- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 10 October 2025, Friday 6:40
- 342 kez okundu
Türkiye Yüzyılı Maarif modeli uygulamasının ikinci yılındayız. 2024-2025 eğitim yılında 1,5 ve 9. Sınıflarda uygulanmaya başlandı ve bu yıl da devam ediyor. 5. Ve 9. Sınıflarla ilgili gözlemim olmadı ama birinci sınıflarla ilgili gözlemlerimi ve uygulamadaki eksiklikleri dile getirmek istiyorum.
Yazının başlığından da anlaşılacağı üzere uygulamanın değerlendirme kısmı ile ilgili söyleyeceklerim. Ancak değerlendirmeyi anlamak için programın bütününü, bakış açısını ve en önemlisi öğrenme/öğretme etkinliklerini kavramak gerekir.
Daha önce de çok kez program değişiklikleri yaşadık. Her birinde artık öğrenci merkezli bir yaklaşım olduğu söylense de programın başarısı öğretmenin öğrenci merkezlilikten ne anladığı ile sınırlıdır. Maalesef biz öğretmenler anlatma, soru sorma, gösteri yöntemlerini ders işlenişinde çok severiz. Ve dersin sonunda ya da konunun sonunda öğrencinin bizim öğrettiklerimizden ne kadarını öğrendiğini sorgulamayı da çok severiz. Sınıfın belli bir çoğunluğu öğrettiklerimizi doğru olarak bize tekrar söylüyorsa hedefe ulaşmış sayarız. Yani sorularımıza doğru dediğimiz yanıtları veriyorsa konuyu öğrenmiş sayarız. Her çocuğun kendi hızında kendi öğrenmesini planlamasına ne oldu? Maarif modeli bunu uygulamaya koymadı mı? Programın ne getirdiğinden daha önemlisi öğretmenin programdan ne anladığı ile sınırlıdır dedik az önce. Peki öğretmenler iyi bir program okur yazarı mıdır?
Gelelim değerlendirme kısmına; dillerde dolaşan “Biçimlendirici Değerlendirme” yi duymayan kalmadı sanırım. Ne yapacaz, nasıl yapacaz demeye kalmadan sanal ortamda hemen örnekleri yayılıverdi. Aslında bakanlık da biçimlendirici değerlendirme örnekleri sunmuştu öğretmene. Ancak bunlar örnek ve bu örnekleri geliştirerek tüm derslere yaymak gerekiyor.
Biçimlendirici değerlendirmenin özetleyici değerlendirmeden belirgin farkları var. Ancak bizler sınav odaklı sistemde özetleyici değerlendirmeye o kadar alışmışız ki buradan çıkıp biçimlendirici değerlendirmeye geçiş yapamıyoruz. Biçimlendirici değerlendirme etkinlikleri, örnekleri adı altında yine sonuç odaklı ve öğrenmeyi ölçmeye çalışan sorular, sınavımsılar, testler ortalıkta dolaşmakta. Her öğrenme çıktısı için bir etkinlik yaparak ve bu etkinlikteki doğru/yanlış sayılarına bakarak öğrenmeyi ölçmeye çalışmak ne kadar biçimlendirici değerlendirmeye uygundur? Değerlendirmenin öğrenme/öğretme sürecinin ayrılmaz bir parçası olduğu, işbirlikçi, sürekli, gelişim odaklı ve öğrenme sürecinde sık sık yapılması gerektiği anlayışını kazanmadan bu işi başaramayız.
Biçimlendirici değerlendirme sınav değildir, soru çözmek değildir, çalışma kâğıdındaki etkinlikleri doğru yapmak değildir, sorulara yanıt vermek değildir. Öğrencinin kendini değerlendirmesi, soru sorması, derse katılım sağlaması, sorumluluklarını yerine getirmesi, geri bildirimde bulunması, işbirliği yapması ve bazen de duruşu, oturuşu, bakışıdır. Yani ders içerisindeki her şey değerlendirmeye dâhildir. Öğretmenin sadece kâğıt kalemle, notla yapacağı bir değerlendirme değildir, öğretmenin ayrıntılı gözlemi ile birlikte öğrencinin performansı birleşir. Her adımda geri bildirim vardır. Çünkü öğrenme süreklidir ve her geri bildirim yeni bir öğrenmenin kapısını açar. Değerlendirme bir sonuç değildir sürecin en aktif parçasıdır.
Pekala şöyle bir örnekle yazımızı noktalayalım. Bir yemek yapıyorsunuz ve sofraya konana kadar yemeğin tadına bakmanız yasak. Sofraya konduğunda tadına bakan yine siz değilsiniz. Tadına bakan kişi yemeğin güzel olmadığını söylüyor. Tekrar yapma şansınız olmadığı gibi nerede eksiklik var, neden güzel olmadı bunu da bilmiyorsunuz. İşte bu sonuç odaklı özetleyici değerlendirmedir. Tam tersi yemeği yaparken tadına bakma şansınız olsa, size yol gösteren aşçıbaşının her aşamada önerisi olsa, yemeği pişirip sofraya getirene kadar her aşamasında kontrol etme şansınız olsa ve değerlendirme yapacak kişi bu aşamaları sizinle birlikte gözlemlese, sonuçta da yemeğin güzel olup olmadığını nedenleri ile açıklasa biçimlendirici değerlendirme ortaya çıkar.
-
31.10.2025 EĞİTİMDE VELİ KATILIMI
-
24.10.2025 SINIRSIZ ÇOCUKLAR
-
15.10.2025 ÇIK DIŞARI
-
07.10.2025 OKULA BAŞLAMAK
-
10.01.2025 GÜVEN SORUNU
-
24.11.2024 24 KASIM
-
29.10.2024 CUMHURİYET NEDİR?
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
17.10.2022 AKILLI TAHTALAR GERÇEKTEN AKILLI MI?
-
13.10.2022 ÇOCUKLAR VE SORUMLULUK
-
04.08.2022 UZMAN ÖĞRETMEN BAŞÖĞRETMEN
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
21.05.2021 Okul ve Çocuklar 3
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
19.05.2021 OKUL VE ÇOCUKLAR
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
29.09.2020 UZAKTAN EĞİTİMİN DİYETİ
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
20.11.2018 Okullar ve Kurumsallık
-
30.10.2018 Mesele ‘ders saatleri’ mi?
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
23.05.2018 Sevgi
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …



Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.