• 30 July 2016, Saturday 19:56
MehmetSarı

Mehmet Sarı

Siyasilerimize önerilerim ...

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

15 Temmuz’da ülkemizin yaşadığı felaket; sanıyorum siyasiler tarafından olsun, vatandaşlar ile devlet görevlilerimiz tarafından olsun en iyi şekilde değerlendirilip, böyle bir akılsızlığın bir daha asla oluşmaması-olmaması için gereken dikkat ve özen gösterilmelidir.

Bunun için başta eğitimi düzeltmeliyiz.

Çünkü bu kötü amacın girişimleri 40 küsur yıl önce yurdumuzda atılırken, Milasımız’da bile atıldığına 85 yaşında bir öğretmen olan ben de tanığım. Fakir ve zeki köy çocuklarını yurtlarına aldılar ve kendi gerici amaçlarına göre beyinlerini yıkamak için Işık Evleri oluşturdular.

İşte buralardan Işık Liselerine, oradan da ordu, yargı, yönetim ve polis okullarına bazı imtihan usulsüzlükleri yaparak ve başarılı öğrencilerin hakkını engelleyerek elemanlarını durmadan çoğalttılar ve bu başkaldırıyı yapmak için yola çıktılar. Ama ordumuz ile polisimizin ekserisi karşı durunca ve halk da yollara-meydanlara dökülerek hayır deyince kötü emellerine ulaşamadılar. Ama kötülüklerinin cezalarını da çekeceklerdir…

Sanıyorum ülke yönetim ve siyasetindeki bazı hatalar nedeniyle de bu gidişe dur diyemedi, yok edemedi.

Neden böyle diyorum denirse; ben Milas Önder gazetemizde epeyce yıllar önce, bu girişimi ve amaçlarının kötü olduğunu çok yazdım. Ayrıca bu gençlerimizi bunların ellerine düşürmemek için, Milas’ta ve çok yerde öğrenciler için yurtlar kurulmasını hep önerdim durdum ama dinleyen ve yapan olmadı maalesef…

Ben ki bu iş için yardım edeceğim, benim gibi verecekler var diye yazılarımda açıkladım.

Bir de bu yurtlarda emekli öğretmenlerin de ücretsiz çalışacak olduğunu bildirdim. Ama ne yazık ki ekonomik nedenlerden Işık Evlerine düşen gençlerimizi buralardan kurtarmamız mümkün olamadı ve korktuğum ülkemin başına geldi 15 Temmuz’da…

Artık siyasilerimiz bu başkaldırıdan ders alarak gençlerine sahip çıkıp eğitimimizi de laik ve demokrat yapmalıdırlar.

Ayrıca eğitimle birlikte kültür, tarım ve toprak reformlarını yapıp uygulamalıdırlar bence…

Sonra yurtta ayrımcılığa, zıtlaşmalara asla müsaade etmemeleri gerekir. Hatta aynı partide bile ‘senin adamın, benim adamım’ denmemeli artık. Parti içinde de demokrasi olmalı…

Artık 12 Eylül darbe kanunlarıyla siyaset bırakılmalıdır.

Bir de ülkemizi koalisyonlarla yönetmeye, batı ülkeleri gibi alışmalıyız.

İşte 7 Haziran öncesi bunun oluşmamasının zararı çekilmektedir ülkemizde…

Sonra güzel islamiyeti, bağnazlık ve hurafelerle bozan eğitim ve anlayış da değişmeli. Laik eğitim gelmeli ama İslam dini de ‘Kuran-ı Kerim’e göre yeni baştan anlaşılmalıdır.

Yani kimse Allah ile kimseyi kandırmamalıdır.

Kamu malına kimse zarar verememeli ve kul hakkı yiyen olmamalıdır.

Artık bütün partilerimizin, 15 Temmuz başkaldırısı sonrasında, demokrat ve adil ilişkiler içinde ve Atatürk ilkeleriyle devrimlerine tam sahip çıkma zamanının geldiğini anlayacaklarına güvenmek istiyorum.

CHP’nin 24 Temmuz Taksim Demokrasi ve Cumhuriyet toplantısı ile okunan manifestosu ve bu toplantıya milletin katılması ve elini kaldırarak bu manifestoyu kabul etmesi çok önemlidir. Ama bunun hayata geçmesi olmazsa yazık olur bence …

İşte tüm siyasetçilerimize tam demokrasiye, adil yargı ile hür medyaya sahip çıkmalarını öneriyorum, bir eğitimci ve vatandaş olarak …


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık