• 01 April 2017, Saturday 20:21
ZekiSarıhan

Zeki Sarıhan

“Erkekseniz tek tek gelin!”

Zeki SARIHAN

Geçen yıl bir panelde konuşmacı üç kişiydik. Konuşmacıların ikisi bir görüşü, bense diğer görüşü savunuyordum.

Tartışmalarımız sırasında izleyici sıralarında oturan profesör bir arkadaş dedi ki:

“Burada bir adaletsizlik yapılmış. Görüşlerden birini savunacak iki kişi konuşmacı yapılmış. Diğer tarafta ise tek kişi var.”

O profesör üstelik tartıştığımız konuda benimle aynı görüşleri savunmuyordu…

Adalet duygusu işte böyle bir şeydir.

Ben de dedim ki:

“Zararı yok, benim de haklı olmak gibi bir avantajım var!”

Anayasa değişikliği için yapılacak halkoylamasında böyle bir durum yaşıyoruz. Hatta gazete ve televizyonların yayınlarına baktığımızda daha feci bir adaletsizlik görüyoruz. ‘Demokrasi İçin Birlik İnisiyatifi’nin saptamasına göre, 1-20 Mart tarihleri arasında televizyonlardaki canlı yayınlarda EVET için 485 saat ayrılırken HAYIR için ayrılan süre yalnızca 45,5 saat imiş. Başka bir ifadeyle EVET’çiler 10 saat konuşurken, HAYIR’cılar bir saatten daha az konuşturulmuş…

Halkı ikna etmek için sahaya çıkan kuvvetlere bakarsanız, biri devasa bir kuvveti temsil ediyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan. Bakanlar, AKP ve MHP’nin Meclis grubu EVET propagandası yapıyor. HAYIR diyenlerin ise devlette hiçbir güçleri yok. MHP içinde HAYIR diyenler partide barındırılmıyor. HDP ise sesi soluğu çıkamaz bir hale getirilmiş. Genel başkanları ve bazı milletvekilleri, belediye başkanları içeride.

 

HAYIR diyenler devletin ve hükümetten cesaret alan sorumsuz bazı grupların saldırısı altında. EVET cephesi meydanlarda, televizyonlarda dizginsizce at oynatırken HAYIR cephesine birçok yerde salon bile verilmiyor. Afişleri indiriliyor. Memurlar EVET mitinglerine götürülüyor, HAYIR diyen işçiler işten atılıyor!

Sanki 200 bin kişilik, modern silahlarla donanmış bir ordu ile 20 bin kişilik, birçok araç gereçten yoksun iki ordu çarpışıyor.

Kuvvet dengelerine bakarsanız, EVET diyenlerin referandumu kazanacağı düşünülebilir. Fakat kazın ayağı hiç de öyle değil. Psikolojik üstünlük HAYIR diyenlerde. Çünkü onlar haklı. Nitekim kamuoyu yoklamaları halkın çoğunluğunun EVET’e ikna edilemediğini gösteriyor.

“Ülke yönetimini tek bir kişiye mi bırakalım, yoksa bu yetki Meclis’te mi olsun? Dünyada örneği olmayan bir başkanlık mı yoksa kuvvetler ayrılığına dayanan parlamenter bir sistem mi?” sorularına aklı başında her yurttaşın yanıtı apaçık belli iken, devlet ve para gücüyle de olsa haksız olan tarafın kazanması akıl kârı değil. Kürsülerden yapılan en ağır hakaretler, HAYIR diyenleri terörist ilan etmeler, aslı faslı olmayan bahaneler uydurarak EVET’in kabul ettirilmesi -eğer mümkün olursa- bir Prus zaferi olacak. Bu durum, olsa olsa EVET diyen seçmenlerin henüz yurttaşlık bilincine ulaşmadığını, ülke yönetimi konusunda bilgilerinin kıt olduğunu, kuvvet karşısında boyun eğdiğini ya da günübirlik çıkarlarına ülkenin geleceğini feda ettiklerini gösterir.

1982’de yüzde 91 gibi ezici bir çoğunlukla kabul ettirilmiş Anayasa kötü bir anayasa idi. Bu anayasanın aleyhine söz söylemek yasaktı ve Türkiye halkı “Bu anayasayı kabul edelim de Kenan Evren ensemizde boza pişirmesin” diye düşündü. Daha sonra bu Anayasa delik deşik edilirken de ona sahip çıkmadı. Evren de zillet içinde yargılanırken öldü…

 

“Erkekseniz

tek tek gelin!”

Bu anayasa değişikliği tek bir kişi için yapılıyor. Onun bütün yetkileri ele geçirdikten sonra nasıl bir yönetim uygulayacağı zaten şimdiden belli. Anayasa’nın ömrü de o kişinin başta bulunduğu dönem ile sınırlı olacak.

Bir kavgada bir kişinin üzerine birçok kişi çullanırsa, etraftakiler bunun büyük bir haksızlık olduğunu görür ve bunu ayıplar. O tek kişi de karşı taraftakilere:

“Erkekseniz tek tek gelin!” der.

EVET cephesinin başını çeken siyasetçiler ve onların kalemşorları, bu büyük haksızlığı nasıl içlerine sindiriyorlar, anlamak mümkün değildir. Bunlarda her türlü centilmenlik ve adalet duygusu kaybolmuştur. Sandıklardan istediklerini alabilirlerse o gece acaba vicdanları sızlamadan rahat uyuyabilecekler mi?

(26 Mart 2017)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık