• 13 August 2016, Saturday 19:17
MehmetSarı

Mehmet Sarı

‘Demokrasi Nöbeti’ bitti mi?

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

Demokrasi dinle, sözle olmaz. Olsaydı 15 Temmuz darbe kalkışması yaşanır mıydı ülkemizde?…

Demokrasi bir yaşam tarzı, kültür ve eğitim işidir.

Medyası, yargısı hür ve bağımsız olmayan ve laik olmayan bir ülkede demokrasi asla olamaz. Olursa sözde, lafta olur, özde, yaşantıda hiç olamaz.

Çünkü demokrasi şeffaf rejim düzenidir. Ki bunun olduğu yerde dini inançlar, 40 yıldır hazırlığı süren şeytanca, kötü amaçlar için kullanılabilir miydi?

Demek ki bu şeffaf düzen yok bizde.

Bu emperyalizm maşası FETÖ ülkemizde ve Milasımızda bile yerleşe yerleşe ve gelişerek devletin çok yerini istila etmiş, kötü niyetli elemanlarını çoğaltmış…

Sonra dinimizi nasıl afyon gibi uyutucu, köleleştirici, şeytan yapabilmiş bu örgüt. Şaşıyorum bir eğitimci olarak, ama bunu ilkokul mezunu bir din görevlisi asla yapamaz bence… Bunun arkasında büyük ve güçlü emperyalistler var ki oluyor…

Çünkü emperyalistler böylece dünyayı sömürmeyi amaçlarlar. ‘Böl parçala yut’ ilkesini uygularlar. Ama bizdeki istihbarat o kadar noksan ki bu amaçlardan haberi olmamış, yahut birileri oldurmamış. Çünkü Gülen’le beraber olanlar yok muydu ülkemizde?..

Olmasaydı bu kadar gaflet ve delalet olabilir miydi?

İşte, ‘Cumhuriyet elden gidiyor!’ feryatları 10-15 yıldır bundan olmuyor mu idi?..

Ama, “Aldatıldık, millet ve Allah bizi affetsin” demek neyin ikrarıdır bir düşünün okurlarım.

Neden aklını kullanmayan bir toplum olmuşuz?

Ki İslamiyet, Mekke toplumunu aklını kullanmaya çağırmadı mı?

Bu dinin kitabı Kuran akılı olmayanın, aklını kullanmayanın dini olmaz demiyor mu?

Dolayısıyla bu kitap adeta bir büyü aracı gibi kullanılmamalı artık. Halkımıza, hiç anlamadıkları Arapça cümleler şeklinde sunulmamalı. Böylece dinleyenlerin akıllarının önüne engel konulmamış ve birilerinin, uydurdukları sahte İslam ile insanlarımızı kandırarak emellerine ulaşmaları engellenmiş olur.

15 Temmuz girişimi de bunun sonucu değil miydi?

Demokrasi, egemenliğin kayıtsız şartsız millette olması ve milletin bu egemenliği kullanılmasıdır.

Milletvekillerinin sınırsız dokunulmazlığı ve 12 Eylül darbe döneminin ürünü olan seçim ve partiler kanunları ile tam demokrasiden söz edilebilir mi?

Öyleyse her akşam yapılan demokrasi nöbeti toplantıları neye yaradı? Halkım anlıyor mu bu gidişin kötülüğünü acaba?..

Bu bakımdan, gerçek demokrasi için nöbeti sürdürmeliyiz.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık