- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 13 October 2022, Thursday 10:34
- 1471 kez okundu
Sorumluluk sahibi çocuklar yetiştirme. Bu hedef hemen herkesin dilindedir. Bu hedef uğruna yapılandırırız eğitimi. Çocuklar okulda sorumluluk kazanır, sorumluluk kazandırmak için verilir ödevler. Yapılan her iş çocuğun kazanacağı sorumluluk duygusunun üzerinden yürütülür. Sorumluluk duygusu kişilik gelişiminin bir parçasıdır ve büyük kısmı 6 yaşa kadar tamamlanır.
Çocuklar önce ailelerini taklit ederek büyürler. Bu taklit esnasında öğrenirler sorumluluk duygusunu, tıpkı başka duygular, davranışlar gibi.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır ya. Herkesin de çocuklarını yetiştirme şekli farklıdır. Her ailenin dinamikleri farklı, yaşam biçimi farklı, değerleri, düzenleri farklıdır. Çocuk yetiştiği aile ortamına göre şekil alır. Bazılarımız sakınır çocuğunu hiç bir şeye elini sürdürmez. Bazılarımız da bakmaya bile sakınır da kendiliğinden büyür çocuk.
Fazla sahiplenilen çocuklar ve sahipsiz çocuklar açısından hangisinin daha şanslı olduğunu değerlendirmek isterim. Hangisinde sorumluluk bilinci gelişecektir dersiniz?
Tecrübelerimle söyleyeyim sahipsiz çocuklar bazen daha şanslı olabiliyor kişilik gelişimi açısından. Buna nasıl bir açıklama getireceğimizi değil de her iki grubun da aslında aynı derece mahrumiyet yaşadığını söylemek isterim.
Sahipsiz çocuklar malum aileleri olsa bile yokmuş gibi yaşayan çocuklardır. Kendi başlarına öğrenirler çok şeyi. Ailelerin bilgisizliğinin yanında ilgisizliği de girince çocuk eğitimi rafa kalkar ve kendiliğinden büyüyüverir çocuk. Okula başlayınca ortaya çıkan sorunlarla belirginleşir ne kadar başıboş büyüdüğü. Bu çocuklara sorumluluk kazandırmak okulun işi gibi görünür ama okula başlama yaşına kadar oluşmuş kişilik gelişiminde sorumluluk sahibi olmaya yer verilmemiştir. Okulun tek başına yapacağı bir iş değildir. Zira bu tip aileler de okulun ve öğretmenin isteklerini çok takmazlar. Çocuğa yapılacak yatırımı lüzumsuz görürler. Bu çocuklar ödev yapmaz, ders için hazırlık yapmaz, gereksinim duyacağı eşyalar hep eksiktir sınıfta. Ders başarıları düşüktür. Ama çoğunun sosyal yönleri güçlüdür. Diğer çocuklar üzerinde etkileri vardır, baskın kişilikleri gelişmiştir. Bu çocukları nasıl değerlendirmek gerekir? Güçlü yönlerini ortaya çıkarıp değerli oldukları ve mutlaka daha iyisini başarabilecekleri algısını oluşturmak ya da herkesten beklenen ortalama davranışları bekleyerek çatışma içinde olmak. Bu seçim o çocuğun geleceğidir, toplumun da geleceğidir.
Fazla sahiplenilen çocuklara baktığımızda üzerine çok titrenen her isteği önceden düşünülen, çoğunlukla istek dile getirilmeden yerine getirilen çocuklar. Ben bunları sahipsiz çocuklardan daha vahim durumda görüyorum. Diğerlerine sorumluluk kazandırılır da bunlara daha zor. Çünkü bunların yerine işleri üstlenen birileri vardır. Ve bu kişiler genellikle mükemmeliyetçi ailelerdir. Her şey çok temiz olmalı, çok düzenli olmalı, çocuk herkesten önce en iyisini yapmalıdır. Çocuğun yerine düşünüp onun yerine yapmaktan vazgeçemezler. Niyet iyidir ama sonuç kötüdür.
Çocukların öğrenmelerine fırsat verin. Öğrenmek için deneyimlemeleri gerekir. Bırakın yanlış ve eksik yapsınlar. Yanlışlar olmadan doğruları bulamazlar. Çocuklarınıza gidecekleri yolda ışık tutun sadece, yolun sonuna kadar götürmeyin. Yolunu kendi bulsun. Daha somut söyleyeyim; okula götürün ama çantasını taşımayın. Ödevlerini kontrol edin ama siz yapmayın, yapana kadar da başında durmayın. Ertesi güne yapılacak bir hazırlığı var mı diye sorun ama onun yerine siz öğrenip hazırlamayın.
Çocuklarınızın okulda akademik başarısından önce arkadaşları ile ilişkilerini önemseyin. Başka insanlarla nasıl iletişim kurduğunu gözlemleyin. Sizin olmadığınız yerlerde sorunlarını dile getirebiliyor, sorunlarını çözebiliyor mu diye bakın.
Okula başlamış çocuğunuzun yemeğini yedirmeyin, üstünü giydirmeyin, yatağını toplamayın. Bunları ona yaptırın. Ve bu işleri yaparken onu övmek için abartılı cümleler kurmayın. Bunları yapmasının doğal bir süreç olduğunu kabullensin, olağanüstü işler yapıyormuş gibi davranmayın.
Öğütler vermeye devam etmeyeceğim. Sadece önerim çocuğunuzu sahipsiz bırakmak kadar fazla sahiplenmek de ona zarar verir. Gölgeniz olsun ama onları hep gölgenizde tutmayın. Çocuklarımızdan sorumluyuz da sorumluluklarından kendileri sorumlular.
-
29.10.2024 CUMHURİYET NEDİR?
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
17.10.2022 AKILLI TAHTALAR GERÇEKTEN AKILLI MI?
-
04.08.2022 UZMAN ÖĞRETMEN BAŞÖĞRETMEN
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
21.05.2021 Okul ve Çocuklar 3
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
19.05.2021 OKUL VE ÇOCUKLAR
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
29.09.2020 UZAKTAN EĞİTİMİN DİYETİ
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
20.11.2018 Okullar ve Kurumsallık
-
30.10.2018 Mesele ‘ders saatleri’ mi?
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
23.05.2018 Sevgi
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.