Bu durumdaki çocukların ebeveynlerine şunu söylerim “Çocuğunuzdan siz ayrılın. Okula bıraktığınızda sizden ayrılmayan çocuğunuz değil, ondan ayrılamayan sizsiniz.”
Okula bırakılan çocuğa güvende olmadığını hissettirecek her türlü konuşma ve beden dili onun okula uyumunu olumsuz etkiler. Çocuğa okulda güvende olduğu, okul çıkışında kendisini bekleyeceği, asla bırakmayacağı söylenir. Ancak teneffüste gelip bahçede onu göreceği, camdan bakınca kendisini görebileceği, kapıda kendisini bekliyor olacağı söylenmez çünkü bunlar çocuğa bulunduğu yerin güvenli olmadığı ve annesinin korumasına gereksinim duyduğu hissi verir. Bu his de onun okula uyumunu zorlaştırır.
Şimdi bu söylediklerimden çıkaracağımız; çocuklarımızın sağlıklı bir okul yaşamı olması için okul öncesinden okula hazırlamak, çocuklarımızın kendi başlarına kişisel bakımlarını yapmalarını sağlamak, küçük beceriler edinmelerini sağlamak ve başarma duygularını desteklemek gerekmektedir. Okula başlamak yeni bir yaşama başlamaktır. Okul çocuğun sosyal yaşamının başladığı ve çocuğa özel bir alandır. Kişilik gelişiminin en önemli aşamalarından biridir. Sosyal rollerini edineceği bu alanda kendi başına mücadele etmeyi öğrenmesi için gerçekten okula başlamalı.
İLKAY KUMTEPE/5.10.2025
-
31.10.2025 EĞİTİMDE VELİ KATILIMI
-
24.10.2025 SINIRSIZ ÇOCUKLAR
-
15.10.2025 ÇIK DIŞARI
-
10.10.2025 DEĞERLENDİRME
-
10.01.2025 GÜVEN SORUNU
-
24.11.2024 24 KASIM
-
29.10.2024 CUMHURİYET NEDİR?
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
17.10.2022 AKILLI TAHTALAR GERÇEKTEN AKILLI MI?
-
13.10.2022 ÇOCUKLAR VE SORUMLULUK
-
04.08.2022 UZMAN ÖĞRETMEN BAŞÖĞRETMEN
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
21.05.2021 Okul ve Çocuklar 3
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
19.05.2021 OKUL VE ÇOCUKLAR
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
29.09.2020 UZAKTAN EĞİTİMİN DİYETİ
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
20.11.2018 Okullar ve Kurumsallık
-
30.10.2018 Mesele ‘ders saatleri’ mi?
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
23.05.2018 Sevgi
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …



Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.