- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 09 November 2017, Thursday 18:48
- 3501 kez okundu
Yılmaz Kaya AYLANÇ
Yarattığı pırıl pırıl genç Cumhuriyet’in, yaşlısı, genci, kadını, erkeği tüm vatandaşların ağladığı bir gün oldu 10 Kasım 1938 saat 9’u 5 geçe ... Sınırlarını çizip vatan yaptığı, ümmetken yurttaş olmanın gururunu yaşattığı halkı O’nu kaybetmenin derin üzüntüsünü ve hüznünü yaşıyordu ....
Oysa yapacak daha çok şey vardı.
Az zamanda çok ve büyük işler başarılmıştı. Yurttaşlar Atalarına, Baba’larına doyamamışken, doyacaktı kara topraklar. O sabah kapkara bir sabah oldu milleti için, halkı için, tüm yurttaşları için.
“Zaman her şeyi unutturur” derler ama halkı Ata’sını hiç unutmadı!
Yıllar geçti, Atamızı halkının gözünden düşürmek için çok uğraştılar. Okul kitaplarından çıkararak, çıkaramadıkları yerde kısaltarak, o da olmuyorsa ileri sınıflara kaydırarak unutturmak istediler.
Kurduğu Cumhuriyetin en önemli kurumu olan TBMM başkanlığına, Atatürk adını ağzına almamaya çalışan bir başkan seçtiler. Öyle ki, ülkeler (devletler) gelenekleri ile yaşarlar, son bir düzenlemeyle (iç tüzük) meclis başkanlarının frak giyme zorunluluğunu kaldırdılar. Basit bir şey gibi görülebilir. Ama bakın, çok partili sistemden bu yana, devrimlerin ve kuruluş iradesinin çoğu kez karşısında ve onu adım adım küçülten uygulamalar yapılmıyor mu?
Daha ilk yıllarda meclis kürsüsünden dönemin başbakanı milletvekillerine “siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz” dememiş miydi?
Atamızı kaybettiğimiz günden bu yana Laiklik üzerine tartışma maalesef hiç bitmedi. Bazen tümden karşı çıkanlar, bazen de döneme uygun yanında imiş gibi görünenler. Ama bugün gelinen noktada müfredata “cihat” kelimesini sokana kadar süren çabalar hiç bitmedi.
Tv’lerde alenen şeriat yanlısı açıklama ve görüş bildirenler rahatlıkla bu fikirlerini söylemiyorlar mı? Şehir stadyumlarının adı ATATÜRK değil miydi? Şimdi hepsi Arena olmadı mı? O kentteki en büyük ve tek yapılar, yollar, meydanlar gibi ortak yerlerimizin adı ATATÜRK olmuyor muydu? Şimdilerde çoğumuzun bilmediği veya yaşayan kişilerin isimleri konmuyor mu? Taksim meydanındaki sembol kültür merkezinin adı değişecek diye endişe içinde değil miydik? Boğaz köprülerinden birinin adı için hepimizin gönlünden ‘ATA’mız geçmemiş miydi? Yapılan isim yarışmalarında hep O’nun adı önde çıkmıyor mu? Şimdilerde 3. Havalimanı için adı ATATÜRK olmalı diye içimizden geçirmiyor muyuz?..
Bu Millet ATA’sını unutmaz, kimse de unutturamaz!
Karşısında olanlar ise, ne zaman korkarlar, ne zaman iktidarlarını kaybedecekleri hissine kapılırlar, ne zaman kötü bir şeyler olur, O’nu, Atatürk’ü anmaya başlarlar.
Kurduğu Cumhuriyet’te karşısında olanlar varken, bakın UNESCO ATA’mızı nasıl anlatmış:
“Atatürk, uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.”
Çanakkale’de yenildiği Atatürk için İngiltere Başbakanı Winston Churchill (1938) ölümünde şunları söyler:
“Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O’nun ardından döktükleri içten gözyaşları, bu büyük kahraman ve modern Türkiye’nin Ata’sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.”
Bir marş çalar usuldan usuldan, al bayrak sallanır nazlı nazlı; O, mavi gözleri ile derinden derinden bakar milletine… Yaşlısı, genci, kadını, erkeği tüm vatandaşları boğazlarımız düğümlenir, gözlerimiz yaşarır, yutkunuruz ve özlemimiz yumruk olur bağrımızda.
Seni unutturacaklarını sananlar unutulup tarihin tozlu raflarında yer alırken; Sana, tüm tazeliğin ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, halkının ATA’sı olarak, özlem ve minnetle saygı duyulmaya ve önünde eğilinmeye devam edilecek.
Seni unutmadık, unutmayacak ve unutturmayacağız.
Ruhun şad olsun ATAM!
(07.11.2017)
-
02.08.2021 Tercihler …
-
26.06.2021 Hak yemek …!
-
18.05.2021 Türkiye – ABD ilişkileri
-
14.04.2021 Şimdi Cesaret Zamanı …
-
25.03.2021 Yönetemiyorsunuz …
-
18.02.2021 Zihniyet …
-
29.01.2021 Reform mu?
-
14.01.2021 Ben … Ben … Ya bizler …?
-
15.12.2020 Katar mı, katmaz mı?
-
12.10.2020 Tarikatlar, cemaatler …
-
05.09.2020 Müjde …
-
07.08.2020 Peki şimdi ne olacak?...
-
16.07.2020 Korkmadan yaşamak …
-
01.06.2020 Yemin …
-
11.05.2020 Maske …
-
30.04.2020 Bugünde de mi siyaset …
-
27.04.2020 Vicdanlarda adalet sağlandı mı?
-
16.04.2020 Sizce …?
-
03.04.2020 Şimdi sıra devlette * …
-
21.03.2020 Sağlıklı günlere, hep birlikte …
-
29.02.2020 Huzur için …
-
08.02.2020 Doğru yolu bulmak …
-
04.01.2020 Ya Kanal! Ya İstanbul!
-
13.12.2019 BİZİ DUYAN VAR MI!?
-
27.11.2019 O EL...
-
13.11.2019 Parti devlet olunca...
-
26.10.2019 Ne, neden, niçin!
-
01.10.2019 Hak etmiyoruz …
-
13.09.2019 Biraz saygı Sayın Diyanet …
-
19.08.2019 ‘Sarı Kızlar’ …
-
29.07.2019 Bir arpa boyu …
-
13.07.2019 Nereye gidiyoruz dersiniz?
-
03.07.2019 Sağol Ekrem Başkan …
-
17.06.2019 Seçilmişler …Atanmışlar …
-
14.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
01.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
14.05.2019 Kara günlerden mavi günlere mi?
-
30.04.2019 Örnekolmak …
-
18.04.2019 Hoş geldin İmamoğlu, özlemişiz …
-
16.04.2019 Kazanan farklı olunca …
-
08.04.2019 Hakkını teslim etmek gerek …
-
01.04.2019 Tünelin Ucu …
-
23.03.2019 Olamaz mı?
-
10.03.2019 Yerel Yönetim Seçimleri ve Cumhurbaşkanı …
-
04.03.2019 “Çömez Devlet” mi?
-
26.02.2019 “Yaşasın ithalat” …
-
16.02.2019 “Devlet Manavları” …
-
07.02.2019 Beka …
-
29.01.2019 Bu ne lahana turşusu …
-
15.01.2019 ‘2019 Atatürk Yılı’!
-
14.01.2019 Nicelik mi? Nitelik mi?
-
07.01.2019 “Bay Kemal”den “CeHaPe”ye …
-
31.12.2018 Ne güzel şeysin sen ‘Umut’ …
-
27.12.2018 Neden Rabia?…
-
24.12.2018 Millete bağırmaktan vazgeçin …
-
18.12.2018 Aklımızla dalga geçmek mi?
-
14.12.2018 Dur diyebilirsin …
-
11.12.2018 Çocuklarımız için …
-
07.12.2018 Umutsuzluk yok, her şeye rağmen …
-
23.11.2018 Türkiye’de Suriyeli olmak varmış …
-
14.11.2018 Bir Grup Konuşması daha … Ve alkışlar, alkışlar …
-
01.11.2018 Atatürk, Kırmızı Çizgi ve Türkiye Cumhuriyeti
-
29.10.2018 Sahi, neden İş Bankası?
-
16.10.2018 Doğru hangisi … Yetişemiyoruz!
-
01.10.2018 Hak etmiyoruz! …
-
16.09.2018 AYNI GEMİ...
-
04.09.2018 Derin Sessizlik …
-
13.08.2018 Bıktık artık!..
-
07.08.2018 Eğitim ve Okullar
-
28.07.2018 ‘Önce Demokrasi’ ise verin imzayı …
-
23.07.2018 Nereye kadar …?
-
17.07.2018 İstikrar diye % 50 + 1 kişi, ya ekonomi?
-
10.07.2018 Cumhuriyet Kültürü ve Haksızlık …
-
18.06.2018 Kazanan da kaybeden de Halk …
-
11.06.2018 Nasıl ……?
-
04.06.2018 19 Mayıs ve Kurucu Meclis
-
29.05.2018 Filistin
-
14.05.2018 Millet “TAMAM” derse …
-
05.05.2018 Her şey Türkiye için …
-
02.05.2018 Erken - Hızlı - Baskın Seçime Doğru …
-
28.04.2018 23 Nisan, Neşe doluyor insan ….?
-
21.04.2018 Ey Amerika, Ey Fransa … Ey İnsanlık!
-
07.04.2018 Ey Özgürlük!…
-
30.03.2018 O’nu hep sevdim ve daima seveceğim!
-
23.03.2018 Osmanlı’dan kalan
-
28.02.2018 Neler oluyor?
-
14.02.2018 ‘Büyük’ olmak
-
06.02.2018 Lider
-
27.01.2018 ‘Ana Muhalefet’ …
-
20.01.2018 Diyanet işleri, İmam ve Hatip eğitimi …
-
13.01.2018 Demokrasi ve Muhalif olmak
-
06.01.2018 Gerçek mağdurlar
-
02.01.2018 Ne zaman bahar gelecek?
-
25.12.2017 “Tarımda Dünya Birincisi Türkiye” …
-
16.12.2017 “Siyasetçi İmamlar” …
-
13.12.2017 Devlet Tek Adam Olabilir mi?
-
03.12.2017 Kim bu adam?
-
25.11.2017 Ekonomi = Mazot
-
18.11.2017 Samimiyet
-
09.11.2017 İnsaf beyler insaf!
-
09.11.2017 Yaz saati ve inat
-
09.11.2017 Geri istiyorum!
-
09.11.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
08.11.2017 Sandıkta çözmek
-
04.11.2017 Alkışlar !?..
-
31.10.2017 Atatürk ve Cumhuriyeti
-
28.10.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
21.10.2017 Geri istiyorum!
-
14.10.2017 İnsaf beyler insaf!
-
30.09.2017 Sandıkta çözmek
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.