Mehmet Sarı

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

Ben de yanlışları protesto ediyorum yazılarımda… Şu günlerde referandum için ülkemizde seçim yapıldı. Ayrıca bu seçimde kanun dışı davranışlar olmuş. Yani mühürsüz oylar geçerli olamayacağı halde, YSK tarafından geçerli kılınmış. Bu çok yanlıştır adalette…

İşte bu durum, vatandaşı haklı olarak tepki göstermeye sevk etmiştir. Ama bu tepkilere karşı, polisimiz verilen emirler gereği barikatlar kurdurmuş.

Böyle durumlarda itişip kakışmalar da görülmektedir. Her iki tarafın sakin ve itidalli olmasına ihtiyacımız var şu günlerde… Bu bakımdan başta referandumda olan kanunsuzluk ve yanlışlara karşı seçmenin tepki gösterileri yurdun çok yerinde görülmektedir.

Kısaca olumsuzluklara, haksızlıklara tepki göstermek insan olmanın gereğidir ama, tepkimizin başkalarına zarar vermemek üzere olması çok gereklidir. Bunu medenice ve dürüstçe yapmak uygarlığın gereğidir. Kul hakkı yememek ve devlet malına zarar vermemek islamiyetin de gereğidir. Ama bu değerlere halâ yeterli uymadığımız yaşanıyor maalesef… Ayrıca ülkemizde insanlar Allah ile aldatılıyor. İslamiyet yanlış anlaşılıyor ve uygulanıyor ülkemizde maalesef…

İşte böylece bu yanlışlar, ülkemizde, tarikat ve cemaatları çoğalttı. Zıtlaşmaları arttırdı, kardeşçe ve barışçı yaşamaktan uzaklaşıyoruz. Sonuçta ulus devleti olmada noksanlığımız ortaya çıkıyor.

Eğitimci olarak, bir seçimi hukuk ve kanunlara göre yeterli yapamadığımızı üzülerek belirteyim. İşte seçim sonucunda seçmen ve polisin yok yere tartışması, itişmesi ve coplanması asla olmamalı.

Bu özlemimin olamamasının temelindeki neden, demokrat eğitimimizin olmamasıdır. Birbirimize saygı ve sevgimizin noksanlığı ortada değil mi? Yani rüzgar eken fırtına biçer, bunu asla yapmayalım!..

İşte referanduma tepki gösteren seçmen ve düzenimiz için görevli polisimizin zıtlaşmalara karşı kışkırtıcı olmamalarını öneriyorum. Sakin olalım.

Demokrasi içinde yaşamak istiyorsak, hepimize bazı görev ve sorumluluklar düşmektedir. İşte bunları iyi bilmemiz ve iyi uygulamamız gerekir.

Özet olarak, kötülüklerimize, kötü eğitimimiz neden olmaktadır. Başta eğitimimizi eğitim ilmine göre düzenlemelidir ki kurtuluşumuz olabilsin!..

Bugün uyguladığımız eğitim; ezberci, ilim dışı ve dinselleştirilmiş durumdadır. Aklı da geliştirmiyor. Sonuçta akıl ve bilim yoluna tam giremiyoruz. İşte bu yüzden seçimi bile kanun içinde, adaletli uygulayamıyoruz maalesef. Yazık değil mi Atatürk Türkiyesi’ne…

İşte bu eğitimle dünyada öğrencilerimizin başarısı çok gerilerde bulunuyor. Çünkü eğitimimiz çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerine göre yeterli değil. Bunun olması için başta her il ve ilçelerde Aile Okulları açmamız da gerekmektedir.

Şu günlerde seçim yanlışlarını protesto eden vatandaşlarıma, başta uyguladığımız eğitimi de protesto edin diyorum. Çünkü Atatürkümüz, kötü eğitim ülkeyi kötüye götürür diyor. Demek kötülüklerimizin nedeni başta eğitimden ileri geliyor demektir.

Referandumda yapılan yanlışların nedeni, hukuk eğitimimizdeki bilimsel noksanlığımızdandır. İşte, bir eğitimci ve pedagog olarak protestoculara bunları da bildiriyorum. Bunları iyi düşünmelerini ve gerekeni yapmalarını bekliyorum. Ayrıca hukuk yoluna tam girerek protestomuzu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne baş vurarak sürdürmeliyiz bence!..

Sevgi ve saygılarımla …