• 30 May 2018, Wednesday 21:02
MehmetSarı

Mehmet Sarı

Enerji politikamız çok yanlış!

 

Enerji üretimimiz doğal gaza bağlanmış durumdadır. Bu da bizim bütçe açığımızı, dış borcumuzu arttırıyor.Cari açığımızı çoğaltıyor.Çünkü doğal gazı dışarıdan ithal ederek santraller kurarak elektrik üretiyoruz.Bu da bize çok pahalıya mal oluyor.Böylece ülkenin borcu artıyor, elektrik harcayan fabrikalar ve halk elektriği pahalıya harcıyor. Bir de buna petrolü dışarıdan alan ülke olmamız eklendiğinde, ekonomimiz kambur üstüne kambur yaşıyor. Bu bakımdan enerji politikalarında çok yanlış yolda yürüyoruz.Öyle olmasa da güneş ve rüzgardan elektrik üretsek enerjimiz çok ucuza elde edilmiş olurdu.Dışarıya büyük borçlanmamış olurduk.Bir de doğal gaz santrallerinde dışa bağlı oluyoruz.Termik santrallerden kaynaklanan hava kirliliği de çoğalıyor. Güneş ve rüzgardan elektrik üretsek, sağlığımız bugünkü kadar bozulmazdı. İşte bu nedenlerden ülkemizde hatalarımız bu kadar çoğalmaz hastaneler hastalara yeterdi. İş hastaların çoğalması ile kalmıyor.Bir de bu hastaların tedavisi için dışarıdan ilaç ithal ederek dışarıya büyük paralar ödüyoruz. Demek ki ülkemizi yönetenler, akıllı enerji politikaları uygulamıyorlar. İşte, ülke yönetimine, bilim ve akıl yolunda yürüyen kişiler ne zaman seçilirse ülkemiz ekonomik açıdan da borçsuz olacak ve halk ucuz elektrik kullanarak mali yönden sıkıntıda olmayacaktır. Bugün halkın üstündeki pahalı elektrik tüketimi de bitmiş olacaktır. İşte halkımın, önümüzdeki 24 Haziran seçiminde bu konularda da bilinçli olarak oyunu kullanması gerekliliği vardır.Demek ki 24 Haziran seçimi karanlıkta giden ülkemizi, ya iyiye, aydınlığa çıkaracak ya da karanlık yolda yürüyüş devam edecek. İşte 24 Haziran, ona göre uyanık olarak oy kullanacağımız bir tarihtir halkım. Güzel milletim, mutlu yaşamak veya mutsuz yaşamak kaderini çizme yolunu sizler oluşturacaksınız.Bir atasözümüz vardır, “Milletler layık oldukları yönetimle yönetilir” diye ... Yani nasıl yaşamak istiyorsanız ona göre oyunuzu kullanın, ya iyi yönetime kavuşuruz ya da kötü yönetimle yönetilmeyi sürdürürüz.Yani layık olduğumuza, 24 Haziran’da vereceğimiz oylarla millet kendi karar verecektir.İşte bu iyi bilinerek seçimde oyumuzu bilinçli kullanmalıyız ki iyi günlere kavuşalım.Şayet bunu tam yapmazsak geleceğimiz gene yanlış politikalarla karanlık olmaya devam edecektir.Ayrıca karanlıkta kalmamızın bir başka nadeni de yolumuzu OHAL kanununda sürdürmemizdir. Yani OHAL koşullarında demokrasi ve adaletli hayat olamaz halkım ...İyi bir seçim olmaması yalnız bununla ilgili değildir.Şu anda iktidarın elinde ülkedeki televizyon ve gazetelerin çoğu bulunmaktadır.Ayrıca ülkedeki adalet elemanları Vali ve Kaymakamlar olarak iktidar taraftarı olmaları seçimin adaletli yürütülmediğinin açık delili ve durumunu gösteriyor.İşte bu olanakları elinde tutan iktidar, haliyle seçime daha iyi olanaklarla girmekte olduğunu gösteriyor.Böyle bir seçime şeffaf ve adil denebilir mi ?Dememeyeceğine göre dünya basınının belirttiği gibi bu seçim demokrasi dışı uygulanmaktadır.Böyle denmesinin baş nedeni de OHAL kanununun yürürlüğünün sürdürülmesidir. Özet olarak, OHAL koşullarında yönetilen bir memlekette seçimin adil uygulandığı asla olamaz, söylenemez.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık