- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 30 October 2018, Tuesday 18:39
- 3333 kez okundu
Milli eğitimde beklenen açıklama öncesi ortaya çıkan yorumlardan biri, okuldaki ders saatlerinin azaltılması yönündedir. Bu durumun artı ve eksileri iyi değerlendirilmelidir.
Gerçekten, okulda geçirilen ders saatleri mi fazladır, çocukların okulda geçirdiği saat mi fazladır yoksa bir ders için ayrılan süre mi fazladır?
Tam gün olan okullarda çocuğun geçirdiği saat fazla mıdır? Eğer verimli geçmiyorsa, fazladır evet.
Verimlilik dediğimiz zaman herkes ezberlenen konu, yazılan yazı, çözülen soru sayısı olarak bakar. Bu verimlilik değildir. Okulda geçirilen zamanın fazlalığı değerlendirilirken çocuğa sağladığı fayda açısından bakılmalıdır. Egemen güç açısından okulda geçirilen zamanın fazlalığı masraf olarak görülüyor diye düşünülür ama bu masrafın getirisi değerlendirildiğinde katlanılabilir. Çünkü okulda tutulan çocuk egemenin istediği kalıba sokulabilecek, itaat etmeyi, söyleneni ezberlemeyi ve yapmayı öğrenecektir. Bu durum yönetmeyi kolaylaştırır. Bu nedenle okulda geçirilecek fazla zaman egemen güç açısından doğru bir adımdır.
Aile açısından da memnuniyet vericidir. Çalışan anne babalar için okul güvenli (!) bir bakıcıdır çünkü. Çocuğun geleceği için doğru eğitim aldığına inanır ve bu nedenle de okulda geçirilen sürenin kısalmasını istemez. Anne çalışmıyorsa bile, çocukla belli bir yaştan sonra baş etmek güçtür ve onu okula göndererek bu sorunu çözer. Bu durumdaki veliler için okulların tatil olduğu dönemler kriz durumlarının arttığı durumlardır. Çocukları için ne yapacaklarını bilemezler ve bir an önce tatil bitse diye bakarlar.
Çocuk için duruma bakalım. Okulda olmaktan mutlu mudur? Daha uzun saatler okulda kalmak ister mi? Var olan saatler onun hayatına yeni değerler katıyor mu yoksa hayatından çok önemli anları çalıyor mu?
Çocukların çoğu için okul mutluluk verici bir yer değildir. Okul sıkıcıdır. Zorunlu olduğu için okuldadır. Üniversitede okuyan bazı gençlerle konuştuğumda, okula neden gittiklerini, orda neden bir şeylerin öğrenilmek zorunda olduğunu çocukken hiç anlayamadıklarını söylemişlerdi. Zorunlu oldukları için gittiklerini düşünüyorlarmış. Yine bir başkası, okulda bir günde anlatılan dersi on dakikada internetten öğrenebileceğini, bu nedenle derse girmenin anlamsız olduğunu söylemişti.
Bence okuldaki saatlerin uzunluk kısalığını düşünmek yerine o zamanı nasıl daha etkili ve verimli kılarız, çocukları hem eğitirken hem mutlu kılarız, ona bakmak gerek.
Tartışması yapılan konu, çok fazla sayıda ders olduğu ise, hangi derslerin önemli hangi derslerin önemsiz olduğu değerlendirmesi de ayrıca tartışılmalıdır. Gelecek nesiller yetiştirme adına hangi derslerin programa alınması gerektiği üzerine düşünmek gerekir. Bugünkü öğrenciler yetişkin olduğunda ortaya çıkmış olacak meslekler, ortadan kalkmış olacak meslekler, ihtiyaç olacak insan gücü, beyin gücü vs … İyi düşünmek lazım.
Peki ders saatlerinin uzunluğu mu? Bu konu daha da kolay çözülebilecek bir sorun bence. Okullarda zil çalar derse girersin, zil çalar çıkarsın. Kendi planlaman olmaz. Birileri der yaparsın. Ne kadar çalışacağına kendin karar veremezsin. Öyle mi olmalı? Olmak zorunda değil. Zilleri kaldıralım. Her sınıf kendi planlamasını yapsın. Ders saatine de teneffüsüne de serbestçe karar verilebilsin. Kendi disiplinini oluştursun çocuklarımız. Hep başkalarının karar vermesini beklemesin. Başkalarının kontrol etmesini beklemesin. İç disiplini oluştursun.
Okullarda ders saatinin uzunluğu kısalığı değil asıl mesele, okulda nasıl zaman geçirildiğidir. Sadece akademik başarıya yönelik ders etkinliklerinin yapılması değildir. Okulda çocukların zihinsel, bedensel, sosyal, sportif, sanatsal bütün gelişim alanlarında yeterli eğitimi almaları sağlanmalıdır. Gerekirse okulda daha uzun saatler geçirilebilir. Ama zorunlu olmadan, ilgi ve yetenekleri ortaya çıkaracak, zevkle ve istekle geçirilecek saatler.
Okul, çocuğun gerçekten iyi bir bakıcısı olabilir mi? Olabilir ama bu haliyle değil. Bir ülkenin geleceği olan çocuklar her türlü adil ve eşit şartlarda eğitim alma hakkına sahiptir. Okula gitme eşitliği değil. Tekrar edeyim adil ve eşit şartlar. Her okulda adil ve eşit şartlar oluşturulursa okul çocuk için iyi bir bakıcı ve eğitim ortamı olur. Her türlü kötülükten kendini kurtarabileceği, zaman geçirmekten mutlu olacağı, ayrılmak istemeyeceği, uzun saatler geçirebileceği ve gerçekten öğrenebileceği yerler olabilir.
Bunları sağlamadan okuldaki süreyi kısaltmışız ya da uzatmışız, dersin adını değiştirmişiz, saat sayısını düzenlemişiz. Cilalamaktan başka bir şey değildir. Bizim cilaya ihtiyacımız yok. İşimize de yaramaz. Bizim daha gerçekçi ve köklü değişimlere ihtiyacımız var. Kolay gele …
(19.10.2018) İlkay KUMTEPE
-
10.01.2025 GÜVEN SORUNU
-
24.11.2024 24 KASIM
-
29.10.2024 CUMHURİYET NEDİR?
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
17.10.2022 AKILLI TAHTALAR GERÇEKTEN AKILLI MI?
-
13.10.2022 ÇOCUKLAR VE SORUMLULUK
-
04.08.2022 UZMAN ÖĞRETMEN BAŞÖĞRETMEN
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
21.05.2021 Okul ve Çocuklar 3
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
19.05.2021 OKUL VE ÇOCUKLAR
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
29.09.2020 UZAKTAN EĞİTİMİN DİYETİ
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
20.11.2018 Okullar ve Kurumsallık
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
23.05.2018 Sevgi
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.