- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 14 October 2017, Saturday 21:46
- 3686 kez okundu
Sevgili dostlar, eminim ki son birkaç yıldır ekonomik olarak dünden daha zor zamanlar geçirmekteyiz.
Köylü üreticim, tarlasında bin bir zorlukla ürettiği mallarının yok bahasına satıldığını, ancak büyük şehirlerin pazarlarında ve manavlarında 5 - 6 kat fiyatla satıldığını görüp hayrete düşmekte.
Mazotu, yatı olan zenginden daha pahalıya alan çiftçim, ürettiği malların yurt dışından ithal edildiğinde gümrük vergisi alınmaması ve yabancı çiftçilerin ödüllendirilmesini bir türlü anlamamakta. Tohum, mazot, gübre, işçilik gibi tarımsal girdilerin çok pahalı olduğu, zor bir iş olan tarımsal üretimin devlet tarafından yeterince kollanmayıp üvey evlat muamelesi görmesi birçok olumsuz sonucu da beraberinde getirmiş ve bundan sadece üretici değil tüm ülke zarar görmüştür/görmektedir.
Tarım bakanının da açıkladığı gibi 2002 yılında kendi kendine yeten Türkiye, 15 yıl sonra ne yazık ki bu özelliğini bugün kaybetmiştir. Köylüyü üretim yapamaz hale getiren iktidar, köylünün kente göç etmesini sağlamış/neden olmuş bu şekilde tarımsal üretimi düşürerek ithalata olanak sağlamış. Diğer yandan köylü vatandaşın yoksulluğundan yararlanarak onları iktidarın oy deposu haline gelmeleri için çaba göstermiştir. Son zamanlarda köylümüzün fındıkta, üzümde, ayçiçeğinde, hayvancılıkta geldiği durum herkesin malûmu.
Esnaf kardeşlerimiz ise, sefte yapmadan kapanan dükkan sayısı her geçen gün artmakta. Düne kadar büyük şehirlerin merkezî yerlerinde hava parası olmadan bulunamayan kiralık dükkanlar, bugün kocaman KİRALIK tabelaları ile dolup taşmakta. Yine alışveriş merkezlerinde euro ve dolar bazında kiraya verilen dükkanlar da bu gün kiracı aramaktalar. Vergiler ile canı çıkartılan esnaf, elindeki avucundakini satarak yaşamaya çalışmakta. Diğer yandan da sokağına kadar giren büyük holdinglerin mağazaları, son öldürücü darbeyi vurmakta. Bir türlü çıkartılamayan büyükşehir yasasında büyük alışveriş merkezlerinin şehir dışına taşınması planı iktidar tarafından halâ çıkarılmamıştır.
Memurum! Yıllar önce memura kız vermek için aileler çaba gösterirdi. Bugün dar gelirli sınıfın ana unsuru olan memur kardeşlerimiz ayın sonunu getirmek için çaba göstermekteler. Borçsuz memur neredeyse yok gibi. Gelecekte alacağı maaşları şimdiden harcamış, kredi kartları dolu, banka kredilerinde 24 aylık tüketici kredisi ile borç içindeler. Ve devletin onlara verdiği maaş artışı % 3 … Bozdur bozdur harca.
Memleketin genel durumu bu iken, üç bakanımız basın toplantısı yapıyor, sanırsınız aya ayak basan ilk Türk astronotun açıklamasını yapacaklar. Ve büyük bir rahatlık ile başlıyorlar açıklamaya.
MTV ye @ zam yaptık. Aman ha, belli bir paranın üzerinde değerde araç alırsanız bu artış h’e kadar çıkabilir.
Şans oyunlarında kurtuluşu arayan yurttaşlarımıza da burada bir müjdeleri(!) oluyor, daha önce alınan vergiyi ’ye çıkarıyorlar.
Kurumlar vergisinde finans sektörüne olan vergiyi "’ye çıkaracak yasal düzenlemeyi yapacaklarını müjdeliyorlar(!)
Tüm çalışanları ve gelir vergisine tabi mükellefleri ilgilendiren açıklama ise üçüncü dilim olan '’nin 0’a yükseltilmiş olması. Özellikle orta ve yüksek gelir grubunda olan çalışanlar yılın bir ayından sonra maaşlarının daha fazla eksildiğini görüyor olacaklar. Bu düzenleme, aynı zamanda yıllık 30 bin TL’nin üzerinde kazanç bildiren esnafımız için de daha fazla vergi vermek demektir.
Tüm bu vergi artışlarını hükümet neden gündeme getiriyor, güneydoğuda yapılan askeri etkinlik ve terörle mücadele için diyorlar.
Tasarrufu sadece HALK mı yapacak? Sayın Hükümet. Sarayın temizlik gideri 2 milyon TL. Eski para ile 2 trilyon! Bundan tasarruf edelim diyen yok, devletin kira gideri yıllık 800 milyon, her bürokrata özel araba, bakanlıklara özel uçak. Suriyelilere 25 milyar TL. Yazıktır bu halka yazık. En çok da ne dokunuyor biliyor musunuz? CB ve AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan’ın, “itibarda tasarruf olmaz” demesi.
Zengin Avrupa ülkelerinin bakanları bisiklet ile işlerine giderken bizim yoksul ülkemizin siyasilerinin bir elleri yağda bir elleri balda .... İNSAF …
(03.10.2017)
-
02.08.2021 Tercihler …
-
26.06.2021 Hak yemek …!
-
18.05.2021 Türkiye – ABD ilişkileri
-
14.04.2021 Şimdi Cesaret Zamanı …
-
25.03.2021 Yönetemiyorsunuz …
-
18.02.2021 Zihniyet …
-
29.01.2021 Reform mu?
-
14.01.2021 Ben … Ben … Ya bizler …?
-
15.12.2020 Katar mı, katmaz mı?
-
12.10.2020 Tarikatlar, cemaatler …
-
05.09.2020 Müjde …
-
07.08.2020 Peki şimdi ne olacak?...
-
16.07.2020 Korkmadan yaşamak …
-
01.06.2020 Yemin …
-
11.05.2020 Maske …
-
30.04.2020 Bugünde de mi siyaset …
-
27.04.2020 Vicdanlarda adalet sağlandı mı?
-
16.04.2020 Sizce …?
-
03.04.2020 Şimdi sıra devlette * …
-
21.03.2020 Sağlıklı günlere, hep birlikte …
-
29.02.2020 Huzur için …
-
08.02.2020 Doğru yolu bulmak …
-
04.01.2020 Ya Kanal! Ya İstanbul!
-
13.12.2019 BİZİ DUYAN VAR MI!?
-
27.11.2019 O EL...
-
13.11.2019 Parti devlet olunca...
-
26.10.2019 Ne, neden, niçin!
-
01.10.2019 Hak etmiyoruz …
-
13.09.2019 Biraz saygı Sayın Diyanet …
-
19.08.2019 ‘Sarı Kızlar’ …
-
29.07.2019 Bir arpa boyu …
-
13.07.2019 Nereye gidiyoruz dersiniz?
-
03.07.2019 Sağol Ekrem Başkan …
-
17.06.2019 Seçilmişler …Atanmışlar …
-
14.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
01.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
14.05.2019 Kara günlerden mavi günlere mi?
-
30.04.2019 Örnekolmak …
-
18.04.2019 Hoş geldin İmamoğlu, özlemişiz …
-
16.04.2019 Kazanan farklı olunca …
-
08.04.2019 Hakkını teslim etmek gerek …
-
01.04.2019 Tünelin Ucu …
-
23.03.2019 Olamaz mı?
-
10.03.2019 Yerel Yönetim Seçimleri ve Cumhurbaşkanı …
-
04.03.2019 “Çömez Devlet” mi?
-
26.02.2019 “Yaşasın ithalat” …
-
16.02.2019 “Devlet Manavları” …
-
07.02.2019 Beka …
-
29.01.2019 Bu ne lahana turşusu …
-
15.01.2019 ‘2019 Atatürk Yılı’!
-
14.01.2019 Nicelik mi? Nitelik mi?
-
07.01.2019 “Bay Kemal”den “CeHaPe”ye …
-
31.12.2018 Ne güzel şeysin sen ‘Umut’ …
-
27.12.2018 Neden Rabia?…
-
24.12.2018 Millete bağırmaktan vazgeçin …
-
18.12.2018 Aklımızla dalga geçmek mi?
-
14.12.2018 Dur diyebilirsin …
-
11.12.2018 Çocuklarımız için …
-
07.12.2018 Umutsuzluk yok, her şeye rağmen …
-
23.11.2018 Türkiye’de Suriyeli olmak varmış …
-
14.11.2018 Bir Grup Konuşması daha … Ve alkışlar, alkışlar …
-
01.11.2018 Atatürk, Kırmızı Çizgi ve Türkiye Cumhuriyeti
-
29.10.2018 Sahi, neden İş Bankası?
-
16.10.2018 Doğru hangisi … Yetişemiyoruz!
-
01.10.2018 Hak etmiyoruz! …
-
16.09.2018 AYNI GEMİ...
-
04.09.2018 Derin Sessizlik …
-
13.08.2018 Bıktık artık!..
-
07.08.2018 Eğitim ve Okullar
-
28.07.2018 ‘Önce Demokrasi’ ise verin imzayı …
-
23.07.2018 Nereye kadar …?
-
17.07.2018 İstikrar diye % 50 + 1 kişi, ya ekonomi?
-
10.07.2018 Cumhuriyet Kültürü ve Haksızlık …
-
18.06.2018 Kazanan da kaybeden de Halk …
-
11.06.2018 Nasıl ……?
-
04.06.2018 19 Mayıs ve Kurucu Meclis
-
29.05.2018 Filistin
-
14.05.2018 Millet “TAMAM” derse …
-
05.05.2018 Her şey Türkiye için …
-
02.05.2018 Erken - Hızlı - Baskın Seçime Doğru …
-
28.04.2018 23 Nisan, Neşe doluyor insan ….?
-
21.04.2018 Ey Amerika, Ey Fransa … Ey İnsanlık!
-
07.04.2018 Ey Özgürlük!…
-
30.03.2018 O’nu hep sevdim ve daima seveceğim!
-
23.03.2018 Osmanlı’dan kalan
-
28.02.2018 Neler oluyor?
-
14.02.2018 ‘Büyük’ olmak
-
06.02.2018 Lider
-
27.01.2018 ‘Ana Muhalefet’ …
-
20.01.2018 Diyanet işleri, İmam ve Hatip eğitimi …
-
13.01.2018 Demokrasi ve Muhalif olmak
-
06.01.2018 Gerçek mağdurlar
-
02.01.2018 Ne zaman bahar gelecek?
-
25.12.2017 “Tarımda Dünya Birincisi Türkiye” …
-
16.12.2017 “Siyasetçi İmamlar” …
-
13.12.2017 Devlet Tek Adam Olabilir mi?
-
03.12.2017 Kim bu adam?
-
25.11.2017 Ekonomi = Mazot
-
18.11.2017 Samimiyet
-
09.11.2017 10 Kasım ATATÜRK
-
09.11.2017 İnsaf beyler insaf!
-
09.11.2017 Yaz saati ve inat
-
09.11.2017 Geri istiyorum!
-
09.11.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
08.11.2017 Sandıkta çözmek
-
04.11.2017 Alkışlar !?..
-
31.10.2017 Atatürk ve Cumhuriyeti
-
28.10.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
21.10.2017 Geri istiyorum!
-
30.09.2017 Sandıkta çözmek
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.