• 02 September 2019, Monday 9:37
İlkayKumtepe

İlkay Kumtepe

OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?

Yeni bir eğitim yılının öncesinde eğitimin her unsuru üzerine tartışmalar devam ederken ve en büyük sorumluluk öğretmenindir denirken, ben bir tık daha yukarı çıkıp büyük sorumluluğun okul yöneticisinde olduğunu söylemek isterim. Okul müdürü demedim. Çünkü, zaten bu müdürlük kavramı ve işlevi konusunda yorum yapmak istiyorum.

Ülkemizde eğitim kurumlarında gelenekselleşmiş, yazılı olmayan ama uygulamada yazılı kurallardan da etkili olan yönetici atama sistemi vardır. (Yeni sınav sisteminin sonuçlarını görmedik henüz. Ama sınava rağmen geleneksel görevlendirme yönteminin devam edeceğini düşünmekten de kendimi alamıyorum). Okul müdürleri ve yardımcıları seçiminde geçmişten beri uygulanan kural şöyledir; okulda müdür yardımcısı ihtiyacı varsa okul içinden gönüllü olanlar sorulur. Okul içinde gönüllü olan yoksa diğer okullardan sorulur. Gönüllü olanlar içinden tercih edilir. Bu gönüllü olanlar ya da gönlü yapılanlar genelde sınıfta çok başarılı olamayan öğretmenlerdir. Suçlama değil burada söylemek istediğim şey başka. Sınıfa girmeyi çok sevmeyen, öğretmenliği işi olmaktan öte görmeyen öğretmenler için idarecilik bir geri hizmet gibi görülür. Hem işine devam eder, hem öğrenci ile direk muhatap olmadığı için öğrenci de mağdur olmaz düşüncesi ile yönetici yapılırlar. Ama bir sınıfa liderlik yapamayan kişilerin onca öğretmene ve öğrenciye nasıl liderlik yapabileceği düşünülmez. Bu anlayışla iyi bir öğretmen olduğu düşünülen kişilerin de yöneticilik yapması istenmez. “o, iyi bir öğretmen, yönetici olması yazık olur” sözlerini de çok duymuşuzdur.

Bu yönetici atama mantığının arkasında okulların bir şirket gibi yönetilmesi anlayışı yer almaktadır. Okulun ihtiyaçları nedir? İnşaat, badana, boya, gelir-gider hesabı, maaş-ücret düzenleme, ders programı-nöbet ayarlama vs. Bunları yapmakta ne var deyip hooop yönetim koltuğuna oturuverirler.

Geçmişte okulların ihtiyaçları yukarıda saydıklarımız ile sınırlı olabilir ama günümüzde okullardan beklentiler de okulların ihtiyaçları da çok farklıdır. Artık okul müdürlüğü kavramı okul yönetimi için uygun değildir. Günümüz eğitim sistemlerinde okul yönetimi için “eğitim liderliği” kavramı ön plandadır. Okullarımızı eğitim liderlerinin yönetmesi gerekmektedir. Eğitim liderinin okul müdüründen farkı nedir?

Okul müdürü; okul binasının fiziki bakımı ve yeterliliği, personel işleri, okula kayıt, kaynak sağlama gibi bir ticari işletmenin mali işletmesine benzer işleri yapabilecek yeterliliğe sahip olsa yeter.

Eğitim lideri; öğretmenlerin ve öğrencilerin bütününün öğretmenidir. Onlar için yol gösterici, ilham verici ve ufuk açıcı olmalıdır. Eğitim liderinin eğitime yönelik hedefleri ve bir eğitim anlayışı olmalıdır. Bir dönem bunu okullarda “vizyon”, “misyon” oluşturma ile oturtmaya çalıştılar. Her okul stratejik plan hazırlar ve bu planın başında okulun vizyonu, misyonu yer alır. Hatta bazı okulların girişlerinde asılıdır ama okul müdürü orada yazanı okumamıştır, bilmez. Zorla güzellik olmaz.

Eğitim lideri anlayışı oluşmamışsa eğitime yönelik özgün bakış açıları geliştirilemez. Eğitim lideri okuldaki öğretmenlere gösterdiği hedefe koşmalarını istemez. Onlara öncü olur, onlarla birlikte bu yolculuğu yapar. Nasıl ki öğretmen sınıfta rehber olmalı, eğitim yöneticisi de öğretmenler için rehber olmalı. Belirlenen hedefe birlikte yürürken desteğe ihtiyacı olanı birlikte desteklemeli, engel gördüklerinde birlikte aşmalılar. Bu yolculukta öğretmene yol gösteren, önünü açan, kolaylık sağlayan kişidir eğitim lideri. Bu nedenlerle öğretmenlikte en başarılı görülen kişilerden -Bu başarılı tanımının da netleştirilmesi gerekir. Çok göreceli bir kavramdır. Herkes iyi öğretmeni farklı özelliklerle tanımlar. Biz başarılı derken lider olan öğretmenlerden bahsediyoruz. Onlar doğal olarak diğer öğretmenlere ve öğrencilerine liderlik yapabilenlerdir- seçilmelidir eğitim lideri. Geleneksel anlayışın tam tersine işlemelidir süreç. Ve eğitim yöneticileri belirli bir süreliğine okulda liderliği sürdürmelidir. Süre sonunda paydaşları tarafından değerlendirilmeli, yeterli görülmüyorsa değiştirilmelidir. Eğitim yöneticiliği koltuğu daimi bir makam olmamalıdır.

Eğitim lideri kendini öğretmenin üstünde bir otorite olarak görmeyen, onların güçlü yönlerini dikkate alarak önerilerde bulunan, danışmanlık yapabilen, kişisel hırslarını bir kenara koyarak işbirliği içinde çalışabilen, model olabilen kişi olmalıdır. Eğitim lideri, sadece öğretmene değil öğrenciye ve veliye de model olmalıdır. Eğitim lideri özelliği taşıyan okul müdürleri öğrenci başarısını arttırmakta etkilidirler. Okulda dinamik ve sürekli yenilenebilir bir yapı oluşturabilirler. Öğretmen ve öğrencilerin özgür öğrenme ortamlarında istekle alışmalarını sağlayabilirler.

Günümüzde eğitimden beklenenler geçmişten çok farklıdır. Okullardaki devam sorunları, başarı düzeyleri, öğrenci ve öğretmen memnuniyetleri göz önünde bulundurularak nerdeyse okulsuz eğitimin tartışılmaya başlandığı günümüzde okulların büyük değişime ihtiyacı vardır.Bu değişimi okul müdürleri ile yapamayız. Bu değişim/dönüşüm için “eğitim liderlerine” ihtiyacımız vardır.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık