• 13 August 2016, Saturday 19:17
HüseyinAçar

Hüseyin Açar

Söz konusu vatansa

Yaşadığımız Günler / Hüseyin AÇAR

15 Temmuz ülkemizde bir dönüm tarihi oldu. Hiç beklemediğimiz bir anda bir gece yarısı hepimizi şaşırtan, telaşlandıran ve de üzen bir hadise ile sarsıldık.

Ne oluyor demeye kalmadan, hatta olayları tam olarak anlayamadan İstanbul ve Ankara‘da asker üniforması giymiş teröristler güzel ülkem Türkiye’de bir karmaşa ortamı yaratmak için tetiğe basmışlar.

Gözlerimiz televizyonda olayları öğrenmeye çalıştık.

Ancak öğrendik ki bu bir isyan hareketidir. Seçilmiş bir meclisi, hükümeti, Cumhurbaşkanını yıkmaya devirmeye hatta öldürmeye yönelik bir kalkışmadır.

Bu isyanı, bu kalkışmayı bu kaos ortamını yaratanların da başta Atatürk’ün ordusu içine sızmış üst düzey komutalarında görev almış ve yine devletin bütün kurumları içine sızmış ve yuvalanmış FETÖ elemanları olduğunu öğrendik.

15 Temmuz’da başlayan bu karmaşayı oluşturanlar, silahlarını toplarını tüfeklerini ve tanklarını ülkemizin güzel insanlarının üstüne çevirmiş ve resmen halkın üzerine ateş açmışlardı.

Ancak Türkiye’nin vatansever insanları ölüm pahasına da olsa bu isyanı, darbeyi, kalkışmayı -adı ne ise- bastırmak için gözlerini kırpmadan kendilerini tehlikenin içine attılar.

Söz konusu vatan olunca ülkemizin insanları hangi siyasi görüşten olurlarsa olsunlar önce vatan dediler.

Ankara, İzmir ve İstanbul’da yapılan Demokrasi Mitinglerinde milyonlarca vatandaşımız alanları doldurup Kurtuluş Mücadelemizdeki gibi aynı coşku aynı heyecan ve aynı vatan sevgisiyle yine bir oldular.

Birlik ve beraberlik içinde bu ülkeyi böldürtmeyiz diyen milyonlarca Türkiye sevdalısı vatansever insanlarımız içteki ve dıştaki tüm hainlere yıkılmadık ayaktayız dediler.

15 Temmuz ülkemiz tarihinde bir milattır.

Türk Milletinin kederde, tasada, kıvançta ve mutlulukta bir olduğunu ve olmaya devam edeceğini gösterdiği bir gün olmuştur.

Vatanımızın her bölgesinde, her yerinde 15 Temmuz sonrasında sokaklara dökülen insanlarımız Türkiye’ye sahip çıktıklarını ve sahip çıkmaya da devam edeceklerini göstermişlerdir.

Türkiye bizim sahip olduğumuz bir şanstır.

Bu şansımızı iyi kullanıp vatanımıza ülkemize sahip çıkalım.

Siyasi görüşümüz farklı olabilir, farklı renklerin güzel takımlarını tutuyor olabiliriz.

Ben sarı laciverti severim, kimileri sarı kırmızı, bazıları siyah beyaz ya da farklı renklere gönül vermişlerdir.

Ancak hepimizin sevdiği ortak bir renk vardır.

Kırmızı ve Beyaz.

Vazgeçilmez renklerimizdir. Bayrağımızın renkleri bizim için umuttur, gelecektir, gelecekteki mutlu günlerimizdir.

Umut ediyorum ki bir daha güzel ülkem Türkiye’de bu tür birliğimizi beraberliğimizi ve bölünmez bütünlüğümüzü bozacak olaylar yaşanmaz.

Bugün ülkemize nasıl sahip çıktıysak yarın yine aynı coşkuyla aynı heyecanla ülkemiz için yine gereken mücadeleyi veririz.

Çok söze gerek yok.

Yaşananlar ve yapılanlar sözlerden çok daha değerli olduğunu göstermiştir.

Demokrasiye, Cumhuriyete ve ülkemize sahip çıktık.

Vatanımızın bizim için ne kadar önemli ve değerli olduğunu dosta düşmana gösterdik.

Terörün her türlüsüne karşıyız.

Adı ne olursa olsun, kim tarafından yapılırsa yapılsın darbelere de karşıyız.

Demokrasiye ve Cumhuriyetimize sahip çıkmak adına hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza şehitlerimize minnettarız.

Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz.

Gazilerimize acil şifalar ve sağlıklarına bir an önce kavuşma dileklerimizi iletiyorum.

Yazımızı, sevdiğim ve önem verdiğim bir sözle tamamlayalım istiyorum:

Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.  


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık