Mehmet Sarı

Mehmet SARI

Nasıl 1919-1920’lerde yurdumuzu istila eden düşmanlardan kurtarmış ve denize dökmüşsek, böylece cumhuriyet idaremizi kurmuşsak, şu günlerde de cumhuriyet değerlerimizi adım adım yok etmekte olan, laik eğitimimizi ilim ve akıl dışı bir yol olan dinselleştirmeye çalışanlara karşı teyakkuzda olmalıyız.

Ülkemizi borç batağına sokarak, fabrika bile yapmayıp, cumhuriyetle yapılan fabrikalarını da satıyorlar.Kooperatifleri, Tekel ve Sümerbank gibi tesislerimizi yok ederek, ekonomik krize ülkemizi götürerek, zam zam üstünde yaparak ükemizde yaşam zora sokulmaktadır.Saman ve her şey dıştan alınır oldu.Böylece halk aydınlanmasını kaybetti.Zihniyet gerilemesi yaşandı.Yerli malı yurdun malı diyemez olduk. Ülkemiz esasta tarımsal üretimde kendi kendine yeterken, her şeyi ithal eder olduk. Böylece ülkemizi dış mallar istila edip çiftcimizi boğuyor, öldürüyor.

Ülkede işsizlik, yoksulluk, çoğalıyor.Gene ülkede hapishaneler her gün artıyor.Kadına şiddet ve küçük çocuklara cinsel taciz çoğaldı.

Vatanda alacak davalarından, dosya koyacak yer bulunamaz oldu.İcra daireleri de aynı duruma döndü.Ülke tarikat ve cemaatlerle doldu. Laiklik zedelendi. İslamiyet de yanlış anlaşılır ve uygulanır oldu.Yalan, hırsızlık ve kul hakkı yemek dinen haram olduğu halde, normal bir davranış gibi görülür oldu.

İşte bu gibi durumlarla da ülkemiz Araplaştırılmakta ve böylece bu durumlardan kurtarılmaya ihtiyaç göstermektedir.İşte Atatürkçüler, demokratlar partilerle işbiriği kurup ülkemizi bu saldırıdan kurtarma savaşına başlamalı ve zafer kazanmalıdır.Bu görevimizi bilerek inançla hareket etmeliyiz.Köy Enstitülerini tekrar kurmalıyız. Her il ve ilçede tiyatrolar, bale, sinema açmalıyız. Aydınlanma için şart bunlar.Şayet bu görevi tam yapmazsak, geleceğimiz ülke olarak daha karanlık olacaktır.Kafalar aydınlatılırsa kurtuluşumuz olur.Bu da kültür ve sanatla olur.