• 07 December 2021, Tuesday 12:08
İlkayKumtepe

İlkay Kumtepe

Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi

MEB uzun bir aradan sonra 1-3 Aralık tarihlerinde 20. Eğitim şurasını toplayıp tavsiye niteliğinde kararlar aldı. Ancak şura sonrası tartışmalar dinmiyor. Çünkü şuraya damgasını vuran EBS’nin önerisi ile tartışılmadan kararlar arasına yerleşen okul öncesi din eğitimine yönelik karar oldu.

Bakalım bu öneriyi getirenler nereden ve nasıl esinlenmiş. EBS 23 Mart 2021 tarihinde “Okul Öncesi Din ve Ahlak eğitimi Raporu” açıkladı (https://www.ebs.org.tr/manset/5379/turkiyede-okul-oncesi-din-ve-ahlak-egitimi-raporumuzu-acikladik). Raporun hazırlayıcısı olarak yer alan Prof. Dr. Recep Kaymakcan, daha önce din öğretmenliğinden KYK Genel Müdürlüğü’ne kadar çıkmış, hatta milletvekili aday adaylığı da olmuş. Konuyu bu şahıs üzerinde yoğunlaştırmak istemediğim için hakkında daha ayrıntılı bir şey yazmayacağım. Ancak merak edenlerin internetten küçük bir araştırma ile ulaşacağı bilgiler mevcut.

Asıl üzerinde durmak istediğim konu okul öncesi eğitim. Okul öncesi eğitimin önemini yeniden vurgulamaya gerek yok. Çünkü herkes bu konuda hemfikir. Okul öncesi eğitim gereksizdir diyeni duymadım ben hiç. Okula başladıktan sonra sınıflarda fark edilir okul öncesi eğitim almış çocuklar. Bu konuda çocuk doğar doğmaz ailelerin bilinçlendirileceği ve yönlendirileceği “Aile Eğitim Danışmanı” önerim vardı.

Çocuğun okul öncesi dönemde gereksinim duyacağı eğitim onun kendi yaş özelliklerine uygun becerileri edinmesini, merak duygusunu geliştirmesini, kurallara uyumunu sağlamalıdır. O dönemde gereksinim duyacağı şey din eğitimi değildir.

Şu soru bir kenarda dursun; neden din ve ahlak eğitimi aynı kefeye konuyor? Bütün dinlerin amacı iyi ve ahlaklı insanlar yetiştirmektir. Ancak ahlak dinden bağımsız olarak vardır. Ahlaklı olmak için dindar olmaya gerek yoktur. Ahlak sadece İslamiyet’in bir mezhebinin tekelinde değildir.

Şura’da öneriyi kabul edenler hangi pedagoji bilgisi ile bunu desteklediler bilmiyorum. Ama EBS’nin hazırladığı rapor bir okul öncesi eğitim uzmanına ait değil. Hatta göründüğü kadarı ile hiç okul öncesi uzmanı yok. Din eğitimi uzmanının hazırladığı bir rapora dayanarak okul öncesinde din eğitimi önerisi kabul ediliyor. Değerlendirme size ait.

Yıllardır çevrede gördüğümüz pek çok özel kreş, bakım evi bünyesinde “Kur’an öğretiyoruz” sloganları ile din eğitimi verilmektedir. Bunun bir denetimi yapılmamakta ve her önüne gelen bu şekilde küçücük çocuklarımızı din adı altında yobaz bir kültürle yetiştirmektedir. Ailelerin sömürüye en açık olduğu alandır din. Uygulamadaki bu yanlışı düzeltmek yerine yasayı uygulamaya uydurmaya karar vermiş birileri ve belli ki şuraya da bu şekilde sokulmuş. Şuradan kısa bir süre önde bakanlığın her yerde okul öncesi eğitimi yaygınlaştıracağını söylemiş olması da bir tesadüf olmanın ötesindedir.

Günümüzde sanal eğitimin, dijital çağın, uzaktan öğrenmenin, teknolojinin eğitime yön vermesinin konuşulduğu bir dönemde şuradan beklediklerimiz din öğretimi değildi. Hele ki fırsat eşitliği teması ile toplanmış bir eğitim şurasının nasıl eşitlik ve adalet sağlayacağı yönünde kararların şuraya damgasını vurmasını beklerken okul öncesinde din eğitimi ile anılması nasıl bir eğitim vizyonu ile yönetildiğimizin göstergesidir. Eğitim sisteminde değişim, dönüşüm söylemlerinden bahsederken beklentilerimiz farklıydı. Çok gerilerde kaldık galiba.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık