• 04 May 2020, Monday 10:19
HüseyinAçar

Hüseyin Açar

YARINLAR BİZİM

Mart ayından bu yana kendisi küçük etkisi çok büyük bir virüs nedeniyle evlerimizde karantina altındayız.

Corana grubundan Covit 19 adı verilen bu virüs sadece ülkemizi değil tüm ülkeleri ve kıtaları etkisi altına aldı.

Yani karaktersiz virüs herkesi eve kapattı, kendisi elde bavul dünyayı geziyor; pasaport yok, vize yok, para yok, kadrolu turist gibi sanki...

2020 yılı insanlık adına kötü bir yıl olarak tarihe adını şimdiden yazdırdı.

Kim derdi ki gözle göremediğimiz bir canlı organizma insan ırkını yok edecek diye, hani derler ya rüyada görsek inanmayız..

Eskiden korkmak için korku flimleri izlerdik şimdi hayatımız korku flimleri gibi oldu.

Biri çıkıp 2020 yılında bir salgın ortaya çıkacak ve milyonlarca insan ölecek dese hadi ordan derdik..

İnanılacak gibi değil hayatımız birden bire alt üst oldu.

Ülkemizde Mart ayı başından beri bu salgın hastalıkla uğraşıyoruz.

En çokta sağlık çalışanlarımız, hepsine canıgönülden teşekkür ediyoruz..

İnsanları evlerde tutmak hiç kolay değildir, hele hele baharın geldiği, havaların ısındığı şu günlerde evde kalmak çok zor gelir herkese...

Ancak virüsten korunmanın ilk şartlarından biri mecbur kalmadıkça evlerden çıkmamaktır.

Sokağa çıkılma zorunda kalındığında ise diğer insanlarla sosyal mesafenin korunması da çok önemlidir.

Kişisel hijyen kurallarına da uymamız gerekmektedir.

Yani su ve sabunu hiç kullanmadığımız kadar kullanmalıyız.

Ayrıca dengeli beslenme, düzenli uyku ve evde spor yapmayı da ihmal etmememiz gerekir.

Evlerimizde bolca zaman geçirdiğimiz bu karantina günlerinde kilo almamamız da önemlidir.

Hem vücudumuzu hem de zihnimizi diri ve güçlü tutmamız bu hastalıkla mücadelede yapabileceğiniz en etkili yollardandır.

Ülkemizden gelen sağlıkla ilgili bu hastalığa yönelik haberler oldukça sevindiricidir.

Sağlık Bakanlığımızın yapmış olduğu açıklamalar bu virüsün yenilmez bir hastalık olmadığını göstermektedir.

Gün gelecek bu hastalık, bu salgın mutlaka sona erecektir.

Eski özlediğimiz günlere mutlaka yeniden döneceğiz ancak bu dönüşün süresini bizler belirleyeceğiz.

Alınan sağlık kurallarına harfiyen uyarak bizler için gecesini gündüz eden sağlık çalışanlarımızın işlerini kolaylaştırmamız gerekmektedir.

Mart ayında ülkemizde ortaya çıkan bu salgınla mücadelede 2 ayı geride bıraktık.

Mayıs ayında da yine aynı kararlılıkla mücadelemizi sürdürmeye devam etmeliyiz.

Tedbirleri asla hafifletmemeliyiz...

Herşey yolunda giderse aşamalı olarak yeniden sokaklara çıkabileceğiz.

Ancak bazı insanların sağlık kurallarına uymadıklarını ve bu virüsü

ve hastalığı hafife aldıklarını görmekteyiz.

Sağlık asla şakaya gelmez....

Özellikle genç kardeslerimizin aldırmaz davranışları hem kendi hem de evlerindeki diğer insanların hayatlarını tehlikeye atmaktadır.

Öyle bir bela ile mücadele ediyoruz ki en hafif bir tökezlememizde işin içinden çıkılamayacak neticelere  sürüklenmemiz kaçınılmaz olacaktır.

İşin özü umudumuzu kaybetmemek ve moral motivasyonumuzu üst seviyede tutmamızdan geçmektedir.

Yarınlar Bizim...

1975 li yıllarda dillerde düşmeyen bir şarkı vardı...

Yarınlar Bizim diye...

Şöyle başlıyordu: Yarınlar bizim yarınlar bizim anam bacım kardesim eşim dostum yardaşım daha da mutluyuz yarınlarda...

Şöhreti bir türlü yakalayamayan Ali Rıza Binboğa seslendirmişti..

Sanatçımızın şarkısında söylediği gibi yarınlar yeniden bizlerin olacaktır mutlaka...

Ama şimdi evde kalma ve sağlık kurallarına harfiyen uyma zamanı deyip yazımızı noktalıyalım...

Sağlığin her şeyden daha büyük bir özgürlük olduğunu unutmayalım....


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık