• 09 November 2017, Thursday 18:48
YılmazKaya Aylanç

Yılmaz Kaya Aylanç

10 Kasım ATATÜRK

Yılmaz Kaya AYLANÇ

Yarattığı pırıl pırıl genç Cumhuriyet’in, yaşlısı, genci, kadını, erkeği tüm vatandaşların ağladığı bir gün oldu 10 Kasım 1938 saat 9’u 5 geçe ... Sınırlarını çizip vatan yaptığı, ümmetken yurttaş olmanın gururunu yaşattığı halkı O’nu  kaybetmenin derin üzüntüsünü ve hüznünü yaşıyordu ....

Oysa yapacak daha çok şey vardı.

Az zamanda çok ve büyük işler başarılmıştı. Yurttaşlar Atalarına, Baba’larına doyamamışken, doyacaktı kara topraklar. O sabah kapkara bir sabah oldu milleti için, halkı için, tüm yurttaşları için.

“Zaman her şeyi unutturur” derler ama halkı Ata’sını hiç unutmadı!

Yıllar geçti, Atamızı halkının gözünden düşürmek için çok uğraştılar. Okul kitaplarından çıkararak, çıkaramadıkları yerde kısaltarak, o da olmuyorsa ileri sınıflara kaydırarak unutturmak istediler.

Kurduğu Cumhuriyetin en önemli kurumu olan TBMM başkanlığına, Atatürk adını ağzına almamaya çalışan bir başkan seçtiler. Öyle ki, ülkeler (devletler) gelenekleri ile yaşarlar, son bir düzenlemeyle (iç tüzük) meclis başkanlarının frak giyme zorunluluğunu kaldırdılar. Basit bir şey gibi görülebilir. Ama bakın, çok partili sistemden bu yana, devrimlerin ve kuruluş iradesinin çoğu kez karşısında ve onu adım adım küçülten uygulamalar yapılmıyor mu?

Daha ilk yıllarda meclis kürsüsünden dönemin başbakanı milletvekillerine “siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz” dememiş miydi?

Atamızı kaybettiğimiz günden bu yana Laiklik üzerine tartışma maalesef hiç bitmedi. Bazen tümden karşı çıkanlar, bazen de döneme uygun yanında imiş gibi görünenler. Ama bugün gelinen noktada müfredata “cihat” kelimesini sokana kadar süren çabalar hiç bitmedi.

Tv’lerde alenen şeriat yanlısı açıklama ve görüş bildirenler rahatlıkla bu fikirlerini söylemiyorlar mı? Şehir stadyumlarının adı ATATÜRK değil miydi? Şimdi hepsi Arena olmadı mı? O kentteki en büyük ve tek yapılar, yollar, meydanlar gibi ortak yerlerimizin adı ATATÜRK olmuyor muydu? Şimdilerde çoğumuzun bilmediği veya yaşayan kişilerin isimleri konmuyor mu? Taksim meydanındaki sembol kültür merkezinin adı değişecek diye endişe içinde değil miydik? Boğaz köprülerinden birinin adı için hepimizin gönlünden ‘ATA’mız geçmemiş miydi? Yapılan isim yarışmalarında hep O’nun adı önde çıkmıyor mu? Şimdilerde 3. Havalimanı için adı ATATÜRK olmalı diye içimizden geçirmiyor muyuz?..  

Bu Millet ATA’sını unutmaz, kimse de unutturamaz!

Karşısında olanlar ise, ne zaman korkarlar, ne zaman iktidarlarını kaybedecekleri hissine kapılırlar, ne zaman kötü bir şeyler olur, O’nu, Atatürk’ü anmaya başlarlar.

Kurduğu Cumhuriyet’te karşısında olanlar varken, bakın UNESCO ATA’mızı nasıl anlatmış:

“Atatürk, uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.”

Çanakkale’de yenildiği Atatürk için İngiltere Başbakanı Winston Churchill (1938) ölümünde şunları söyler:

“Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O’nun ardından döktükleri içten gözyaşları, bu büyük kahraman ve modern Türkiye’nin Ata’sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.”

Bir marş çalar usuldan usuldan, al bayrak sallanır nazlı nazlı; O, mavi gözleri ile derinden derinden bakar milletine… Yaşlısı, genci, kadını, erkeği tüm vatandaşları boğazlarımız düğümlenir, gözlerimiz yaşarır, yutkunuruz ve özlemimiz yumruk olur bağrımızda.

Seni unutturacaklarını sananlar unutulup tarihin tozlu raflarında yer alırken; Sana, tüm tazeliğin ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, halkının ATA’sı olarak, özlem ve minnetle saygı duyulmaya ve önünde eğilinmeye devam edilecek.

Seni unutmadık, unutmayacak ve unutturmayacağız.

Ruhun şad olsun ATAM!

(07.11.2017)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık