• 16 August 2016, Tuesday 19:20
MehmetSarı

Mehmet Sarı

Neden 15 Temmuz’u yaşadık?

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

Bunu yaşamanın kökünde, uyguladığımız akıl ve ilim dışı, ezberci ve at yarışı gibi eğitim vardır. Yani yaz boz tahtasına çevrilen, araştırıcı, sorgulayıcı ve düşünceyi geliştirici olmayan bir eğitimi uygulamamız neden olmaktadır. Bunu pedegoji ilmi diyor. Eğitim ilmi söylüyor.

Demek ki insan yetiştiremiyoruz, iyi eğitim uygulayamıyoruz ki bu 15 Temmuz’da yaşadıklarımız oluyor.

Öyleyse nasıl bir eğitim sistemimiz olmalı denirse?

Eğitim ilminin gösterdiği gibi olmalıdır.

Ne diyor eğitim ilmi: “Gelecekte çocuklarımızın başarılı, mutlu ve ruh sağlıkları yerinde olmasını istiyorsanız, eğitimlerini ilgi ve yeteneklerine göre düzenlememiz ve sağlamamız gerekir” diyor.

Ayrıca bunun için her il ve ilçede aile okulları açılıp, ilk öğretmen olan anne - babalar başta çocukların iyi beslenmesine, eğitimleri için gerekli olan bilgi ve beceriye sahip olmaları sağlanmalıdır. Ayrıca çocuk ve gençlik psikolojisini de bilmeleri çok gereklidir ki çocuklarının ilgi ve yeteneklerinin ortaya konmasında ilk kaynak bunlar olacaktır.

İşte böyle okullarımız var mı, hayır yok. Ki eğitimin temeli ailede atılır.

Demek ki bizde başta temelsiz bir eğitim var.

Sonra, çocuklarımızın ilgi ve yeteneğini belirleyecek ikinci ‘kaynak güç’ öğretmenlerdir. Acaba bu amaçla öğretmenlerimizi eğitiyor muyuz? O da hayır…

Ayrıca, eğitim ilmine göre eğitim yapabilmek için okullarımızda Rehberlik ve Araştırma Merkezleri hep bulunmalı ve buralarda uzman kişiler görevlendirilmelidir.

Bazı okullarımızda bu merkezlerden varsa da yeterli değildir. Yani isteneni verememektedir.

Nasıl bir hastaneye gittiğimizde uzman doktor bizi hemen kan tahliline, röntgene, gönderip durumumuzu anlamaya çalışıyor, oralardan aldığı verilere göre bize bir teşhis koyuyorsa, eğitim işi de aynı bilgi, beceri ve araştırmalara bugün ihtiyaç göstermektedir. Buna göre de başta ebeveynler ile öğretmenlere eğitim vermek ve yetiştirmek gerekmektedir.

İşte bunları yaparak çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerine göre eğitim uyguluyor muyuz? Hayır!..

Öyleyse başarısız, mutsuz ve ruh sağlıkları iyi olmayan insanlar yetiştiriyoruz ki işte 15 Temmuz 2016’da yaşananları yaşıyoruz.

Atatürkümüz, “iyi eğitim bir ülkeyi iyiye götürür, kötü - ilim dışı eğitim de kötüye götürür” diye boşuna söylememiş. Yüce önderimiz, kurtarıcımız bize gerçek yol gösterici olarak aklı, ilim ve feni göstermedi mi?

Ki 15 Temmuz’da yaşananlar akılsızlığın, sapmanın eseri değil midir? Bu da yıllarca sürüp gelen karşı devrimcilerin de katkısı ile oluşmuştur. Bunun temeli ABD’nin yeşil kuşak teorisi ile ülkemizde atıldı.

Cami ile kışlalara ve okullara dinci siyaset girdi. İşte sonuçta 15 Temmuz yaşandı.

40 yıl önce yurdumuzun pekçok yerinde ışık evleri, tarikat yurtları, cemaat okul ve dershaneleri oluşmaya başladı. Hatta Milas’ta bile bunlar olurken, fakir ve zeki çocukların beyinleri, gerici ve kötü amaçlar için yıkanırken, ülke ve il-ilçe yöneticileri bunları görüp karşı tedbir almadı. En azından buralara yönelen çocuklarımızı tutacak öğrenci yurtları bile yapmadılar. Karşı devrimciler at koştururken görmezlikten geldiler.

Bazı parti liderleri bu akımın lideri Gülen’e destek oldular, yahut arkadaşlık yaptılar, maalesef…

Atamızın şu öngörüsüne önem veren ve uyan pek olmadı. Kurtarıcımız diyordu ki: “Efendiler; biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuzdan değil, ilim ve devlet düşmanı oldukları, Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden batırdıkları için yasakladık. Çok değil yüz yıla kalmadan bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler, bazı cemaatler bir araya gelecek, bizlerin dinsiz olduğumuzu öne sürerek sizlerin oyunu alıp başa gelecekler ama sıra devleti bölüşmeye gelince birbirine düşeceklerdir. Ayrıca unutmayın ki o gün geldiğinizde her biri diğerini dinsizlikle suçlayacaktır.” (Mustafa Kemal Atatürk 17 Aralık 1927 Ankara)

Ülkemizde yaşananlar bu öngörüdeki gibi değil mi idi? İyice düşünürseniz hakikati anlarsınız okurlarım…


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık