- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 20 November 2018, Tuesday 17:00
- 5406 kez okundu
Sosyal medya alanlarında tartışmaya açılan bir konuydu. Okullar kurumsallaşmalı mı diyordu. Herkesin de kendince değerlendirmesi var tabii bu konuda. Ama yazılanlar karakter sayıları ile sınırlandığından olacak, söylenmek istenenler en özet şekilde yazılıyor ve haliyle yanlış değerlendirme ve yorumlara da açık oluyor. Ben de kısa bir yorum yaptığım bu konu üzerinde biraz daha ayrıntılı düşünüp uzun bir yazı yazma gereği duydum.
Öncelikle belirtmek isterim ki okulları herhangi bir işletme statüsünde düşünmek ve o mantıkla yönetmek benim onayladığım bir şey değildir. Çünkü ben öğretmenin ve okulların özgür olmasından yanayım. Çocukların aynı kalıplar içine sokulması taraftarı hiç değilim. Bireysel yetenekleri fark etmek, yaratıcılığı görmek ve desteklemek gerekir. Hem çocuğun hem öğretmenin özgür öğrenme ortamlarında kendi öğrenmelerini gerçekleştirmesi gerektiğine inanırım. Bunlar için de ticari bir kurumsallaşma anlayışı tabii ki olumsuzluk yaratır. Eğitim ve okullar ile ilgili değerlendirmelerde konu okul kurumuna gelir dayanır. Bazen sınav değerlendirmeleri için girdileri aynı olmayan bir fabrikadan aynı çıktıyı beklemenin yanlışlığından bahsedilir. Bu tartışmaların doğruluğu ve yanlışlığını bir kenara bırakıp asıl dikkat çekmek istediğim nokta, okula bir işletme mantığı ile yaklaşılıyor olması durumudur. Okullar bulundukları çevre nedeniyle birbirinden farklı yapıda özelliklere sahiptir. Bütün paydaşlar olarak bu farklılıklar üzerine kendi modelini oluşturmuş kurumlardır. Bu kurumların kendine özgü kural ve uygulamaları vardır. Ama o kuralların çoğu bütün paydaşların görüşlerine göre oluşmaz. Genellikle kurum yöneticisinin istediği kurallar geçerlidir. Diğer paydaşlar ona uymak zorundadır. Şimdi kurumsallaşmanın tanımını düşünürsek, aslında okullarda bir kurumsallaşma var zaten. Ama sanırım sorgulanması gereken başka bir durum var. Oluşturulan kurumsal kimlik doğru kimlik mi? Hatta ikinci soru olarak da doğru okul kültürü mü?
Özel okulların genelinde kurumsallaşmaya yönelik çalışmalar vardır. Okulların reklamlarında, öğrenci kayıtlarında, formalarında vs. bunları görebilirsiniz. Biz … olduğumuz için şöyleyiz, biz buyuz, şuyuz gibi. O okullara çocuğunu kaydettiren veli kurumun kurallarını kabul eder ve itiraz etmez. Üste onca para öder ve ne kıyafet sorunu yaratır, ne kaynak kitaplara ödediği parayı sorgular. Ne de çocuğuna göz açtırmamacasına verilen ödevleri. Bu okul artık kurumsaldır, hedef gösterilmiştir paydaşlara, onlar da kendilerinden geçer ve aynı hedefe doğru uygun adım koşarlar.
Aynı durum bir devlet okulunda nasıldır? Adını diğerlerinin önüne çıkarmış olan okullarda da yine bir ölçüde kurumsallık vardır. Aslında daha geçmiş yıllarda vardı demek istiyorum. Seçkin ve sınavlardaki yüksek başarı ile öğrenci alan okullar vardı. Onların kurumsal bir kimliği vardı. Oraya giren öğrenci de bunu bilir, kendini oraya ait hissederdi. Kendini ait hissetmek önemli bir duygudur ve kendinden fedakarlık etmeyi beraberinde getirir. “Çünkü ben … okulluyum” düşüncesi ile ait olduğu kurumun beklentileri yönünde hareket etmek vardı. Daha sonra okulların nitelikleri düştü, oraya ait olmanın bir ayrıcalığı kalmadı. Dolayısıyla öyle bir kurumun normları bir şey ifade etmedi paydaşlar için. Önce okul kıyafetlerine itiraz ettiler. Yasakları delmeye başladılar. Daha sonra kitap almaya ve ders çalışmaya. Asi olmak moda oldu, okula karşı durmak, istenenin tam tersini yapmak. Kurumsal yapıların yerini sadece kurum diye nitelendirdiğimiz yapılar aldı. Aslında eğitimdeki tartışmaların en temelinde çözülmesi gereken sorun tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Okullar kurum olarak mı var olmalıdır? Okullar kurumsal bir yapıya mı sahip olmalıdır? Kurum kültürü olan okullar mı olmalıdır? Bir de sıradan bir devlet okulundaki duruma bakalım. Sıradan bir devlet okulunda kurallar okul müdürünün istediği şekilde işler. Kimse yasa ve yönetmeliklerde tersi söylense bile kurum müdürünün söylediğinin tersine hareket etmez. Uygulamanın yanlış olduğunu bilse de itiraz etmez. Müdür değişir kurumun kuralları değişir. Müdür okulda yoktur uygulama değişir. Bu okullarda her sınıfta da ayrı kurallar vardır. Herkes kendi yönettiği gruba egemendir ve her grup kendi içinde kurumsaldır. İroni. Okulun kurumsal bir kimliği yoktur ama herkesin kendi kurumsal kimliği vardır. Bu kimlikler de bireysel egolara, hırslara göre belirlenmiştir. Okul müdürünün kurumsallaşma anlayışı kendi bilgisi ölçüsündedir. Yıllardır okul müdürleri nasıl belirlenir? Sınıfta yeterince lider olamayan kişiler idari kadroya alınır. Sınıftaki iyi bir lider yönetici olarak tercih edilmez. Ona da hükmedecek kişilerin zorlanmaması gerekir. Sınıfta zorlanacak kişinin de idari kadroda rahat etmesi sağlanır. Son yıllarda yönetici atamalarında yaşanan liyakatsizlikler de okullarda değil kurumsallaşma gerçekleştirecek yöneticiler bulmayı, eğitimden anlayan yöneticileri bile mumla arattırır hale gelmiştir. Okulların bir ticari şirket gibi düşünülmesi doğru değildir. Ancak okullar keyfi uygulamaları kaldıracak kadar da hafife alınacak kurumlar değildir. Hazır eğitimde bir reform süreci yaşadığımızı söyleyenler varken, her türlü değişim ve gelişimi yaşayacağımız garantisini verenler varke,n bu alanda en önemli adım atılabilir.
“Eğitimde kıyameti koparmamız lazım” demişti. İşte o kıyamet için hem eğitimden hem de kurumsallıktan anlayan, okulları kafasına göre yönetmeyen liyakat sahibi yöneticiler atanması gerekir."
-
24.11.2024 24 KASIM
-
29.10.2024 CUMHURİYET NEDİR?
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
17.10.2022 AKILLI TAHTALAR GERÇEKTEN AKILLI MI?
-
13.10.2022 ÇOCUKLAR VE SORUMLULUK
-
04.08.2022 UZMAN ÖĞRETMEN BAŞÖĞRETMEN
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
21.05.2021 Okul ve Çocuklar 3
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
19.05.2021 OKUL VE ÇOCUKLAR
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
29.09.2020 UZAKTAN EĞİTİMİN DİYETİ
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
30.10.2018 Mesele ‘ders saatleri’ mi?
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
23.05.2018 Sevgi
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.