• 25 March 2017, Saturday 18:19
ZekiSarıhan

Zeki Sarıhan

Ey Millet Evladı, Tarihten Ders Çıkar!

Zeki SARIHAN

‘18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ne odaklanmışken, Birinci Dünya Savaşı denen o büyük mezbaha fotoğrafının tümüne de bakmalı değil miyiz?

Dört yıl süren, Avrupa’yı, Ortadoğu’yu ve Kafkasları cehenneme çeviren, milyonlarca insanı hayattan koparan, milyonlarcasını sakat, çocukları yetim bırakan bu savaşı hangi sistem, niçin çıkardı? Ömrü tükenme noktasına gelmiş olan Osmanlı Devletini bu maceranın içine hesapsız ve kitapsız olarak kim soktu?

Türkiye, Birinci Dünya Savaşı’ndan bir ders çıkardı mı?

Çıkardı. Bu savaştan “Yurtta Barış dünyada barış” dersini çıkardı ve ikinci dünya savaşında tarafsız kalarak bu dersi uyguladı. Kurtuluş Savaşıyla bağımsız bir yurda kavuştuktan sonra hedef artık bu yurdun bayındırlaşması, halkının çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarılması idi.

Bu yılki 18 Mart kutlamaları başkanlık rejiminin propagandasına alet edildi. İşte devleti tek bir adam yönetirse bizi Çanakkale zaferi gibi zaferler bekliyordu!

Oysa çıkarılması gereken ders tam da bunun tersidir.

Öncelikle Mehmet Akif’in “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” dediği gibi bir daha bir Çanakkale savaşı yaşamak istemiyoruz.

Emperyalistler, yüzyılın başlarına kadar dünyayı aralarında paylaşmışlardı. Osmanlı devleti de Çin, İran’la birlikte yarı sömürge haline gelmiş, paylaşmaya konu olan bir devletti.

Emperyalist arenaya geç çıkan Almanlar, kendisine daha az sömürge düştüğünü söyleyerek İngilizler, Fransızlar ve Rusların elinden bazı sömürgeleri almak istiyordu. Hedeflerinden biri de Hindistan yolu üzerindeki Osmanlı Devletini ele geçirmekti. Bağdat Demiryolu’nu da bunun için yapıyordu. Almanya, kendisine sözüm ona müttefik yaptığı bu devleti ele geçirmeye kararlıydı.

Osmanlı topraklarında iki emperyalist çarpıştı ve bunlardan biri ile birlikte Türkiye de yenildi.

 

TEK ADAM REJİMİ

YÜZÜNDEN

Türkiye’nin böyle bir maceraya sürüklenmesinin nedeni, ortak aklın bastırılması, parlamentonun devre dışı bırakılması, ülkenin tek bir parti, onun da üç adam tarafından yönetilmesidir.

Son zamanlarda Türkiye’ye getirilmek istenen tek adamlık rejimi eleştirilirken, bir ülkeyi ele geçirmek için en kolay yolun, tek yetkili adamı ele geçirmek olduğu belirtiliyor ki, bu görüş tam da Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin durumu açısından doğrudur.

Alman Hükümeti Enver Paşa’yı ikna etmiş ve Osmanlı Devleti’ni onun bir emrivakisi ile savaşa sokmuştur. Türk bayrağı çekilmiş Alman donanmasının Karadeniz’de Rus limanlarını bombalamasını, Rusların bu olay üzerine Türkiye’ye savaş ilan etmesini hatırlayalım.

Bu bir cinnet halidir ve bir delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllı çıkaramamıştır. Bu savaş patlamadan önce ve emperyalist ülkeler birbirleriyle vuruşmaya başladıktan sonra Enver Paşa’nın Başkomutan Vekili ve Genelkurmay başkanı olarak tek söz sahibi olduğu hükümete yapılan “Tarafsız kalın” önerileri, savaş içinde Mustafa Kemal Paşa gibi “Tek taraflı barış yaparak bu savaştan çekilelim” önerileri Enver Paşa’dan geri dönmüştür. Sarıkamış faciası bir tek adamın çılgın kararının sonucu, Çanakkale Zaferi ise kumanda heyetinin ortak aklının eseridir.

Bugün getirilmek istenen başkanlık sistemi, Enver Paşa’nın tek adamlığından daha da tehlikelidir. Çünkü Enver Paşa’nın yanında, onun kadar olmasa bile sorumluluk yüklenen iki kişi daha vardı. Talat ve Cemal Paşalar. Getirilmek istenen sistemin Talat ve Cemal Paşaları bile olmayacaktır. Yalnız Enver Paşa’sı olacaktır.

İttihat ve Terakki yönetimi, muhalefeti yasaklamasa, parlamentonun etkinliğini ortadan kaldırmasa, basına sansür uygulamasa, kamuoyunu susturmasa, Türkiye muhtemelen Birinci Dünya savaşına girmeyecek, tehcir faciaları yaşanmayacak, Kafkaslarda, Suriye çöllerinde, Irak’ta, Galiçya’da bu kadar ocak sönmeyecek, Çanakkale ve Kutülamere’de yüz binlerce insanın canı ve kanı pahasına zafere de gerek kalmayacaktı.

Ey millet, sen sen ol, bütün yetkileri tek bir adama verme. Demokrasiden ve parlamentarizmden şaşma.

Tarihten ders çıkar ey millet evladı. Ancak böyle yükselirsin…

(20 Mart 2017)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık