• 25 January 2017, Wednesday 3:06
MehmetSarı

Mehmet Sarı

İyiyi, doğruyu, güzeli görebilmek, seçebilmek …

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

Bir toplumu oluşturan insanlardan bazıları bencil değil dayanışmacı, barışcı, birleştirici kişilerdir. İşte böyle kişiler, halkın içinde değerler, benlik ve varoluş duyguları oluşturur. Bunlar yılların tecrübelerinden ders alanlardır. Bunlar güneş ışınlarını toplayan büyüteçler gibi, halkı etraflarında toplar, sorunlarını demokratik yoldan çözer, refah toplumunu kurup rahat ettirirler halklarını …

Ama bazıları ise halkın sorunlarını çoğaltır. Akılcı ve bilimsel eğitimden uzaklaştırarak, sorgulama ve araştırmadan ayırarak, düşüncesini geriletirler. Böylece emir kulu bir halk oluşturmak isterler. İstekleri halkı sömürmektir.

İşte bunun için tarikatçılığı, cemaatçiliği teşvik ederler. En azından oluşmalarını hoşgörürler. Böylece, gelecekteki amaçları için arka bahçeler yapar, biatçılarını çoğaltırlar. Birgün bunları kullanarak istediklerini yapmaya özenirler.

Gün gelir bunları kullanarak gerçek niyetlerini sergilemeye başlarlar, en azından fiilen… Kendilerini bencillik sarar, inatlaşırlar, ‘ben ben’ demeye başlarlar…

Dünyaya geldiğinde hiçbir insan böyle değildir. Ailede kötü örnek veya eğitimler onları böyle olmaya götürür adım adım. Ailedeki eğitim kötü davranışlar kazandırırken, bu davranışların hem kendilerine, hem de çevrelerine zarar vereceği hiç anlatılmaz onlara…

Bir de iyi davranış gösterdiklerinde bu küçükler, bu iyiliklerinden ötürü övülmüyorsa, kötü eğitim görüyorlar demektir ailelerinde.

İyi eğitim, ülkesinin fertlerini zorluklar karşısında mücadele azmi ile kendine güveni benimsetmektedir. Yerlerde sürünen birer solucan yapmaz, sorunlar karşısında dimdik ayakta durmasını bilen karakterde, kişilikte insan yapar iyi ve bilimsel eğitim. Sorunlarını birlik ve beraberlik içinde yenmesini başarabilen beceri ve kabiliyette, kişilikte, mücadeleci insanlar yaratmalıdır, akılcı ve bilimsel eğitim.

Bu da sorgulayıcı, araştırıcı ve düşünceyi geliştirici eğitimle olabilir ancak. Ayrıca iradesi hür, vicdanı hür ve aklı hür nesiller yetiştirmekle, toplumsal refaha ve gerçek demokrasiye ulaşılabilir. Ama eğitim yapboz tahtasına çevrilirse, akıl ve ilim dışına çıkarılırsa, ayrıca dinselleştirilirse, bizdeki gibi kötü eğitim olur ve kötü sonuçlar meydana gelir. Böyle bir toplum ilerlemez, hep geriden gelir.

Özet olarak, iyi ile kötüyü ayırt ederek yolunu çizemez ve ‘oy’unu ona göre kullanamaz. Sonuçta böyle fert ve toplumlar iyi bir yaşam süremez. Hep ezilir ve ezilmesinin farkına yeterli varamaz. Küçük vaatler ve Allah ile aldatmalarla aldatılır ve avunur giderler.

Ne ezilenin ne de ezenin olmadığı insanca, hakça bir düzen kuramaz böyle toplumlar. Hep ezilen olurlar…

Yani tüm olumsuzlukların başında kötü ve dinselleşmiş eğitim vardır.

Bu kötü gidişten kurtulmak için, eğitim ilmine göre bir eğitim sistemi düzenleyip uygulamak gerekmektedir günümüzde…

Mustafa Kemal Atatürk de bu gerçeği görerek, laik, akılcı ve bilimsel eğitimi benimsemiştir. Buna göre de gerekli tedbirleri almış ve öğretmenler yetiştirmiştir. Aile Ocakları ve Eğitmen Kursları açmış, böylece Köy Enstitülerinin kuruluşuna adım attırmıştır. Ama 1950’lerden itibaren karşı devrimcilerle, ağalar bu okulları kapattırmışlar. İşte bundan sonra ülkede dinen bağnazlık ve hurafelerle, tarikat ve cemaatler çoğalmaya başlamış, 15 Temmuz FETÖ isyanı ülkede yaşanmıştır.

Ayrıca Atatürk toprak reformu istemiş, İsmet İnönü’ye yazdığı mektupta. İsmet İnönü de 1945’lerde toprak reformu kanununu çıkartıyor ama ağalar karşı durarak CHP’den ayrılıyorlar. İsmet İnönü de büyük ihtiyaç olan bu yasayı uygulayamıyor ...

Sonra Bülent Ecevit 1977’de Başbakan olunca da uygulamaya girişiyor ama ağalar ve zengin şirketler yokluklar yaratarak Bülent Ecevit’in partisini iktidardan düşürüyorlar. Halka dağıtılan topraklar geri alınarak tekrar ağalara veriliyor. Böylece, bugünkü PKK denen dert doğuyor bence ...


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık