• 14 January 2017, Saturday 22:11
MehmetSarı

Mehmet Sarı

‘Aile Okulları’ açılmalıdır

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

İlk öğretmen anne babalardır. Onların çocuk beslenmesinde, eğitiminde eğitilmesi gerekiyor. İşte bunun için her il ve ilçelerde Aile Okulları açılmalıdır. Bunu isteyen yalnız ben değilim, eğitim ilmi istiyor bunu.

İşte o zaman veliler evlatlarının günlük besin ve uyku ihtiyaçlarını bilerek, gerekeni daha iyi yapacaklardır. Sevgi ve şefkatin yanında çok ya da az değil, yeterli ve dengeli besleyeceklerdir çocuklarını.

Sevgi ve şefkat çocuklar için manen çok önemli gıdalardır. Bir de çocuklar hiç korkutulmamalıdır. Çocuklara korkulu hikaye ve masallar anlatılmamalıdır ki çocukların ruh sağlıkları ve kendilerine güvenleri kırılmasın.

Okulda olsun evlerinde olsun, çocuklarımıza her fırsatta kendilerini gösterme ortamı yaratılmalıdır. Evde anne baba akşamları çocuklarına okulda yaptıklarını ve öğrendiklerini sorarak, anlatmasını talep edip kendilerini göstermelerini sağlayabilirler. Böylece çocuklarını tekrar ettirerek öğrenme eşiğini daha kuvvetli aşmaları olanağı verilerek, kendilerine güvenleri arttırılabilir. Çocuklarının, “bilgilerimi aileme de anlatacak kadar başarılı bir kişiliğe sahibim” duygu ve düşüncesine ulaşmasına veliler yardımcı olmuş olurlar.

Ayrıca veli olarak sık sık okuluna gidiniz ve geldiğinizi ona hissettiriniz. Bu olursa çocuğunuz bundan memnun kalır. Size sevgi ve saygısı artar. Böylece sizlerin gönlünü kazanmak için isteklerinize daha çok uyar ve derslerini daha çok çalışır. Öğrenmede buna motivasyon denir. Yani yeterli motivasyon olmayınca öğrenmede başarıya ulaşılamaz asla.

Bir de çocuklarınızın nasıl olmasını isterseniz, siz de öyle olunuz ki çocuğunuza iyi örnek olmuş olursunuz. Çocuklar bir fotoğraf makinesi gibidirler, ne görürlerse onu alır, benimser ve uygularlar.

Ayrıca öğretmenleri de aynı şeyleri yaparak iyi örnek olmalı ve öğrencileri arasında adil davranmalıdır. İyi örnek olmalıdır ki öğrencisi de iyi insan olsun. Çünkü eğitimin amacı iyi insanlar yetiştirmektir. Veliler de çocuklarını bunun için okula gönderir. Çocuklar da bu amaçla ve severek okula giderler.

Bir de okulda bilgi, kompozisyon, şiir, resim, elişleri yarışları ile çeşitli oyun, spor etkinlikleri yapılarak çocukların kendilerini göstermeleri sağlanmalıdır. Çünkü çocuklar böyle gösterileri yaşarsa; okulu, öğretmenlerini sever ve derslerine motive olurlar.

Gene okulda eğitim ve öğretim, çocukların ilgi ve yeteneklerine göre olmalı ki okul çocuklar için sevilen bir yer olsun. İşte bunlar olmayınca okul sıkıcı ve kaçmak istenen bir dam olur.

Neden her il ve ilçede ‘Aile Okulu’ açalım istiyorum?

Çünkü bu okullar açılmazsa eğitimin temeli sağlam olamaz. İlk öğretmen anne babadır. Onlar iyi eğitilmezse, ilk öğretmenler olmazsa, sonraki eğitim noksan kalır. Örneğin her anne baba, evlatları iyi bir davranış yaptığında, çocuk övülecektir. Kötü bir davranışı olduğunda ise davranış kötülenecektir. Kötü davranışın zararlarının nerelere varacağını izah edecektir anne baba…

Ama eğitilmez ve Aile Okulu’nu bitirmezlerse, çocuklarının kişiliğini oluşturan psikolojik motivasyonu nasıl verebilsinler?

İşte eğitimimizdeki noksanlık ve öğrencilerimizdeki başarı eksikliği Aile Okullarımızın olmamasındandır. Çünkü çocukların iyi beslenmesi nasıl olacak anne baba eğitilerek öğretilmezse, çocuklar yanlış beslenmiş olur. Örneğin bebeğin 2 yıl anne sütü emmesi gerekirken ülkemizde oluyor mu? Bu sağlık gerçeği olmuyorsa çocuğun sağlığı gelecekte noksanlık ve hastalıklarla dolu olur. Ayrıca anne de hamile iken neleri yiyeceğini bilmez ve uygulamazsa, hamilelik günleri iyi beslenmeyle yaşanmazsa, hem anne hem de anne karnındaki bebek sağlık bakımından büyük zarar görürler.

İşte bu konuya iyi eğilmenizi öneririm. Bu yönde anne baba çeşitli kitap ve yazılar okuyarak kendini yetiştirmelidir. Ama bunlar yapılmayıp öğrencilerdeki başarısızlığı daha çok öğretmene ve okula yüklüyorlar.

Anne babalara bir başka diyeceğim de eğitimdeki noksanlığa dikkat çekmektir.

Bugünkü eğitim, ilim dışı ve dinselleştirilmiş durumdadır.

Ayrıca güzel İslam dini de bizim gibi çok İslam ülkesinde yanlış anlaşılıyor ve uygulanıyor maalesef. Neden böyle diyorsun denirse; ben Kuran-ı Kerim’in mealini yani Türkçesini baştan sonuna kadar okudum. Ama bu mealin hiçbir yerinde tarikat ile cemaat ve şıhlar diye bir durum yokken, ülkemizde eskiden beri bunlar halkı yanlışlarla, bağnazlık ve hurafelerle kandırmışlar ve sömürmüşlerdir.

Bunların ülkemize yaptıkları kötülüğü gören Mustafa Kemal Atatürk, Tekke ve Zaviyeler Kanununu çıkararak bu gibi Kuran dışı olan tekke ve tarikatları yok etmeye girişmiştir.

Ama ABD’nin Yeşil Kuşak Teorisi ile 1950’den sonra dinsel kuruluşlar, tarikat ve cemaatler çoğalarak bu günlere gelinmiştir. Bunlara devlet adamlarımızdan Adnan Menderes, Demirel, Turgut Özal ile bugünkü iktidar destek olmuşlardır. FETÖ 40 yıldır ışık evleri, okul ve ilim dernekleriyle devletten mali destek görmüştür. Ama 15 Temmuz 2016’da isyana kalkışması ile akılsızlığı ve şeytani amaçları ortaya çıktı. Gene yurtta çok başka tarikat ve cemaatlar var.

Bazı kişiler terörün önünü bunlarla önleyeceğini belirtiyor. Ama 10-12 yaşındaki kızların başlık parasına satılmasından, tarikatların sömürüsünden ve toprak reformu yapılmasından söz etmiyorlar …


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık