Zeki Sarıhan

*  Bir zamanlar, otobüslerde sigara içilirdi. Kimse karşı çıkmazdı.

*  Bir zamanlar, köylülerin hiçbir sağlık sigortası yoktu. Doktor ve ilaç parası bellerini bükerdi.

*  Bir zamanlar, Ahmet Kaya, bir konserinde Kürtçe şarkı yapacağını söyleyince kendisine tabak, çatal fırlatılmıştı.

*  Bir zamanlar, sigara ithali yasaktı ama tombalacılar sokak başlarında yabancı sigara satarlardı.

*  Bir zamanlar, yurt dışında görev yapan Türk imamların maaşlarını Suudiler verirdi.

*  Bir zamanlar, toprak reformu isteyenler komünist diye suçlanırdı. Ülkücüler “Komünistler Moskova’ya diye bağırırdı.

*  Bir zamanlar, köy yolunda çalışan dozer işçileri yemek ve içkilerini köylülere yüklerlerdi.

*  Bir zamanlar, bayramlarda tebrik kartları gönderilirdi.

*  Bir zamanlar, yorganını sırtlayıp kapağı kente atanlar, hazine arazisi üzerine kendileri birer gecekondu yaparlardı.

*  Bir zamanlar, veliler çocuklarına ders kitabı almak için kitapçı kitapçı dolaşırlardı.

*  Bir zamanlar, ünite dergilerinin dağıtımında rüşvetler dönerdi.

*  Bir zamanlar, sosyalist olmak gözdeydi. Ama sosyalistler birbirlerini de yerlerdi.

*  Bir zamanla,r bazı öğretmenler beş sınıfı birden okuturdu.

* Bir zamanlar, kuvvetler ayrılığı vardı. Mahkemelere emir verilemezdi.

Hepsi geçmişte kaldı. O günleri hatırladıkça “hey gidi günler!” diyoruz. Şimdi yeni bir dünyada yaşıyoruz.

GÜN GELECEK

• Gün gelecek, Seçim sonuçları hiçe sayılarak belediyelere kayyum atanmasını kötü bir anı olarak hatırlayacağız.
• Gün gelecek, Gazetecilerin hapse atılmasını “Ne günlermiş!” diye lanetle anacağız.
• Gün gelecek, İhalelerin yandaş şirketlere verilmesi sona erecek.
• Gün gelecek, İktidar tarafından muhalif belediyelerin çalışmasına engel çıkarılmasını “Biz o günleri de gördük” diyeceğiz.
• Gün gelecek, Şam’da Cuma namazı kılma Cumhurbaşkanının her ağzını açtığında muhalefeti suçlamasını ve onu yok etmek istemesini çok kötü bir siyaset olarak örnek vereceğiz.
•  Gün gelecek, Diyanet İşleri Başkanının İktidar partisinin emrinde olarak sosyal hayata yön verme çabasını hatırlayıp “Eskiden böyle şeyler de vardı!” diye konuşacağız.
• Gün gelecek, TRT’nin iktidar borazanlığını, Anadolu Ajansı’nın iktidar partisi bültenlerini dağıtan bir merkez olduğunu hayretle hatırlayacağız.
• Gün gelecek, rektörleri cumhurbaşkanı atayamayacak, üniversite mensupları seçecek.
• Gün gelecek, eğitim sistemi laikleşince, devletin nasıl olup da çocukları dinci ve kinci yetiştirmeye cesaret ettiğine hayret edeceğiz.
•