Hüseyin Açar

2018 yılı Nisan ayında Milas KaryaTiyatro  Atölyesi tarafından Milas Halk Eğitim  Merkezi  Konferans Salonunda ilk defa izlediğim ilçemizin sanat ve kültür elçilerinden biri olan oyun yazarı yönetmen ve oyuncu Dağlar Uygur tarafından yazılan ve yönetilen Çelebi isimli tiyatro oyununu, 1 yıl sonra yeniden izleme şansı buldum.

Çelebi, yeni tiyatro sahnesinde, tiyatrosever Milaslılarla bir kez daha buluştu.

Milas Sudii Özkan Iş Merkezi’nde yer alan sinema, yeniden dizayn edilmiş ve bir tiyatro sahnesine dönüştürülmüştü.

110 kişilik  oturma kapasitesine sahip bu yeni sahne ve salonda 1 yıl önce keyif alarak izlediğim Çelebi oyunu ile yeniden buluşmak oldukça hoş bir durum oldu.

Türk Tiyatrosunun saygın ve usta oyuncularından Alp Öyken'in sesi ile hayat bulan 219 yıllık bir Duvarın  geçmisten geleceğe uzanan komik ancak  bir o kadar da hüzünlü yolculuğunu son derece yalın bir dille anlatan Dağlar Uygur'u ve oyunda rol alan  tüm oyuncu kardeslerimi ve oyunun bizlerle buluşmasını sağlayan, yapımda emeği olan herkesi kutluyorum.

1,5 Saatlik tek perdelik Çelebi oyununu Daglar Uygur yazmış ve yönetmiş.

Aynı zamanda oyunda da rol alan Daģlar Uygur ile ilgili olumsuz bir eleştiri yapmam mümkün değil.

Güzel bir oyun, yine keyifle izledik.

İlk izlediğim oyundan farklı bir yönü var mı soru işaretiyle oyuna gittim.

Açıkçası farklı bir detay, değişik bir dokunuş aramadım desem yalan olur..

Tam anlamıyla bir Dağlar Uygur klasiği olan Çelebi’de birbirini tamamlayan 3 oyun izledik.

Eski İstanbul'un Tulumbacılarından, yani günümüzün İtfayicilerinin sevdasını anlatan ilk bölümde bir Rum kızı olan Eleni’ye aşık olan Türk tulumbacısının komik, trajik ve hüzünlü masalsı hikayesini sahnede basarıyla anlatan tüm ekibi kutluyorum.

Çelebi’nin ikinci oyunu benim fovarimdi.

1970-1980 günümüz Türkiyesi’nde Avrupadan ülkemize yayılan hippilerin yani çiçek çocuklarının, konak sahibi Basri Bey ile geçen komik maceralarına gülerken, birden askeri darbe, sokaga çıkma yasaklarını ve insanların sorgusuz sualsiz götürülmelerini, eziyet çekmelerini dramatik bir şekilde anlatan oyuncular sanıyorum ki izleyecilerin beğenisini almıştır.

Bu bölümde rol alan oyunun yardımcı yönetmeni, izlemekten de keyif  aldığım Aslıhan Kumtepe'den dinlediğimiz 2 güzel şarkı, oyuna renk katmış.

Şarkılardan biri pop, digeri sanat müziği kategorisindeydi.

Aslıhan iki şarkının da hakkını verdi.

Tesekkürler Aslıhan Kumtepe.

Bu arada Mert Tireli'yi de Saksofon soloda çok başarılı buldum.

Ağzına sağlık Mert...

Çelebi'nin son oyunu,  Ferit isimli bir gencin sokaktan geçenleri zorla durdurması üzerinden kurgulanmıştı.

İnsan ilişkilerini irdeleyen, sorgulayan ve sonu ölüm ve hüzünle biten bu bölüm, Çelebi’ye uygun bir son olarak perdeyi de kapattırdı.

Çelebinin usta ve tecrübeli oyuncuları Sabahatin Akan, meslektaşım Ali Çoban, Orkun Tepeköylü, Mustafa Özgür Kesken, Cenk Turgut, Cansu Akbaş, Mert Tireli, Aslıhan Kumtepe ve de Dağlar Uygur, sahne performanslarıyla yine alkış aldılar.

5 ödüllü Çelebi’yi yeniden Milas 'ta yeni salonda, rahat koltuklarda, sıcak bir ortamda, akustiği uygun bir yerde izlemek güzel oldu.

Bu salonu tiyatro seyircilerine ve oyuncularımıza kazandıran Tempo Spor Salonu İşletmecilerini de kutluyorum.

Son olarak oyunun Genel Koordinatörü Ersin Yeniceli ve oyun yazarı, yönetmen ve oyuncumuz Dağlar Uygur'dan küçük bir talebimiz var.

Berber oyununu bir kez daha yeni sahnemizde izlemek isteriz elbette mümkün olursa....

Çelebi güzeldi, keyifliydi, komikti ve hüzünlüydü.

Gülerken üzen ve düşündüren bir oyundu.

Teşekkürler Dağlar Uygur, teşekkürler Karya Tiyatro Atölyesi ve teşekkurler oyunun perde arkasındaki görünmeyen isimleri; hepinize gönül dolusu teşekkürler.

Yeni bir oyunda buluşmak dilegi ile...