• 08 April 2017, Saturday 20:51
MehmetSarı

Mehmet Sarı

Geleceğin için 16 Nisan’da oyunu kullan!..

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

Bu parti oyu değil, gelecek oyudur unutma! Ya aydınlığa, ya da karanlığa giden yoldur bu seçim.

Sakın ha, bir oy ne olur deme, hep hayır ver. Asla oy atmazlık etme, oyun hayır getirsin.

Bu referandum geleceğin için çok önemli. Milletimi aydınlığa götüren yol olmasından önemli.

Hayır oyları çok olursa ülkem aydınlanır, milletim sevinir. Hayır oylarıyla işe, geleceğe, aydınlığa kavuşur hep.

Sakın evet deme, çünkü demokrasi ve egemenlik yok olacaktır evet dersen.

Çünkü tek adam yönetimine doğru gidilecektir evetle.

Tek kişinin dediği dedik olacaktır; hep onun istediği olacaktır evetle.

Denetleme, hesap sorma kalkacaktır tek adamla ...

Çünkü milletin vekilleri kalkacak, tek adamın istedikleri vekil gelecek.

O zaman milletin derdine pek bakan olamayacak. Sonuçta ezen ve ezilenler çoğalacaktır halkımızda ...

Hakça bir düzen asla kurulamayacaktır ülkemizde.

Bu günkü ‘noksan demokrasi’ daha da azalacak. Hak adalet denen bir şey asla kalmaz.

Bugünkü dinselleştirilmiş eğitimimiz daha kötüleşecek, Ayrıca akıl ve bilim yolundan daha da ayrılacak.

İşte yeni anayasa isteyenler, rejim değişikliği istiyorlar. Bunlar cumhuriyetin değerini, önemini bilmiyorlar.

Bilselerdi TC’yi kaldırmaya kalkarlar mıydı? Hatta hakimiyet milletin olmasın derler miydi?

Laikliğe, kadın haklarına bu kadar karşı mı olurlardı? Kadına şiddet, dövme-öldürme olayları bu kadar artar mıydı? Hatta küçük çocuklara cinsel tecavüz çoğalır mıydı?

Eğitim, kültür, tarım ve toprak reformları neden yapılmıyor?

Neden kooperatifçilik geliştirilip desteklenmiyor?

Bir özelleştirmedir almış başını götürüyor.

Paralı eğitim ülkemde at koşturuyor, fırsat eşitliği yok!..

Tarikatçılık ve cemaatcılık her tarafı sarıyor.

Köy Enstitülü Mehmet Sarı şunları ister,

Kurtuluş Atatürk ilkelerine ve devrimlerine sarılmaktadır.

Köy Enstitüleri gibi okulları tekrar açmak şarttır.

Nutku hep okumak ve okutmak baş görevimiz olmalıdır.

Yapılanların en kötüsü eğitimimizin dinselleştirilmesi.

Eğitim yaz boz tahtası durumunda, yap boz haline dönüştü. İlimden uzaklaştırıldı ve ezberci oldu.

Eğitim ilmine göre çocuklarımızı ilgi ve yeteneklerine göre eğitmemiz gerekir.

Eğitim ilmi, baş öğretmen anne babalardır diye emrediyor. Bunun için de her il ve ilçede Aile Okulları istiyor.

Anne babalara, gençlik psikolojisi ve eğitimi öğretilmeli diyor. Ki, eğitim ailede başlar, temel ailede atılır diyor.

Anne babaya iyi besleme bilgi ve becerileri verilmeli, 2 yıl çocuklar anne sütü içmiş olabilsin ki sağlıklı olsun.

En önemlisi eğitimin laik ve demokrat olması gerekmektedir.

Böyle olmazsa başarı, mutluluk olamaz, olamadığı görülmüyor mu?

Aileden sonraki eğitimdeki öğretmenler buna göre eğitilmelidir.

Sonra her okulda Rehberlik ve Araştırma Merkezleri olmalıdır.

Bugünkü eğitimde bunlar var mı? Yok, ondan başarısızız. Bu başarısızlığın esas nedeni ise, ilim dışı eğitimimizdir. İşte bu eğitimimiz, sorunlarımızın baş nedeni olmaktadır.

Ülkemizde eğitim, kültür ve toprak reformlarını yapmak baş görevdir.

İslam dini yanlış anlaşılmakta ve uygulanmaktadır. Kamu malına zarar veren dinden çıkmakta, Kul hakkı yiyenlerden bu hakkı ahirette kul geri alacaktır, bilmiyorlar. Bilgi, üretim ve ağaç dikmenin ibadet olduğu maalesef bilinmiyor.

Canlıların baş ihtiyacının oksijen olduğu tam bilinmiyor. İkinci ihtiyacın ise gıda olduğu hiç bilinmiyor.

Yani bunları sağlayanın ibadet etmiş olduğunu maalesef hiç bildiren olmamış.

Böyle olmasa, Allah “iyi kulum kullarıma iyilik yapandır” der miydi? Yani Allah da kullarının ihtiyacını, noksanını iyi biliyor, ona göre ayetini kullarına bildirmiş, uyun diyor ama uyan yok, kul hakkı yiyenler çok, ne yazık ki israfçılar pek çok!.. Kamu malına zarar verenler dinsizleşiyor, ama kim biliyor?

Fabrika yerine saray yapanlar Allah ile kandırıyorlar. Halkın bilinç noksanlığından iktidar oluyorlar.

Bir de şimdi yeni anayasa yapmaya kalktılar, yönetimde tek adam olmak istiyorlar.

Ama millet hayır oylarıyla buna mani olacaktır. 16 Nisan günü hayır kazanacaktır. Böylece ülkemize akgünler gelecek, vatandaşımın karnı doyacaktır. İşsiz insan iş bulacak, yoksullar ise açlıktan kurtulacaktır.

İşte bunların baş çözümünün Köy Enstitüleri olduğu da unutulmamalıdır. 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık