Mehmet Sarı

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

Bugün, tarım üretimi devlet desteksizliğinden ve yeterli eğitimsizlikten gerilemiş ve üretici aç bırakılmıştır ülkemizde, maalesef.

Çok yıllar önce dışarıdan hiç tarım ürünü almayan Türkiye, bu zamanda çok tarım ürününü alır olmuştur. Böylece çiftçilerimiz boğdurulmuştur. Sonuçta zeytin ve tarım hastalıkları 10 yıldır arttı ve mahsul alınamaz oldu. Bu hastalıklara bir çare bulundu mu? Hiç bulunmuyor maalesef hiç…

Böylece ülkemiz ithalatçı bir toplum oldu. Borcumuz, işsizlerimiz ve yoksullarımız çoğaldı. Samanı bile dışarıdan alan bir ülke olduk ki, Anadolu tahıl ve saman ambarı iken neden bu acıklı duruma düşürüldü denirse …

Atatürk yolundan çıkılmaktan, akıl ve bilimden ayrılmaktan ileri geldi bu kötülükler. Ülkemize çok yazık değil mi okurlarım? Bu halimiz sizce de …

Çok ülke sanayi toplumu olmuş refah içinde yaşarken biz tarımımızı daha geriye götürmüşüz. Çok tarım ürününü dışarıdan almaktayız, maalesef …

İşte bu duruma düşmemizin bir nedeni de, eğitimdeki yanlışlarımızdan, İslam dinini yanlış anlama ve uygulamamızdandır. Demek ki öğretmene yeterli değer verememişiz. Sonra, Köy Enstitülerine tam sahip çıkamamışız ki bunlar oluyor.

Çok üretici, yetiştirici ve teknik okulları ne yazık ki bırakıp dinselleştirilmiş eğitime yönelmişiz. Okul sayımızı yeterli arttırmamışız. Ayrıca camiye, kışlaya, okula siyaseti sokmuşuz. Böylece ülkede tarikat ve cemaatçiliği arttırmış, bağnazlığı ve hurafeleri çoğaltmışız. Akıl ve bilim yolundan çıkmış, çalışmayı üretmeyi bırakmışız. Daha çok tüketici olmuşuz. Emir kulu olmuşuz. Sonuçta namus olan oyumuzu bile, küçük çıkarlar uğruna verir olurmuşuz.

Artık “Yerli malı yurdun malı, onu kullanmak görevimiz olmalı” alışkanlığımızı bıraktık. Yabancı malına hayranlığa başladık maalesef …

İşte bu gidiş, bizi tarım toplumundan sanayi toplumuna asla geçirmiyor. Böyle gidilirse, hiçbir zaman da, refah toplumu olamayız, asla!

Ama Atatürk zamanında üretim ilerlemesinde, fabrikalaşmada, uçak yapmada neler neler yapılmadı. Ne yazık ki bu yapılanları bile yok ettik. Halâ yok etmeye çalışılıyor. Hatta Cumhuriyet’i, onun parlamentosu, millet meclisi yerine, hepsini yok edip ‘tek adam yönetimi’ getirmek istiyorlar maalesef…

Ama bilmiyorlar ki Cumhuriyet’i benimseyen ve koruyacağına söz veren Türk milleti, Atatürk’üne verdiği sözü tutacak, tek adamlığa HAYIR diyerek elinin tersi ile itecektir.

İşte bunu isteyen tek adamcılar, inşallah 16 Nisan akşamı bunu anlayacaksınız, aklınız başına gelecek ve gerçeği tam göreceksiniz.

Bir eğitimci olarak, ülkemin yararına öyle olacağına inanıyor, öyle olsun istiyorum!