Mehmet Sarı

Mehmet SARI -

Toplumların yeterli örgütlenemeyişlerinin temelinde, demokratik olmayan, yani sorgulayıcı, araştırıcı olmayan ve düşünceyi geliştiremeyen bir eğitim sistemi vardır.

Hatta bu eğitim ezberci ve dinci ise, yani kindar ve dindar nesil yetiştireceğiz diyen düşüncenin eğitimi ise o toplum hiçbir zaman yeterli örgütlü toplum olamaz!..

İşte bugüne kadar başımıza ne kadar kötülük geldi ise, böyle ilimdışı ve gerici eğitim yüzünden ülkem karanlık işler ve darbeleri yaşadı. 15 Temmuz gibi isyan ve şeytanca girişimler gibileri bu ülkede çok yaşandı geldi maalesef…

Ama bu kötü gidiş ve başkaldırılardan yeterli ders alınmadı ise bunun baş nedeni ilim dışı ve dinci olan eğitimdir. Eğitim aklı çalıştırmıyorsa, ülkemizde bütün bu olanları daha yıllarca tekrar tekrar yaşayacağız demektir.

Bütün bunlar, 1950’den sonra ABD’nin bizim gibi İslam ülkelerine sunduğu “Yeşil kuşak Teorisi” ile başladı.

Son FETÖ başkaldırısı başarılı olsaydı, bunun ülkemize getireceği felaket düşünülemeyecek kadar ağır olacaktı.

İşte iktidar ve muhalefet partilerinin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, meslek odalarının bu gerçeği iyi görmeleri gerekiyor.

15 Temmuz’un ertesi günü başta iktidar, muhalefet olsun, ayrıca halkım darbeye hayır diyerek büyük güçle ve birlik içinde karşı durmasının ülkemizi için değer ve nimet olduğunu partilerin il ve ilçe örgütleri iyi görmelidir.

Yani benim görüp anladığım kadarıyla, halkımın darbeye karşı duruşunun gerçek anlamda bir demokrasi nöbeti olarak uygulanması, o toplantılarda daha sağlıklı hareket edilmesini gerektirirdi. Yanlışlar olmamalıydı. Bir yandan o toplantıların demokrasi için yapıldığı belirtilirken, ne yazık ki bir partiye oy arttırma gösterileri olarak yaşatıldı gibi geldi bana… Çünkü Milas ilçesinde bu toplantı Atapark’ta yapıldı. Evimin yakın olmasından bu toplantılara gittim. Ayrıca her konuşmayı net duyuyordum, anlıyordum.

Toplantı ezan, sela ve Kuran okumalarıyla başlıyordu. En azından Kuran’ın mealini de belirterek İslam dininin iyi yolunu ve darbeye karşı oluşu ile demokrasiyi hangi ayet ve hadislerle açıklayarak bu toplantılar daha anlamlı oluşturulabilirdi bence…

Ama öyle yapılmadığı gibi, bazı konuşmacılarca Osmanlı padişahlarına, dinci alimlerine övgüler yapılırken, hiç Atatürk’ten söze edilmiyordu. Bence Türk milletinin ortak değer olarak Atatürk ilke ve devrimlerinde birleşmesi bize en büyük gücü verecektir. Ayrıca bunun birliğimizin betonu, inancı olacağına inanıyorum.

İşte, bu gerçeğin bu toplantılarda esas olarak değerlendirilmesi ve esas alınması gerekirdi.

Ama 85 yaşına gelmiş ve ömrünü daha çok eğitime harcamış bir eğitimci olarak, adı demokrasi nöbeti olan toplantıların, belirttiğim değerleri pek işlemediğine tanık oldum ve bu yanlışlıklardan üzüldüm.

Neden üzüldüm denirse, bu uğradığımız FETÖ belasından ders çıkarıp daha güzel ve aydınlık günleri kazanacakken, bu yanlışların yapılmasının ülkem için kayıp getireceğini düşünerek üzüldüm …

Çünkü ülkeme bu kötülükleri getiren başta yanlış, ilim dışı, dinci eğitimdir. Ama islamiyette insan öldürme yokken bu FETÖ dinci eğitimi 40 yıldır uygulamadı mı? Sonuçta 15 Temmuz darbesinde çok insan öldürtmedi mi?

Gene islamiyette kamu malına zarar dinden çıkma iken, TBMM ve başka yerlere bombalarla zarar verdirmedi mi? Vatandaştan trilyonları her birinden ayrı ayrı toplayıp çarçur etmedi mi? Hatta yemedi mi? Böylece kul hakkı yemiş olmuyor mu FETÖ’cüler?

Artık dini siyasete karıştırmayı bırakalım!..

Siyasetin camiye, kışlaya ve yargıya sokulmasından olmadı mı 15 Temmuz isyanı?..