- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 19 May 2021, Wednesday 15:11
- 1998 kez okundu
Geçen gün “Bundan sonra çocukları okullarda tutabilecek miyiz?” şeklinde bir soru almıştım. Bu yazımda bunu tartışmak istiyorum.
Çocukları okulda tutabilecek miyiz, buna gerek olacak mı, okulun alternatifleri kimler için ne olacak?
Yani sadece çocukları okullarda tutabilmek olmayacak sorunumuz. Beraberinde daha çok soru gelecek. Ve eğitimi gerçekten dert edinenler şimdiden bu soruları kendilerine sorarak yanıtlarını bulmak zorundalar.
Önce çocukları neden okulda tutamayacağımızı tartışalım;
Bugün adına uzaktan eğitim dediğimiz sistem uzaktan eğitim olmamakla birlikte okullar ve öğrenciler için yeni kapılar açmıştır. Çocuklar okulda yüz yüze geçirdikleri zamanın gereksizliğini bilmekle birlikte zorunluluktan okullara devam ediyorlardı. Ama şimdi hem okullar hem çocuklar hem de aileler okula devam etmenin gereksiz zaman kaybı olduğunu düşünmeye başladılar. İlkokul ve okul öncesini bu yazımın dışında tutuyorum onlar için geçerli olmamakla birlikte büyük sınıflarda okul terklerinde büyük artış bekliyorum.
Bunun benzeri bir durumu daha önceleri de gördük ve halen devam eden bir uygulama var; Açık Öğretim Okulları. Zamanında FETÖ için verilmiş ayrıcalıklı bir durumdu. Bu durumu kullanan birçok öğrenci oldu. Özellikle lise son sınıfta okuyanlar zamanının çoğunu dershanede geçiriyordu. Buna rağmen okula devam zorunluluğu, sınavlara girme zorunluluğu, ödev yapma zorunluluğu bir angarya olarak görülüyordu. Ve bu sınıflarda Örgün eğitimden açık öğretime terkler başladı. Çok önceleri yazmıştım bu konuda(sanırım Öğretmen Dünyası Dergisi’ndeydi).
Şimdi de benzer şekilde okulda fiziken bulunmak istemeyen öğrenciler, okul terkleri ile dışarıdan eğitim alma yoluna gideceklerdir. Bunun adı eğitim değil öğrenme olacaktır ancak zaten sistemimizin genel yapısı öğrenme üzerine kurulu olduğu için bu durum garipsenmeyecektir.
Okullar açısından bakalım; resmi okullar bu duruma uyum sağlamak için bir çaba içine girmez. Ne kadar az öğrenci o kadar rahat çalışır. Ancak özel okullar için durum farklı olacak. Okul fiziki ortamları yerine teknolojide ve alanında uzman öğretmenler ihtiyacı olacaktır. Bu nedenle teknolojik gelişimde kendini yetiştirebilmiş öğretmenlerin gelecekteki iş olanağı diğerlerine göre kat kat fazla olacaktır.
Özel bir okul bünyesinde kaç öğrenci bulunabilir? Farz edelim 100 öğrenci olsun. Bunun için çalıştırması gereken öğretmen maaşı ve diğer giderleri bir düşünün. Bunun yerine alanında uzman birer branş öğretmeni ile hazırlayacağı kaliteli öğrenme videoları ile sanal ortamlarda oluşturacakları eğitim videolarını yüzlerce öğrencinin kullanımına sunabilir. Oluşturacağı bir okul kayıt sistemi ile eğitimden sadece kayıtlı öğrencilerin yararlanmasını sağlar. İnteraktif çalışmalar ve kişiye özel devam sağlayabileceği ödevler vs. Bütün bunların maliyeti bir özel okul için daha cazip değil midir?
Böyle bir sistemde öğrenci de okul da istediğini almış görünüyor. Öğretmen ise istediğini almak için kendini geleceğin bu şartlarına yetiştirmesi gerekiyor. Kaliteli öğretmen anlayışı değişip gerçekten üretebilecek öğretmenlerin iyi çalışma şartları olacağı öngörülebilir.
Öğrenci istediğini almış derken özel okul şartlarında okuyabilecek öğrencilerden bahsediyorum. Günümüzde beyaz yakalı kesimin ne yapıp edip çocuğunu özel okula göndermeye çalıştığını biliyoruz. Belki de kitlesel bir özel okul ailelere maddi külfeti de azaltacaktır.
Bir başka şans da çocuk için öğretmen kader olmayacaktır. Sanal ortamda istediği öğretmene erişimi satın alabilecektir. Nerede olursa olsun iyi öğretmenle çalışabilme şansı gerçekten de sınırların kalktığı bir dünya demektir.
Bu anlattıklarım herkes için geçerli değil tabii ki. Çünkü yaşam şartları herkese adil davranmıyor. Her çocuk eşit doğar ve her çocuk eğitim hakkına sahiptir söylemleri sadece yazılı metinlerde kalıyor. Gerçek yaşama yansımayan bu söylemler bazılarına hiçbir fayda sağlamıyor. Üstelik belki de gelecek dönemler bu çocuklar için daha eşitsiz durumlar ortaya koyacaktır.
Bu konuyu da yazımızın ikinci serisinde değerlendirelim. Son bir söz; sorular karşımıza çıktığında doğru yanıt bulmak sıradan bir davranıştır. Sorular karşımıza gelmeden doğru soruları tahmin ederek yanıtlarına hazırlıklı olmak sıra dışı olmaktır. Eğitimin geleceği için sıra dışılığa gereksinim vardır.
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
17.10.2022 AKILLI TAHTALAR GERÇEKTEN AKILLI MI?
-
13.10.2022 ÇOCUKLAR VE SORUMLULUK
-
04.08.2022 UZMAN ÖĞRETMEN BAŞÖĞRETMEN
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
21.05.2021 Okul ve Çocuklar 3
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
29.09.2020 UZAKTAN EĞİTİMİN DİYETİ
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
20.11.2018 Okullar ve Kurumsallık
-
30.10.2018 Mesele ‘ders saatleri’ mi?
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
23.05.2018 Sevgi
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.