- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 03 July 2019, Wednesday 8:55
- 3049 kez okundu
Herkese nasip olmaz, İstanbul gibi küçük bir ülke büyüklüğünde. Avrupa’nın en büyük şehrinin belediye başkanlığını önce 13 bin oy farkla kazanacaksın, sonra abidikgubidik yapıp seçimleri YSK eliyle iptal edecekler, bir kez daha seçime gireceksin, bu kez 806 bin oy farkla alacaksın. Başkan buna zafer demeyelim diyor ama bu bal gibi zafer başkan.
Mazbata sonrasında Ekrem başkan otobüs üstünden yaptığı ilk konuşmasında kazanan Cumhuriyet ve Demokrasi diyerek hepimizin düşüncelerine tercüman oldu.
Çalışma ofisinin duvarına koyduğu ATAmızın fotoğrafı ile de gönül köprülerimizi biraz daha fethetti.
Hiç kolay olmadı tabii ki. Devletin ve iktidarın tüm olanaklarına karşı gönül insanlarının ve tüm demokratik unsurların desteği ile anaların ak sütü gibi helal bir seçim kazanıldı.
Yine otobüs üstü ilk konuşmasında teşekkürlerini ifade ederken, sanırım atladığı hiç kimse olmadı. Ama daha önemlisi korkmadan bu yolda yürüyeceğinin işareti olarak Selahattin Demirtaş ismini anması ayrı bir anlam taşımaktaydı.
Öyle ki seçimi kazanma bahasına üç ay önce terörist, çocuk katili denen İmralı’da hapiste bulunan malum zatın tanımlama yapmadan ismini söylemekten çekinmeyip, mektubunu tüm televizyonlardan okutma cinliğini dahi göze aldılar. Ne diyordu mektup özetinde “Kürtler tarafsız kalmalı”. Neye karşın; Demirtaş’ın demokrasiden yana olunmalı çağrısına karşın. İktidara bu da yetmemiş olacak ki, çocuk katilinin kardeşini TRT’ye çıkartarak İstanbul seçimini almak için akıl dışı yollara sapmaktan çekinilmedi. İşte bu nedenledir ki Demirtaş’ın yaptığı bu çağrı bu denli önemli ve demokrasiden yana olan Kürt seçmenin İmralı’ya değil, bu çağrıya kulak vermesi de ayrıca önemli.
İstanbul’un küçük bir ilçesinin belediye başkanı, adını sanını bilen yok kim oluyor ki, ismini bile zikretmeye değmez denilen adam akıl dışı yollara dahi saptırdığı ve devletin tüm olanakları ile yüklenen tek adamı bu seçimde yendi.
Hem de tarihi bir fark ile. Bunu kimse küçümseyemez.
Bu seçimin Türk siyasi tarihinde eminim ki ayrı bir yeri olacaktır. Çok uzun süredir ülkenin her kararını veren tek bir kişinin esir aldığı bu ülke tekrar kendine gelecek, unuttuğu demokrasiyi hatırlayacak, hakların bir lütuf değil tüm vatandaşların sahip olması gereken doğal demokratik kazanımlar olduğu bilinci tekrar anımsanacak.
Bu seçim ülkenin uzunca bir süredir saptığı kurucu iradenin ortaya koyduğu rotaya tekrar dönmemizi de sağlayacaktır.
Karşı devrimci anlayışın gemi azıya aldığı bu rota değişikliği, kazanılan tam bağımsız Türkiye şiarının da kaybedildiği anlamını taşımaktaydı.
Ancak öylesine zenginleşen ve lüks düşkünlüğü içinde halktan koparak ayrı bir dünyada yaşamaya başlayan iktidar kendi rotasını dahi şaşıracak duruma geldi.
Bu seçimi Ekrem Başkanın kazanmasına sevinen AKP’li sayısının az olmadığını düşünüyorum.
Biri dur demeliydi!
İşte bu seçim herkesin kendisine gelmesini sağlayan bir seçim oldu.
O nedenle Ekrem İmamoğlu sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmadı. Bu kara gidişe, tek adam zihniyetine, israfa ve lükse dur diyecek uyanışı da sağlamış oldu.
Halkın özlediği tebessümü, sıcak bir dokunuşu gösterebilen ve sokakları kazanan bir siyasetçi olarak halk Ekrem Başkanı bağrına bastı.
Yakın zamanda görülecektir ki iktidar partisinin kendi içinde eleştirilerin daha yükseleceği, karşı düşüncelerin daha yüksek sesle dillendirileceği ve belki de kopmaların olacağı günleri yaşayabiliriz.
Muhalefet tarafında ise daha bir toparlanmayı, taleplerin ve alternatiflerin daha yüksek perdeden halka ifade edilmeye başladığını duymamız çok uzun sürmeyecektir.
Kıl payı ve içe sinmeyen bir referandum ile ülkenin rejimini değiştiren oldu bittiye karşı sesler yükselmeye başlayacak ve belki bir iki yıl içinde yeni bir referandum ile parlamenter sisteme geri dönüşü oylayabiliriz.
2023 hedeflerine yönelik zamanın içinde çok geçmeden TBMM’nin kuruluşundaki öneme sahip olduğu, Başbakanın ve tarafsız bir Cumhurbaşkanı’nın olduğu bize ait doğru bir rejimle tekrar kucaklaşabiliriz.
Halkı açlık ve işsizlikle kıvranırken günde harcadığı paranın 2-3 milyonlar ile ifade edildiği, “itibardan tasarruf olmaz” diyen anlayışın yerine, halkını düşünen, üreten bir ülkede, gelirlerin hakça bölüşüldüğü, kimsenin yatağa aç girmediği, işsizlik girdabının kırıldığı, güvenilen, komşuları ile uyum içinde, evrensel demokratik normlara sahip ve Atatürk ilke ve devrimlerinin yolunda yürüyen saygın yeni bir Türkiye hayali gerçek olur.
Bunları şimdi yeniden düşünüyor ve ifade edebiliyorsak, işte sıradanmış gibi görünen bir yerel seçim ve bu seçimi tüm demokratik unsurlar ile birlikte kazanmasını bilen, gülen yüzlü, sevgiyi ifade edebilen bir siyasetçi Sayın Ekrem İmamoğlu ile bu noktaya geldik.
Sağ olasın Ekrem Başkan. (27.06.2019)
-
02.08.2021 Tercihler …
-
26.06.2021 Hak yemek …!
-
18.05.2021 Türkiye – ABD ilişkileri
-
14.04.2021 Şimdi Cesaret Zamanı …
-
25.03.2021 Yönetemiyorsunuz …
-
18.02.2021 Zihniyet …
-
29.01.2021 Reform mu?
-
14.01.2021 Ben … Ben … Ya bizler …?
-
15.12.2020 Katar mı, katmaz mı?
-
12.10.2020 Tarikatlar, cemaatler …
-
05.09.2020 Müjde …
-
07.08.2020 Peki şimdi ne olacak?...
-
16.07.2020 Korkmadan yaşamak …
-
01.06.2020 Yemin …
-
11.05.2020 Maske …
-
30.04.2020 Bugünde de mi siyaset …
-
27.04.2020 Vicdanlarda adalet sağlandı mı?
-
16.04.2020 Sizce …?
-
03.04.2020 Şimdi sıra devlette * …
-
21.03.2020 Sağlıklı günlere, hep birlikte …
-
29.02.2020 Huzur için …
-
08.02.2020 Doğru yolu bulmak …
-
04.01.2020 Ya Kanal! Ya İstanbul!
-
13.12.2019 BİZİ DUYAN VAR MI!?
-
27.11.2019 O EL...
-
13.11.2019 Parti devlet olunca...
-
26.10.2019 Ne, neden, niçin!
-
01.10.2019 Hak etmiyoruz …
-
13.09.2019 Biraz saygı Sayın Diyanet …
-
19.08.2019 ‘Sarı Kızlar’ …
-
29.07.2019 Bir arpa boyu …
-
13.07.2019 Nereye gidiyoruz dersiniz?
-
17.06.2019 Seçilmişler …Atanmışlar …
-
14.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
01.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
14.05.2019 Kara günlerden mavi günlere mi?
-
30.04.2019 Örnekolmak …
-
18.04.2019 Hoş geldin İmamoğlu, özlemişiz …
-
16.04.2019 Kazanan farklı olunca …
-
08.04.2019 Hakkını teslim etmek gerek …
-
01.04.2019 Tünelin Ucu …
-
23.03.2019 Olamaz mı?
-
10.03.2019 Yerel Yönetim Seçimleri ve Cumhurbaşkanı …
-
04.03.2019 “Çömez Devlet” mi?
-
26.02.2019 “Yaşasın ithalat” …
-
16.02.2019 “Devlet Manavları” …
-
07.02.2019 Beka …
-
29.01.2019 Bu ne lahana turşusu …
-
15.01.2019 ‘2019 Atatürk Yılı’!
-
14.01.2019 Nicelik mi? Nitelik mi?
-
07.01.2019 “Bay Kemal”den “CeHaPe”ye …
-
31.12.2018 Ne güzel şeysin sen ‘Umut’ …
-
27.12.2018 Neden Rabia?…
-
24.12.2018 Millete bağırmaktan vazgeçin …
-
18.12.2018 Aklımızla dalga geçmek mi?
-
14.12.2018 Dur diyebilirsin …
-
11.12.2018 Çocuklarımız için …
-
07.12.2018 Umutsuzluk yok, her şeye rağmen …
-
23.11.2018 Türkiye’de Suriyeli olmak varmış …
-
14.11.2018 Bir Grup Konuşması daha … Ve alkışlar, alkışlar …
-
01.11.2018 Atatürk, Kırmızı Çizgi ve Türkiye Cumhuriyeti
-
29.10.2018 Sahi, neden İş Bankası?
-
16.10.2018 Doğru hangisi … Yetişemiyoruz!
-
01.10.2018 Hak etmiyoruz! …
-
16.09.2018 AYNI GEMİ...
-
04.09.2018 Derin Sessizlik …
-
13.08.2018 Bıktık artık!..
-
07.08.2018 Eğitim ve Okullar
-
28.07.2018 ‘Önce Demokrasi’ ise verin imzayı …
-
23.07.2018 Nereye kadar …?
-
17.07.2018 İstikrar diye % 50 + 1 kişi, ya ekonomi?
-
10.07.2018 Cumhuriyet Kültürü ve Haksızlık …
-
18.06.2018 Kazanan da kaybeden de Halk …
-
11.06.2018 Nasıl ……?
-
04.06.2018 19 Mayıs ve Kurucu Meclis
-
29.05.2018 Filistin
-
14.05.2018 Millet “TAMAM” derse …
-
05.05.2018 Her şey Türkiye için …
-
02.05.2018 Erken - Hızlı - Baskın Seçime Doğru …
-
28.04.2018 23 Nisan, Neşe doluyor insan ….?
-
21.04.2018 Ey Amerika, Ey Fransa … Ey İnsanlık!
-
07.04.2018 Ey Özgürlük!…
-
30.03.2018 O’nu hep sevdim ve daima seveceğim!
-
23.03.2018 Osmanlı’dan kalan
-
28.02.2018 Neler oluyor?
-
14.02.2018 ‘Büyük’ olmak
-
06.02.2018 Lider
-
27.01.2018 ‘Ana Muhalefet’ …
-
20.01.2018 Diyanet işleri, İmam ve Hatip eğitimi …
-
13.01.2018 Demokrasi ve Muhalif olmak
-
06.01.2018 Gerçek mağdurlar
-
02.01.2018 Ne zaman bahar gelecek?
-
25.12.2017 “Tarımda Dünya Birincisi Türkiye” …
-
16.12.2017 “Siyasetçi İmamlar” …
-
13.12.2017 Devlet Tek Adam Olabilir mi?
-
03.12.2017 Kim bu adam?
-
25.11.2017 Ekonomi = Mazot
-
18.11.2017 Samimiyet
-
09.11.2017 10 Kasım ATATÜRK
-
09.11.2017 İnsaf beyler insaf!
-
09.11.2017 Yaz saati ve inat
-
09.11.2017 Geri istiyorum!
-
09.11.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
08.11.2017 Sandıkta çözmek
-
04.11.2017 Alkışlar !?..
-
31.10.2017 Atatürk ve Cumhuriyeti
-
28.10.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
21.10.2017 Geri istiyorum!
-
14.10.2017 İnsaf beyler insaf!
-
30.09.2017 Sandıkta çözmek
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.