Hüseyin Açar

Mart 2020’den bu yana hayatımıza maske girdi. Mart ayında Çin’den tüm dünyaya yayılan Covit 19 Corana salgın hastalığıyla mücadele etmeye devam ediyoruz.

Yeni tip Coranayla tanışalı neredeyse 8 ay oldu. Dünyanın her ülkesinde olduğu gibi bizim ülkemizde de Sağlık Bakanlığımız ve Sağlık Bilim Kurulu her gün bu salgın hastalıkla nasıl mücadele etmemiz konusunda bilgilendirmeler yapmaktadır.

Bilgilendirmelerin yanı sıra hastalığı sonlandıracak, yeniden normal hayata bizleri döndürecek olan aşı çalışmaları da son hızla sürmektedir.

Anlaşılan o ki salgını yenebilmemizin tek yolu aşı olarak görülmekte ve hastalığın önleyicisi bu aşının bir an önce çıkması için insanoğlu olarak sabırsızlıkla beklemekteyiz.

Zaten şu anda beklemekten başka bir şey de elimizden gelmiyor.

Ancak beklerken de hasta olmamak için gereken önlemleri almamızla ilgili yapabileceğimiz basit ama önemli kurallar var.

Maske takmak, sosyal mesafeye uymak ve elbette temizlik kurallarına dikkat etmek.

Konuyla ilgili olarak daha önce yazmış olduğum bir yazıda sosyal mesafeye uyma konusunda gereken hassasiyeti genel olarak gösterdiğimizi söylemiştim. Temizlik konusunda zaten dikkatli oluyoruz ve ellerimizi bol bol sabunlu sularla yıkayıp kolanya ile dezenfekte etme çalışmalarımız sürüyor.

Maske Tak Sağlığını Koru

Sıkıntı nerde derseniz sıkıntının maske takmakta olduğunu bir kez daha rahatlıkla söyleyebilirim.

Maske uzunca bir süre daha hayatımızın bir parçası olacak gibi görülüyor..

Biliyorum ve anlıyorum maske takmak alışık olmadığımız bir durum ve oldukça da sıkıcı ve rahatsız edici, ancak içinde bulunduğuz bu günlerde maske kullanma alışkanlıklarımızın arasında olmalıdır.

Çevremize baktığımızda hastalığı hafife almayan ve uyulması gereken temel kuralarla riayet eden insanları görmekteyim ve hem kendilerinin hem de çevrelerindeki diğer insanların sağlığı için çok önemli olan bu kuralları hassasiyetle uygulayanlara teşekkür ediyorum.

Dedim ya maske hayatımızın bir parçası ve uzunca bir süre daha maskeli hayatımızı sürdüreceğiz.

O zaman maske konusunda diğer kurallara gösterdiğimiz duyarlılığa neden gösteremiyoruz bilemiyorum.

Maske takılması gereken yerin dışında maşallah her yere takılıyor…

Kafada, kolda, elde, arka cepte…

Ha bir de araçlarımızın ön camında aksesuar olarak maskelerimizi kullanmaktayız.

Maskeyi olması ve takılması gereken yerde tutalım..Doğru takmaya çalışalım. Cezalandırılacağız, paramız gidecek diye değil, sağlığımızın ve sağlıklarımızın her şeyden çok daha değerli olduğunu göstermek için maskelerimizi takalım.

Salgın hastalığı öncesinde birileri veya bizler maske takarak dışarıya çıksak hemen emniyet güçleri tarafından durdurulup niye maske takıyorsun diye sorguya çekilirdik.

Şimdi durum tam tersi oldu, maskesiz dışarıya çıkmanın yasak olduğu bir dönemde bulunuyoruz.

Sanmayın ki şikâyet ediyorum, kesinlikle değil.. Konulan kurallar, bu hastalığın yenilmesi ve bizlerin hastalığa yakalanmadan hayatımızı sürdürebilmemiz için konuluyor.

Maskeler Yukarı

Maske konusunda son olarak söylemek isteğim şey maskeleri neden yerlere atıyorsunuz diye haykırmak olacaktır.

Maskeleri yerlerde görmek  o kadar kötü ki ….

Utanç verici bir durum…

İnsanoğluna yakışmayan ve rahatsızlık veren tehlikeli bir durum olarak görüyorum maskelerin yerlerde olmasını.

Aklımızı başımıza alalım, maskeleri yerlere değil poşete koyarak çöp bidonlarına atalım..

Bu arada hala insanların toplu olarak bulunmaları gereken yerlerde maske takmamaya inat edenlere tek bir sözüm olacaktır…

Gücüm yetse farklı bir davranış içinde olurdum ancak bu durum oldukça sıkıntılı durumları yaratacaktır. Maskelerini takmamaya inat edenler ve maskelerini çöp bidonları yerine yerlere atanlara  YUH OLSUN SİZLERE diyorum..

Sizlerin insan olduğunuzu sanmıyorum..

Aslında çok daha farklı şeyler yazardım ama bu yazımızı okuyacak olan değerli okurlarım üzülürler diye yazamıyorum.

Maskeyi hayatımızın bir parçası olarak görelim ve bir süre daha maske takmaya ve konulan kurallara uymaya devam edelim.

Sağlık için spor yapmayı da bu arada unutmayın diyerek sözlerimizi noktalayalım…