• 18 November 2016, Friday 18:51
MehmetSarı

Mehmet Sarı

‘Zeytin Hasat Şenliği’nden önce!..

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

10-15 yıldır halkalı leke hastalığından Milas’ta genellikle zeytin mahsulü olmaz oldu, her yıl… bundan zeytincilerimizin, evlatlarının karınları tam doymamaya başladı.

Ki eskiden Milasımızın baş geliri zeytinliklerden sağlanıyordu. Evlatlara, evler ve düğünler yapılırdı, bu zeytinyağı gelirleriyle.

Ayrıca işsizlik ve yoksulluk diye bir şey olmazdı zeytincilerde, Milasımızda. Ama şimdi işsiz ve yoksul kalan sabahın güneşi doğmadan yollara düşüp Bodrum’a gidiyor.

İşte bunun nedeni, Milas zeytinlerinin hastalıklar nedeniyle bazıları kuruyor, bazıları da cılızlaşıyor ve en kötüsü yapraklarını dökerek mahsul vermemeye başlıyor.

10-15 sene önce, dış ilçelerden bile zeytin işlemeye gelen işçiler bulunurdu. Yani zeytin Milasımızda zenginlik kaynağı idi, her bakımdan. Haliyle bu zenginlik esnafa da yansır, onların da para kazanmalarını sağlardı.

Zeytincilik Araştırma Enstitüsü kuran Atatürkümüzün akıl ve bilim yolundan, sanıyorum ayrılmaya başladık. Çünkü dünya uzaya giderken ve çok şeyleri icat ederken, biz bir bu zeytinlerimizdeki hastalıkları 10-15 yıldır yok edecek bir çare bulamıyoruz. Demek ki çok aciz kalmışız.

Ki Atatürk, “Kabiliyetli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli gençler” yetiştirmemizi istemişti.

Ne oldu da Milasımızın baş gelirini daha önceleri sağlamakta olan zeytinlikler mahsul vermez oldu ve bizler de bu büyük derdimize çare bulamaz olduk. Bu bir zavallılık olmuyor mu? Sizce? …

Ki Türk milleti, 1919’da yurdunun dört tarafını düşmanlar istila etmişken ve yokluklar içinde bulunurken, istilacıları yurdundan sürüp atmışken, şimdi ne oldu da bu zeytinlerimizdeki hastalıkları yenemiyor ve yok edemiyoruz?

Milasımızda Zeytin Hasat Şenliği yapılıyor, iyi de; çok zeytinci mahsul zamanı gelince verimsizlikten yas tutmaktadır sanıyorum. Yas tutulan yerde şenlik ne kadar olur?

Ben bir yas tutan zeytinci olarak Milas Önder Gazetemizde Muğla Milletvekillerine, yöneticilerine; “bu yasımızı dindirecek çareyi bulmanızı talep ediyorum” diye aylarca önce yazılar yazdım ama halâ derdimize bakan, zeytinciyi güldüren yok. Bu durum bana çok acı veriyor, Atatürk Türkiye’sinde.

Bu nedenlerle ben, ‘şenlik’ten önce, gelin başta zeytinlerimizin hastalığına çare bulalım diyorum!..


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık