• 06 August 2020, Thursday 10:14
HüseyinAçar

Hüseyin Açar

Maske, Mesafe ve Temizlik

2020 yılı insanoğlu için hiç de iyi geçmiyor. Özellikle yurdumuzda doğal felaketler, trafik kazaları, terör, kadına yönelik işlenen suçlar, hayvanların katliamı ve buna benzer suçlarla mücadele ederken birden bire başımıza Covit 19 isimli bir salgın hastalık çıktı.

Bu hastalık Mart ayı içersinde Çin’den önce tüm dünyaya sonrasında da ülkemize de giriş yaptı. Mart ayından beri Sağlık Bakanlığı ve özellikle sağlık çalışanları çok yoğun bir mücadele içersinde hastalığın yayılmasını önlemek adına çalışmalarını sürdürmektedir.

Ancak devletin çabaları ne yazık ki salgınla mücadele de yeterli olmamıştır. 1 Haziran’da sosyalleşme sinyalinin verilmesi sonrasında özellikle turizm bölgelerine büyük bir akın başlamış.

Mekânların açılması sonrasında gelen kurban bayramını da fırsat bilen insanlar kalabalıklar halinde yazlık sahillere taşınarak âdete virüsün yayılmasına katkıda bulunmuşlardır.

1 Haziran tarihinin sosyalleşme adına erken bir tarih olduğunu düşünüyorum. En azından yaz günlerini evlerimizde geçirebilseydik sanıyorum ki hastalıkla mücadelemizde kazanan insanlık olacaktı.

Elbette devletin bazı yasakları kaldırmasının da salgının artmasında payı var ancak en çokta insanoğlunun vurdumduymazlığı, sorumsuzluğu ve düşüncesizliği salgınla en sağlam şekilde mücadele etmemizi etkilemiştir.

Eğer yasaklar olsaydı Kurban Bayramın evlerde geçirebilirdik. Sahil kentlerine gitmezdik. İnsanlar aşırı sıcakların olması nedeniyle de olsa gerek salgınla mücadele etme anlamında ısrarla söylenen 3 temel kurala uymakta zorlanmaları, salgınla mücadelede işimizin bir hayli zor olacağını göstermektedir.

“Her şeyi devletten bekleme, kendin de çaba harca, gayret et” anlamında zaman zaman bir deyişten söz ederiz.

Salgınla mücadelede en büyük iş bireylere düşmektedir. 3 önemli kural temizlik, sosyal mesafe ve maske özellikle kurban bayramında askıya alındı. Temizlik konusunda hiç şüphe yok ki insanoğlu gerekli temizlik kurallarına yeteri kadar uyuyordur. Su ve sabun ve artık yaşamımızın her anında her saniyesinde bugüne kadar hiç olmadığı kadar uygulanmaktadır.

Sıkıntımız temizlik kuralı değil, diğer 2 kuralla ilgilidir. Sosyal mesafe ve maske konusunda ne yazık ki bizden beklenen sorumlulukları yerine getiremedik, deyim yerinde olursa sınıfta kaldık.

Büyük kentlerde ve özelikle de turizmin daha net yaşandığı kentlerde ne sosyal mesafeye ne de maske takmaya özen gösterdik.

Sonuç olarak salgın hastalık daha fazla yayılmaya ve hepimizi daha çok etkilemeye başladı.

Anlamakta oldukça güçlük çekiyorum, maske takmamakta neden ısrarcı oluyoruz, sosyal mesafe konusunda neden kurallara uymuyoruz?

İnsanoğlunun özünde var galiba kurallara ve yasaklara uymamak…

Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu bu salgın çıktığından beri insanları uyarıyor; Maske takın, kalabalıklara karışmayın, sokağa çıkmanız gerektiğinde ki mutlaka gerekiyor sosyal mesafeye dikkat edin, şeklinde açıklamalar yapıyorlar.

Şimdi maske ve mesafe konusunda ısrarla kurallara uymayanlar olduğunu biliyor ve görüyoruz. Bizler birer birey olarak o kişileri uyarma konusunda sıkıntılıyız. Açıkçası maske takmayanı, mesafeye uymayanları uyarma konusunda çok sorumluluk almıyoruz, daha doğrusu alamıyoruz.

Çevremizde laftan anlamayan, söz dinlemeyen, sorumsuz, kurallara uymayan düşüncesiz yüzlerce insan var; şimdi hadi gelin de bu insanları uyarın. Uyarın da bakın başınıza neler geliyor?

Bu bireylerin uyarmasıyla çözülecek bir durum değil. Devlet ve yasalar sosyal mesafe kuralına uymayan özellikle de maske takmamakta ısrarcı olan bireylere anında ve hemen ağır para cezaları vermelidir.

Mekânlara, iş yerlerinde işletmecilere bu konuda cezalar kesilmekte olduğunu biliyoruz. Ancak sokaktaki insanlara da bu cezaların net olarak uygulanması gerekmektedir.

Bir kez daha tekrarlıyorum, öncelikle bireyler olarak salgınla hastalıkta sorumluluklarımızı bileceğiz.

Sokaklarda sosyal mesafeye dikkat edip, maske takma kuralına uyacağız…

Salgınla mücadelede insanlara düşen 3 temel kuralı mutlaka yerine getireceğiz. Maske, sosyal mesafe ve temizlik şu anda yapabileceğimiz en net ve en basit çözümlerdir..

Sadece kendimiz için değil çevremizdeki tüm insanların sağlığı için 3 altın kuralı mutlaka yerine getirelim..

Konuyla ilgili olarak en etkin çözüm yine devletten gelmelidir. Kısıtlı yasaklar, verilecek ağır cezalar, laf anlamayan söz dinlemeyen insanları frenlemekte önemli bir rol oynayacaktır diye düşünüyorum.

Salgın ve hastalık yokmuş gibi davranmaya ve yaşamaya devam etmemizin sonuçlarını çok ağır bir şekilde ödeyeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın.

4 günlük bayram tatilinin faturasını salgının artması şeklinde görmeye başladık bile..

Salgın hastalıkla ilgili olarak özverili bir şekilde mücadele eden tüm sağlık çalışanlarımızın haklarını asla ödeyemeyeceğimizi belirterek, bir kez daha söylüyor ve yazıyorum, ne olur hastalıkla mücadelede birey olarak üzerimize düşen sorumlukları yerine getirelim.

Maske takalım, sokakta, düğünlerde ve evlerde aramıza biraz mesafe koyalım ve temizlik konusunda özenli davranalım.

Çok şey istenmiyor bilesiniz; Maske, mesafe ve temizlik….

 

 

 

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık