• 14 November 2016, Monday 18:44
MehmetSarı

Mehmet Sarı

Suriye ile Irak için yanlış politikalarımız…

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

Gerek Suriye ve gerekse Irak ile dostluk yerine düşmanlık tutum ve yolları uyguladık…

Örneğin çok eskiden Irak’a demokrasi için gelindiğinden ve Irak’ın toprak bütünlüğünün sağlanacağından ABD tarafından söz edilerek Irak işgal edildi ve Saddam yönetimi ile Saddam’ın kendisi yok edildi.

Ayrıca bunlar olurken, ABD’nce milyonlarca Iraklı ölürken, yıkımlar veya kayıplar oluşmuşken, bunun sonunda Irak’ta çok kadının namusu yabancı askerlerce heder ettirilmişken biz ne yaptık?

Bir de Irak’a ne demokrasi geldi, ne de Irak’ın bütünlüğü sağlandı. 31. paralele kadar dış güçlerce böldürülerek, Kuzey Irak’taki Kürt toplumuna özerk yönetim hakkı tanıyarak, idari güvenlik ve asker sahibi olması sağlandı, biz ne dedik?..

Bu da Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir isteğiydi ve oluşturuluyordu. Böylece bugün de Kuzey Irak’tan Akdeniz’e varan bir bölge Kürt Bölgesi olacakmış gibi… Olur da…

İşte bunlar olurken Türkiye daha çok kenarda durdu bence. Hatta Barzani ile sarmaş dolaş oldu, ticarette, petrol alışverişinde bulunuldu. Düşünülen, Ortadoğu’daki devletlerin sınırlarının yeniden çizilmesi. Şimdi de Irak ve Suriye’nin 5 ayrı devlet olacağı söyleniyor. Olacak gibi de…

Ayrıca Suriye yönetimine dost olarak yaklaşırken ne oldu ise, Yaser Arafat’a düşmanlık güdülmeye başlandı tarafımızdan. Bu ki büyük hata idi Türkiyemiz için… İşte bu gibi hatalarla, iyi ilişkiler ve ticari menfaatler içinde olduğumuz komşularımızla, düşman olmaya başladık maalesef…

Böylece Irak ve Suriye’de yaşanan terör ve kan kokan savaş, korku ve açlık hayatı yaşandı. Buraların insanları, can korkusu ile güvensizlikten ülkelerini terk ederek, çoğunlukla en yakın ülke olan Türkiye’ye sığındılar. Ama burada da kalmayanların bir kısmı denizlerde öle öle Avrupa ülkelerine kaçtılar.

Bu iki ülke, kendilerine haksızca çıkarılan felaket savaşın acısını, istilasını halâ yaşıyorlar. İnsanlar yurtlarında güvensiz ve aç yaşıyorlar maalesef. Çok insanı da sığınmacı olmuş. Sığındıkları ülkelerde kötü şartlarda ve ucuz işçi olarak çalıştırılıyorlar. Böylece çeşitli felaketi yaşıyorlar. Bundan insanlık utanmalıdır.

Ayrıca etnik kökencilik ile İslamdaki mezhep ayrışması, bunların emperyalistlerce kullanılmasına fırsat verilmiştir. İşte Irak ve Suriye’de bu belirtilen ayrışmalara göre iki devletten 5 devlet oluşturulacakmış. Sınırlar yeniden çizilecekmiş. Yani böylece, emperyalistlerin böl parçala küçült ve sömür, hastalıklı çıkarları oluşacak demektir.

Ne yazık ki olumsuzluklar komşularda kalmadı, bize de sıçradı. Kötülükleri bize de yaşattı, halâ yaşatıyor da…

Şu sırada da Irak ve Suriye’de olanlar sonucu buralardan bize ve dünyaya bir milyon göç olacağı söyleniyor. Öncekiler yetmiyormuş gibi, ülkemiz gene zorlukla karşı karşıya kalacak demektir. Ki ülkemiz insanı zorlukla yaşarken, bu göçler artan işsizimizi daha da arttıracaktır. Ayrıca bu sığınmacılara aş-iş bulma zorluğu yanında, çocuklarının eğitim noksanlığı, ülkemize başka bir dert olmaktadır. Eğitimde kendi derdimiz çokken…

Önderimiz Atatürk’ün bize “yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesine sarılın demesi ve “savaş felakettir” deyişi ne güzel düsturdur toplumlar için. Ama ne yazık ki sonra bu düsturlara uymaz olmuşuz. Başımıza ne geliyorsa bu uymazlığımızdandır halkım!..

İşte her geçen gün Atatürk ilke ve devrimlerinden ayrılmamız, başımıza daha hangi belaları getirecek bakalım, diye düşünüyorum. Halkımın da benim gibi düşünmesini ve gerekeni yapmasını bekliyorum.Yanlış politikalar ve uygulamaları silmesini bekliyorum.

Ha; yapmazsan, oyunu ona göre vermezsen, daha çok bataklıklara düşer, daha çok yoksul yaşarız bence… Artık akılsızlıklarımızı bitirelim!.. Yanlış politikacılığa böylece son verelim!..

Çünkü ülkemizde başımıza gelenler yanlış eğitim, kültür, tarım politikaları ile toprak reformunu yapmamamızdan gelmiş bulunmaktadır. Anlayanlara sözlerim…

Bir eski Kıbrıs coşkusuna bakın, bir de günümüze!..


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık