• 15 October 2019, Tuesday 16:42
MehmetSarı

Mehmet Sarı

Zeytin Hasat Şenliği Yapılacakmış Milas’ımızda…

Dertli zeytincinin sevinçli hasat şenliği olur mu? Acaba bu şenliğe candan katılır mı? Belki katılan olursa da, benim gibi dertli zeytincilerin çoğu katılmaz sanıyorum.

Ben ki ekmek yemediğim işten nasıl şenleneceğim? Zeytinyağı elde etmeye harcanan imar, gübre, ilaç ve mazot girdileri her yıl yüzde yüze yakın artarken, biz zeytincilerin zeytinyağının fiyatı yerinde sayıyor.

Bir de zeytinciye verilen devlet desteği devede kulak durumunda olmasından, bazı zeytinciler, evrakları koşturup, değişik yerlerden imzalatmaya gitmemeye başladılar maalesef.

Ne zaman üretime devlet desteği yeterli olursa, zeytinyağı için iyi fiyat verilirse, zeytin hastalıklarına çare bulunursa ve böylece zeytinciler aç kalmaktan kurtulursa, Milas’ımızdaki hasat şenliği, tüm zeytincilerin candan ve sevinçle katıldığı güzel etkinliklerle kutlanır ve yaşatılır bence.

Bu zamanda sorunlarına çare bulunmayan ve ellerinden tutulmayan zeytinciler, aç kalmak üzeredirler. Ben yıllardır zeytincinin sorunlarını yazılarımla ve konuşmalarımla dile getirmekteyim. Ama, yardımcı olan yok nedense…

İşte üretime yeterli ilgi ve destek olmayınca, ekonomik kriz ve işsizlik ve yoksulluk yaşanıyor. Bir de güzel ve verimli toprakları olan ülkemde tarım planlamasının bilimsel olarak yapılmamasından, hangi bölgeye, hangi toprağa, hangi bitkiyi ekeceğimizi, hangi ağacı dikeceğimizi biz çiftçilere gösteren olmadığından, üreticiler kör dövüşü gibi işlem yapmaktalar. ‘Allah yardımcımız olsun’ dualarıyla gün geçirmektedirler. Yani, üreticiye yeterli  devlet  desteği ve tarım planlaması maalesef yok. Ülkemde üretici kendi haline bırakılmış durumdadır. Bazı kooperatifler hariç.

Şu zeytinlerimizdeki halkalı leke hastalığı 15 yıldır Milas’ımızda sürüyor. Zeytinlerimizin yapraklarını döktürerek mahsul verdirmiyor. Zeytinciyi aç bırakmak üzereyken, buna toptan ilaçlama yaparak, yaptırarak, çare bulamıyor nedense…

Bir de en çok zeytin ağacı bulunan Milas’ımıza ve üniversitemizde bir Zeytin Araştırma Enstitüsü oluşturmadan duruluyor. Çok acı bir durum değil mi?

Ülkemizdeki duyarsızlık, uyuşukluk… Neden böyle denirse; sorgulayıcı, araştırıcı ve düşünceyi geliştirici bir eğitim sistemimiz yokken, daha çok ezberci ve dinselleşmekte olan bir eğitimimizin oluşu, ülke sorunlarını çoğaltıyor, çoğalmasına neden oluyor.

Bu gerçeği 88 yaşındaki Mehmet Sarı, ülkemiz insanlarına bildiriyor bu yazıları ve konuşmalarıyla.  Bunu da Köy Enstitüsü okullarının öğretmen olurken bana verdiği halkı aydınlatma görevi ile yerine getirmekteyim. İsteyerek ve canla başla bu görevi yapmaktayım hep.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık