Hüseyin Açar

Her nedense ülkemizde yaşanan olaylara kayıtsız kalma gibi bir durumumuz var. Eskilerin bir deyişi var “Bana Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın” diye, çok da doğru olarak kabul edemediğim bir söz bu, bugün belki o yılan bana, bize, size dokunmuyor ama ileride dokunmayacağının bir güvencesi bir teminatı var mı?

O zaman niye yanımızda ilçemizde ülkemizde yaşanan olumsuz olaylara duyarsız kalıyoruz anlayamıyorum!...

Her zaman güzel ülkem Türkiye’m diyorum, bu ülkede yaşamaktan, bu ülkenin bir vatandaşı, bir bireyi olmaktan çok mutluyum.

Ancak ülkem insanının en büyük güvencesi, en büyük destekçisi bu ülkenin yönetiminde olan, yani devletimizi yönetenler olmalıdır değil mi?

Devletin en büyük ve ilk görevi vatandaşlarının hak ve hürriyetlerini korumaktır. Çıkardığı yasalar ve kanunlar bizlerin bu ülkede korkusuzca yaşamamızı sağlaması gerekmektedir.

Kanunsuz insanlarla yasalara uymaya çalışanların ayrılması gerekir, yasaların ülkem insanlarının her bireyi için eşit şekilde uygulanması doğru olanıdır.

Bu ülkenin bir vatandaşı, bir bireyi olarak bilmeliyim ki yasalar beni koruyacaktır, yasalar benim vatandaşlık haklarıma sahip çıkacaktır.

Vatandaşın en büyük teminatı ve güvencesi Türk Adaleti ve çıkarılan yasalar olmalıdır.

Geçtiğimiz günler içersinde sosyal medyayı sarsan ve adından söz ettiren bir video gündemden düşmüyor.

Susmayanlar olarak, gündeme gelen bu videoda sesimizi çıkaramadığımız, düzeltemediğimiz birçok ülke sorununu çok net ve açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Yapılan yanlışları, hataları, adaletsizliği gözümüze sokan, kafamıza çarpan bu videoyu bazı rap grupları rap şarkıcıları düzenlemiş.

Susamam şarkısının klibi sosyal medyada büyük bir heyecan yaratmış…

Bu  şarkının bu kadar dinlenmesinin ve takip edilmesinin ülke gerçeklerini yansıtması ve bu gerçeklerin tokat gibi yüzümüze haykırılmasıdır diye düşünüyorum.

Mutlaka beğenmeyenler de olmuştur, belki de abartılı anlatımlarla gündem yaratılmak istenmiştir diye düşünenler de olabilir, her görüşe her fikre saygılıyız….

Müziğin olumlu yansıtıldığında birleştirici sevgi dolu bir yol olduğunu anlatıyor bu video ve bu şarkılar.

Neler mi var şarkıda, başta kadına şiddet, trafik terörü, ormanların doğanın katledilmesi, denizlerin çöplük gibi kullanılması, adaletin yanlış işlemesi, haksız yere yapılan tutuklamalar, iç dış siyaset, politika, eğitim sistemi, üniversiteliişsizler, sistemi sorgulayanların başına gelenler, kadın hakları, ülkede kadın olmanın zorlukları, erkeklerin hegemonyası, erkek olmakla insan olmanın arasındaki büyük fark, hayvanlara yapılan vahşet ve bu vahşeti gerçekleştirilenlere sadece para cezalarının verilmesi. Tecavüzün, işkencenin cezası sadece para olmamalıdır diyor şarkılar, saygının sevginin hoşgörünün önemi de vurgulanıyor şarkılarda. Yani kısaca, ülkemizdeki durumu gözler önüne seren bu videonun sonunda deniliyor ki, susma sustukça  sıra sana da gelecek..

Dedim ya bu klibi, bu şarkıları beğenende olabilir beğenmeyenlerde.. Önemli olan bazı gerçeklerin farkına varmak değil mi?

Bu ülkenin yargısını eleştirmek belki haddimize değil ama istiyoruz ki suçlu suçunun cezasını gerçek anlamda çeksin, yasaların verdiği cezalar tatminkâr olsun, caydırıcı olsun.

Kadına şiddet uygulayanlar, katliam gibi trafik suçu işleyenler, bu ülkenin doğal güzelliklerini yok edenler, ormanlarımızı yakanlar, hayvanlara eziyet edip işkence yapanlar, istiyoruz ki hak ettikleri cezaları alsınlar.

Düğünlerde, derneklerde, asker uğurlamalarında insanlarımız maganda kurşunlarıyla can vermesinler, yaralanmasınlar; eline silahı alan vahşi batıdaki gibi ortalığa kana bulamasın, kadın cinayetleri son bulsun, özellikle masum çocuklara dadanan sapıklar, tecavüzcüler ağır cezalar alsınlar, askerimiz polisimiz, masum insanlarımız ölmesin…

Bu güzel ülkenin yasalarına inanmak güvenmek istiyoruz, bilmeliyiz ki arkamızda yanımızda bizleri koruyacak yasalar var, bizlere sahip çıkacak büyük bir devlet var…

En çok da ne istiyorum biliyor musunuz, şu denetimli serbestlik denilen şey ortadan kaldırılsın.

Öldürüyorlar, yaralıyorlar, darp edip dövüyorlar, hatta bazı şeyleri bahane ederek tahrik etti, kısa giydi, kot giydi, saçı açıktı gibi saçma bahaneleri mahkemelerde ortaya koyarak adaletin terazisinin yanlış tartmasını sağlamaya çalışıyorlar.Tabii bunları yaparken de mahkemede kravat takarak masumları oynuyorlar..

Sonuçta bazıları şartlı tahliye, denetimli serbestlik deyip yine sokaklara salınıyorlar..

Çok şey istemiyoruz arkadaşlar, suçlu gerçek anlamda cezasını çeksin diyoruz. Yasaların verdiği cezalar caydırıcı olsun diyoruz.

Analar babalar kardeşler ağlamasın diyoruz yoksa çok fazla bir isteğimiz yok..

 Çok şey mi istiyoruz bilemiyorum?