- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 29 September 2020, Tuesday 10:38
- 16774 kez okundu
İnsanoğlu günü yaşar da aynı zamanda kötü günler için birikim yapar. Yazın kış hazırlıkları yapar. Tarım toplumundan kalma bir alışkanlıktır. Olur da kış çetin geçerse, ağustos böceği gibi ortada kalmayayım diye. Sonra gelirlerinden birikim yaparlar zor zamanlar için.
Bu zor zamanlarda öylesine geldi işte aklıma. Birikim yapacak geliri olmayan ya da zor zamanları hesaba katmayanlar ise başkalarına muhtaç olur. Birilerinin kendine yardım etmesini bekler. Yardım beklemek kötü bir şey değil elbette. Herkes bir şekilde başkalarının yardımına gereksinim duyabilir. Yardım istemek zorunda kalmak esir eder insanı. Esaretin bedeli ağır olur. Esaret önce insanın benliğini yok eder sonra duygularını.
Yardım eden açısından bakarsak eğer başka bir durum ortaya çıkar. Kimse kendine çok yarayacak bir şeyi başkasına yardım olsun diye vermez. İhtiyacından fazlasını hatta ihtiyacı olmayanı verir. Kendisi daha iyisine sahip olduğunda eskisini verir başkasına. Birinin işine yarasın diye atmayıp verdiğini söyleyerek teselli bulur. Madem kullanılır haldeydi neden yenisini edindin?
Yardımın bir de borç olanı vardır. Borç daha ağır bir yüktür. Borçlu bir boyunduruk altında hisseder kendini. Borç aldığı kişiye geri ödemeyi yapıyor olsa da kendine iyilik yaptığı için minnet borcu ile hep bir boyun eğme halindedir alacaklısına. Borç bitse de minnet borcu bitmez. O kişiye itiraz etmez, hayır diyemez çok sonraları da.
Bu kadar uzun hikaye yeter galiba. Anlattığım hikayenin kahramanları gerçek kişiler değil de devletler ise düşünün neler olacağını.
Şimdi bütün dünyanın uğraştığı salgınla biz de ülke olarak uğraşıyoruz. Bu mücadelenin önemli bir ayağı da eğitim. Mart ayından sonra okulları kapattık. Sağlığımız daha önemli dedik. Çocuklar dedik. Önümüzdeki dönem için de yakından eğitim yapılabileceği öngörülmüyor. Her ne kadar bu azar azar ertelemelerle açıklansa da sanırım başından beri uzunca süre okulların açılmayacağı planlanıyor. Gelelim bu kanaate nasıl vardığıma.
Geçen bir yazımda yine yazmıştım. TEDMEM KÜRSÜ konferansında, Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Uygulama Yöneticisi Harry Anthony PATRİNOS (https://www.youtube.com/watch?v=-V-9sV-EdfE) Türkiye’ye 160 milyon dolar kredi verdiklerini söyledi. Az önce anlattığım hikayeler geliyor aklıma da neden bize bu kadar borç vermiş olabilirler? Bu borcun karşılığında bizden neler isteyecekler?
Biri bana iyilik yapacağı zaman ilk aklıma gelen Ömer Seyfettin ve Diyet gelir. Çok küçükken okumuştum ve o günden beri birilerinden bir şey istememeye özen gösteririm. İşte bu borcun diyeti ne olacak diye sormadan edemiyorum kendime.
Kendime verdiğim yanıt ise; eğitimsiz bir toplum, cahil bırakılmış bir halk, sömürülmeye açık, yardıma muhtaç insanlar…
Patrinos, bu para karşılığında Türkiye’nin gerçekleştirmesi gereken üç şey var demişti. Yani borcun veriliş sebebi; herkesin uzaktan eğitim için erişebileceği bir platform oluşturmak, bu platforma içerik hazırlamak ve kurumsal kapasiteyi kuvvetlendirmek. Bunları da yapıyoruz. Mart ayından beri her şeyi EBA dan yapmaya çalışıyoruz. EBA nın özelliklerini geliştirmeye çalışıyoruz. Ama öğretmenlerin bireysel yeterliklerini, özellikle dijital yeterliklerini geliştirmeye çaba harcamıyoruz. EBA’ya içerik geliştiriyoruz ama öğretmenin farklı platformlarda içerik geliştirmesini sağlayacak çalışmalar yapmıyoruz. Güçlü bir sistemin olması elbette kötü değil ama bazı şeylerin yerelde ve yerinden yapılması gerektiğini de kabul etmeliyiz.
Bize bu borç veriliyor ama istediğimiz gibi kullanamıyoruz. Her aldığımız borçta olduğu gibi. Borcu verenin istediği şartları kabul etmezsek bir şey alamayız. İyi niyetle, ne güzel işte uzaktan eğitimi destekleyen bir proje bunun nesi kötü diyebiliriz. Bu parayla her çocuğa bir tablet ve ücretsiz eğitim sağlansa EBA ya da oradaki içerikler olmasa bile öğretmenlerimiz en iyi uzaktan eğitimi sağlayamaz mıydı? En iyi içerikleri sağlasak da çocukların adilce bu içeriklere erişimi sağlanamadığında hepsi boşadır.
Daha acı bir tespit yapayım. Bu para neden uzaktan eğitimi desteklemek için veriliyor? Uzaktan eğitim yapacağım diye böyle bir yardımı kabul eden yüz yüze eğitime dönebilir mi? Şartlar buna elverişli olmayabilir ama ya elverişliyse ya da elverişli hale getirilebilecek gibiyse? Bu kadar parayla okulların hijyeni sağlanıp okullara dönüş sağlanamaz mıydı? İyi hesap yapanlara bırakıyorum bu kısmı.
Geçmişte yaşadıklarımızı hatırlatayım; hani biz tarım ülkesi olmakla övünürdük. Birçok tarım ürünümüzü başka ülkelere satardık. Hatırlıyor muyuz ne olduğunu? Dünya Bankası çiftçiye de kredi verdi, hatta karşılıksız destek verdiler çiftçiye. Ne karşılığında? Ekmediği tarlalar için verdi.
Aynı şey değil mi? Şimdi de okulları açmamanın karşılığında kredi verdi. Bir daha söyleyeyim, her ne kadar dil alışkanlığı olduğu için “uzaktan eğitim” diyoruz adına. Ama uzaktan eğitim olmaz. Uzaktan öğretim olur.
Ülkede düğünler yapılırken, tatil yerleri işlerini yaparken, AVM ler açıkken, okulları neden açamıyoruz? Geleceğimizi neden ipotekliyoruz? Ben demiyorum, yine Patrinos, gelecek yıllarda bu dönemin en çok kaybını orta ve az gelirli insanlar/ülkeler yaşayacak, dedi.
Evet, sağlık her şeyden önemli ama eğitim de en az onun kadar önemli. Eğitimsiz sağlığı koruyamayız.
Geleceğimizi ipotek altına almamak için, sağlıklı ve güçlü gelecek için bütün gücümüzle okulları açmaya gayret etmeliyiz. Öğretim/öğrenme her türlü olur ama eğitim uzaktan olmaz. Eğitimsiz bir toplum köle olmaya mahkûmdur. Uzaktan eğitimin diyeti esaret olur.
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
17.10.2022 AKILLI TAHTALAR GERÇEKTEN AKILLI MI?
-
13.10.2022 ÇOCUKLAR VE SORUMLULUK
-
04.08.2022 UZMAN ÖĞRETMEN BAŞÖĞRETMEN
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
21.05.2021 Okul ve Çocuklar 3
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
19.05.2021 OKUL VE ÇOCUKLAR
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
20.11.2018 Okullar ve Kurumsallık
-
30.10.2018 Mesele ‘ders saatleri’ mi?
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
23.05.2018 Sevgi
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.