- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 23 May 2018, Wednesday 19:27
- 4045 kez okundu
İlkay KUMTEPE
“Sevgi anlaşmak değildir
Nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir …”
Ne güzel söylemiş usta sanatçı.
Sevgi, ne yüce bir duygudur ki nice şarkılara, türkülere, resimlere, heykellere konu olmuştur.Onun üzerine nice öyküler, destanlar yazılmıştır.
Sadece insan için mi önemlidir bu duygu? Hayır. Yapılan birçok çalışma, doğadaki bütün canlılar için sihirli bir duygu olduğunu gösteriyor.
Yetiştirdiğiniz bir bitkiye ne kadar ilgi gösterirseniz o kadar canlanıp güzelleştiğini görürsünüz. Bir hayvana dost elinizi uzattığınızda düşmanca karşılık görmeniz mümkün değildir.
Bütün canlılar sevildiğini hisseder ve buna mutlaka sevgi ile karşılık verir.
Sevgi üzerine söz söylemek hem zor hem kolay. Çünkü onun üzerine o kadar çok şey söylenmiş ki, yeni bir şey söyleyebilmek zor. Aynı şeyleri yinelemek ise kolay.
Ben sevgimizi gösteriş şeklimiz üzerine bir şeyler söylemek istiyorum bu kez.
İnsan, fiziksel olarak havaya gereksinim duyduğu kadar ruhsal olarak da sevgiye gereksinim duyar. Bazen bir bakış, bazen bir gülüş, ufak bir göz teması, yumuşak bir el dokunuşu, bir öpücük, sarılma, sade bir söz ya da sessizlik ifade eder sevgiyi. Alan da veren de anlar ne olduğunu ve iki taraf da mutlu olur.Bazen ömre değecek küçük bir andır işte o.
Sevgimizi göstermenin çok değişik yolları vardır.İlle de herkesin gösterdiği gibi olmasına gerek yoktur.Kendimiz olmanın gereği kendimiz gibi göstermek gerekir sevgimizi, içimizden nasıl geliyorsa öyle.Abartmadan, başkalarının gözüne sokmadan.
Küçük bir çocuğun gözlerine baktığınızda bir ışıltı görürsünüz de yüzüne ayrıntılı baktığınızda o ışıltıya gölge düşüren ifadeler bulduğunuzda anlarsınız sevgisiz kaldığını.Sevgi ile büyüyen çocukların yüzünde canlılık, mutluluk vardır, hayata güvenli bakışlar vardır.Sevgi öylesine bir sihirdir ki onu bulan başkalarına da verir.Sürekli paylaşılır ve paylaşıldıkça çoğalır.
Öğretmeninin eli ile kafasını okşadığı çocuğun yüzüne bakın, annesinin boynuna sarılan çocuğa, babasının boynunda gezen çocuğa, sevgilisiyle el ele oturan gence, bir erkeğin sevgisini yaşamış bir kadına, bir kadının sevgisini hissetmiş bir erkeğe, hepsinde aynı ifadeyi bulabilirsiniz.
Sevgi bazen sıkıca sarılıp bırakmamaktır, bazen de gitmesine izin vermektir istemesen bile. Bu kadar değişik şekillerde ifade bulan sevgi bir tek şiddetle anlatılamaz.
Kimse bir başkasına gösterdiği şiddeti sevgi ile açıklayamaz.
Kıskançlıktan evden çıkarılmayan kadına söylenen güzel sözler; “seni çok sevdiğimden kıskanıyorum”, ya da dayak yedikten sonra duyulan “kıskandım, elimde değil”, “seven kıskanır” sözleri … O kadınlar da buna inanır. Çünkü onların içinden sadece sevildiğini duyduğu sözcükleri alır, gerisini görmezden gelir.Hayallerine sığınır, sevilme hayallerine.
Çocuğuna şiddet uygulayan anne babanın da mazereti “onun iyiliği için, başına kötü bir şey gelmesin diye, onu sevdiğimden” şeklindedir. O çocuk da bu sözlerdeki sadece sevgi sözcüğüne sığınır. Sevildiğini düşünerek yaşadıklarına katlanır.
Daha önceleri dile getirdiğim bir durum ama, tacize uğrayan çocuklar ne acıdır ki tacizcileri tarafından sevildiklerini düşünürler.Sevginin nasıl gösterileceğini bilmediklerinden belki de.
Sevildiğini hissetmeden büyüyen çocuklar ise ergenlik dönemlerinde kendilerine biraz ilgi gösteren kişilerin peşinden gider.Gerçek sevginin ne olduğunu hiç öğrenemeyebilirler.Sevginin mutlulukla değil acı çekmek ile eşdeğer olduğunu düşünürler.Sevgisiz büyüyen insanlar yetişkinlikte de gerçek sevginin farkına varamazlar. Biraz ilgi, biraz sevgi gösterisi için neler yapmazlar ki; eşinin her tür şiddetine boyun eğmek, çevresindekilerin zorbalıklarına ses çıkarmamak, herkese şirin görünmek, amirlerinin her söylediğine boyun eğmek, kendinden zayıf gördüklerini ezmeye çalışmak, dedikodu yapmak vs.
Anneler ve özellikle babalar, çocuklarınızı her şeyden herkesten çok sevdiğinizi biliyorum.Çocuklarınıza sevginizi göstermekten korkmayın, kaçmayın.Korkmayın çünkü sevgi göstermek kimsenin otoritesini sarsmaz, aksine güçlendirir.Kaçmayın çünkü çocuklarınıza sevgi göstermekten kaçarsanız aslında var olmayan sevgilerin peşinden giderler.
Korkmadan, kaçmadan, birlikte ve baş başayken, başkalarına nispet olsun diye değil gerçekten ve nedensiz sevginizi göstermenin, ömre bedel anlar biriktirmenin birçok yolu var. Herhangi birini seçebilirsiniz ama tek bir şeyi öğretmekten vazgeçmeyin:
Sevgi ile şiddetin bir arada olamayacağını. (19. 05 2018)
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
17.10.2022 AKILLI TAHTALAR GERÇEKTEN AKILLI MI?
-
13.10.2022 ÇOCUKLAR VE SORUMLULUK
-
04.08.2022 UZMAN ÖĞRETMEN BAŞÖĞRETMEN
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
21.05.2021 Okul ve Çocuklar 3
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
19.05.2021 OKUL VE ÇOCUKLAR
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
29.09.2020 UZAKTAN EĞİTİMİN DİYETİ
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
20.11.2018 Okullar ve Kurumsallık
-
30.10.2018 Mesele ‘ders saatleri’ mi?
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.