• 23 March 2016, Wednesday 17:46
MehmetSarı

Mehmet Sarı

En Yüce Değer: Üretim ve Kooperatifçiliktir!

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

Vurgulamalıyım ki, çoğumuzun içselleştirdiği “sevelim, sevilelim” sloganları da iyidir, güzeldir ama; bizim mistisizme kapılıp biat etmemize, üretime katılmadan her şeyi olduğu gibi kabul etmemize yol açan bir tuzaktır bence… Bunları kapitalistler, üretime değil, tüketime odaklanmış insan tipini yaratmak için pompalarlar. Biz sevip sevmekle uğraşırken de, onlar bizim yapamadığımız ileri teknoloji gerektiren türlü şeyler üretip, şaşalı reklam kampanyalarıyla bize kolayca satarlar. Emperyalist güçlerini korumak için başka ülkeleri işgal etmekten çekinmez, çoluk çocuk on binlerce insanı öldürür, göç ettirir, kadınlarının ırzına geçer, sonra dönüp hiç utanmadan bize ‘sevelim sevilelim’ şarkısını söyletirler.

Ulusalcılık, sömürülerin çıkarcılıklarına en büyük engeldir. Bu da, eğitimde tek dille olabilir, ulus devletin temeli ancak böyle atılır.

Ulus devlet bağımsız olmaktır. Bu da üretimi en yüce değer görerek, kooperatifçiliğe sarılmakla ancak olabilir, ulusuma önemle bildiririm, bu dünya gerçeğini…

İşte Mustafa Kemal Atatürk, tam bağımsız bir ülke olabilmemiz için üretimi arttırıcı ve değerlendirici tesis, kooperatif ve fabrikalar kurmuş ve ülkesini kalkındırmış. Böylece Osmanlıdan kalan duyunu umumiye borcu Atatürk zamanında ödenmiş. Atatürk, başta komşularımız olmak üzere tüm dünyaya, yurtta sulh ve dünyada sulh ilkesini belirtmiştir.

Bence tam bağımsızlığımız olabilmesi için,  kooperatifçiliğe değer verip sahip çıkmamız ve bugünkünden kat kat daha çok devlet desteği verilmesini sağlayacak zihniyetin iktidar olması  gerekiyor. Ama bunun için olsun, hatta PKK için eğitim, kültür, tarım ve toprak reformları kanunlaştırılıp uygulanmalıdır ki o zaman halâ sürmekte olan feodal yapı, ağalık düzeni yok olur. Ayrıca dinin yanlış anlaşılıp uygulanması olan şıhlık anlayışı sömürücülüğü tarihe karıştırılır, silinir giderdi.

Ayrıca eğitim reformunda uygulayıcı, üretici ve kalkınmayı esas alan eğitim sistemi oluşur, böylece kooperatifçilik ülkemizde benimsenir ve yaygın hayata geçirilirdi.

Sonuçta üreticilerde kooperatifleşme yarışı başlar, imece felsefesi ülkemizde tekrar gelişir, dayanışma ve kooperatifleşme hızlanırdı… Böylece tam bağımsız ve kalkınmış bir ülke olur, hiçbir emperyalistin oyuncağı asla olunmazdı…

Bence akılla, bilgiyle, emekle ve doğaya saygı ve sevgiyle üretebildiğimiz ve kooperatifleşebildiğimiz kadar tam insan oluruz. Sonra tam insan olunca, kamu ve kul hakkına saygılı olunur, bugünlerde yaşanan çok trafik kazalarıyla bu kadar can ve mal kaybına uğramazdık bence.

Özet olarak, bağımsız ve özgür devletler, genellikle kooperatifçiliğe değer veren ve kalkınan, böylece işsizliği ve yoksulluğu yenenlerdir. Yani böyle bir toplumda ne ezen, ne de ezilenler vardır. Sonuçta hakça, adil bir düzen kurulmuş olur, bu aydınlanmış, bağnazlık ve hurafelerden kurtulmuş bir toplum ve gerçek İslam yoluna girmiş olunur bence… Bunlar da eğitim ve kültür işidir.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık